20
Kasım 2016 Pazar günü Birleşik Haziran Hareketi’nin (BHH) öncülüğünde bazı
dernekler “Saltanata Geçit Yok, Teslim Olmayacağız” mitingi düzenlendi Kartal’da.
CHP, bu mitinge katılacağını açıkladı. Başta Aydınlık Gazetesi olmak üzere
birçok dost yayın organı, bu mitingin asıl sahibinin HDP/PKK olduğunu
söyleyerek CHP’nin burada ne işinin olduğunu sordular. CHP yöneticileri nedense
bu dost uyarılarını görmezden geldi.
Miting
öncesinde CHP ilçe örgütleri, üyelerinin cep telefonlarına iletiler gönderdiler
mitinge katılım için. İstanbul’daki birçok CHP örgütü araç kiraladı üyelerinin
Kartal’a taşınması amacıyla.
Mitingin
olacağı sabah, durum değişti. CHP yönetimi,
“Provokasyona açık bir ortamın oluşabileceği” gerekçesiyle mitinge
katılmayacağını açıkladı. Parti yönetimi geç de olsa Kartal Meydanı’ndaki HDP
damgasını gördü. Buraya katılan kuruluşların da bölücü örgüte alet oldukları
çok açık.
Bir
siyasal parti düşünün… Ana muhalefette olacaksın, ancak bir miting konusunda
bile bir günde iki ayrı tavır göstereceksin. Bölücü örgütün propagandasına yönelik
bir mitingi fark etmeyeceksin, son dakikada uyanacaksın gaflet uykusundan. Bölücü
örgütün Cumhuriyet için nasıl bir tehlike olduğunu görmeyeceksin… Bu nedenle de
zaman zaman o örgütle eylem birliği içine gireceksin. Burnunun dibini
görmeyeceksin. Sonra da kalkıp halktan iktidar isteyeceksin, öyle mi?
Kılıçdaroğlu
son MYK toplantısında “Türkiye’yi böldürmeyeceğiz.” dedi. Türkiye’yi
böldürmemek için öncelikle bölücü örgütle arana mesafe koyacaksın. Bölücü
örgüte ve onun siyasal uzantılarına karşı mücadele edeceksin. Eğer sen son
dakikaya kadar HDP7PKK mitingine katılacağını söylüyorsan, senin “Türkiye’yi
böldürmeyeceğiz.” sözüne, sen dâhil kimse inanmaz.
YCHP’yi
mahveden ilkesizliktir, politikasızlıktır. Köklerinden kopan parti, sağa sola
bilinçsizce savrulmakta ve ne yapacağını bilmemekte. Partinin temel stratejik
amaçları belli değil. Türkiye ve dünyanın siyasal durumu doğru algılanmamakta.
Doğru algılanmayan siyasal durumun uygun doğru çözümler de üretilememekte. Bu
nedenle siyasal öngörüsüzlük tavan yapmakta.
Ey
Kılçdaroğlu, karar ver! Kimin yanındasın? Emperyalizmin mi, Türkiye’nin mi?
Adil
Hacıömeroğlu
22
Kasım 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder