PARAYA TAPANLAR

                                                       
            FETÖ, 17 ve 25 Aralık 2013’te AKP’li bakanların rüşvet aldıklarını savlayan ses kayıtları kamuoyunun gündemine düştü. Bu doğrultuda birçok bakan çocuğu, bürokrat ve işadamının işyerleriyle evlerine baskın düzenlendi polislerce. Bu baskınlarda en ilgi çeken şey, evlerde istiflenen paralar…
            17-25 Aralık sürecinde AKP’lilerin nakit sevdası dudak uçuklattı. Herkes haklı olarak şu soruyu sordu: Paralar neden bankaya yatırılmayıp evlerde saklanıyor?
            17-25 Aralık sürecinde en ilginç olan şeylerden birisi evlerde bulunan para sayma makineleri idi.
15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra FETÖ’cülerin evleri, işyerleri aranmakta. Bu aramalarda da en ilgi çekici olan şey ise evlerde tutulan yüklü miktarda paralar. Evlerde bulunan paralar, milyon liralarla açıklanmakta tıpkı AKP’lilerin evlerinde olduğu gibi. FETÖ’cülerin evlerinde de para sayma makinelerine rastlandı. Ne rastlantı değil mi?
17-25 Aralık sürecinde kimi AKP’lilerin ve 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cülerin evlerindeki nakit birikimi önemli. Neden mi? Her iki cenahta da para sevdası üst düzeyde. Her iki taraf da paraların haksız kazanç olduğunun farkındalar ve bankaya yatırılarak kayıt altına alınmalarını istememekteler.
Evlerde nakit bulundurmanın bir başka nedeni de şu… “Her an, her şey olabilir” şüphesi. “İktidardan düşersek ve kaçmak zorunda kalırsak Türkiye’den elimizin altında paramız olsun.” düşüncesi.
Elindeki paranın helal olduğuna inanan biri, parasının kayıt altında bulunmasından neden korksun ki? Böyle bir durumda kişi helalinden vergisini de verir. Bununla da onur duyar.
Yalnızca AKP’liler ve FETÖ’cüler değil, neredeyse tüm tarikatlarda bir para aşkı var. Görkemli bina, lüks araba sevdası bulunmakta çoğunda. Giyim ve kuşamlarındaki süs, dikkatlerden kaçmamakta. Yaşamlarında sadelik ne yazık ki yok! İnsan, bu durumda sormadan edemiyor: Siz, kime tapıyorsunuz; paraya mı?
                                                           Adil Hacıömeroğlu
                                                           22 Kasım 2016






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder