“Dünyaya
rezil olacağız.” ya da “Bunu Avrupa’ya nasıl anlatırız?” benzeri sözleri sık
sık işitiriz çoğu siyasetçiden, sözde aydından. Son günlerde de bu sözleri
fazlaca duymaktayız.
FETÖ
ve HDP/PKK üyelerinin terör suçundan tutuklanmaları ve bu örgütlere yardım eden
kimi yayın organlarına karşı yargının harekete geçmesi Tanzimat kafalıların
çareyi, emperyalist ülkelerde aramasına yol açmakta.
Ülke
kimin ülkesi? Bizim ülkemiz…
Yargı
kimin yargısı? İyi kötü bizim yargımız…
Suç
nerede işleniyor? Bizim ülkemizde, yani Türkiye’de…
Bu
durumda dünyaya ya da Avrupa’ya ne? Onların Türkiye’nin içişlerine karışmasını
istemek, müdahaleyi kışkırtmak nedendir?
Yargısal
bir konuda yabancı ülkelerin/emperyalistlerin müdahalesini istemek niyedir? Eğer
Türkiye’de yanlış giden bir şeyler varsa bunu kendi iç dinamiklerimizle
düzeltmemiz gerek. Dünyanın hiçbir yerinde dış müdahaleyle düzelen bir şey yok!
Peki,
“Dünyaya rezil olacağız.” diyenlerin dünyası kimlerden oluşmakta? Başta ABD ve
Avrupalı bazı emperyalist ülkeler… Onların dünyasında Asya yok! Afrika, Güney
Amerika yok! Avrupa’nın ezilen, sömürülen ülkeleri yok! Kendi ulusları da söz
konusu değil. Çünkü onları, dünyanın ezici çoğunluğunu oluşturan mazlum halklar
ilgilendirmiyor. Varsa yoksa dünyanın kanını emmekte olan emperyalistler var
onlar için.
Türkiye,
ABD güdümlü terör örgütlerinin saldırıları karşısında her gün şehitler verecek,
ekonomisi çökecek, kentleri yaşanmaz duruma gelecek, ülkenin birliği tehlikeye
girecek… Bütün bunların karşısında yargısı, güvenlik güçleri harekete
geçtiğinde “Olmaz efendim, biz bunu dünyaya anlatamayız.” diyerek karşı
çıkacaksın. O dünya dediklerin, zaten terörün arkasındaki güç… Onlara neyi,
niçin anlatalım? O dünya dediklerin, Türkiye’ye tarihin en kalleş savaşını
açmışlar. Bu savaşı, direnerek mi kazanacağız, yoksa o emperyalist dünya
karşısında diz çökerek mi?
Dünyaya
(emperyalistlere) rezil olmayalım, ama ülkemizi rezil edelim öyle mi? Türkiye’nin
birliğini koruyamazsak, terör örgütlerine ve emperyalizme teslim olursak asıl o
zaman rezil oluruz tüm dünyaya, mazlum uluslara ve de kendi insanımıza…
Siyasetçi
de aydın da kendi halkına güvenmeli. Çareyi emperyalizmde değil, emperyalizmle
mücadelede aramalı. Zavallılık içinde el âlemden umar bekleyen bir siyaset
anlayışı, Türkiye’ye yarar getirmez.
AKP
hükümetini yıkacak güç, Türk Ulusunun gücüdür. Bu nedenle ulusumuza güvenmeli,
derdimizi halkımıza anlatmalıyız.
Adil
Hacıömeroğlu
12
Kasım 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder