Bilim
Kurulu, maske takmayı salgına karşı belirleyici, zorunlu önlem olarak açıkladı.
Ancak eczanelerde maske yok! Olsa da çok pahalı…
Doğaldır
ki salgından kurtulmak isteyen yurttaş, maske zorunluluğu getirilmeden maskenin
peşine düşmüş salgının ilk gününden beri. Her felaket ve savaş döneminde ortaya
çıkan karaborsacı sinsiliği, bu salgın döneminde de devrede. Salgın başladıktan
on gün sonra eczaneye gidip on tane maskeye elli lira ödedim.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan açıklama yaptı. Devlet, Sağlık ve Ulaştırma bakanlıkları aracılığıyla
maske dağıtacakmış. Tabi amaç, karaborsayı önleyip fırsatçıların önünü kesmek…
Bu nedenle de AKP hükümetine maske üzerinden siyasal kazanç sağlamak…
Atalarımız:
“Bedava sirke, baldan tatlıdır.” dese de “bedava sirkenin” acısı sonradan belli
olmakta. Bedene büyük zararlar vermekte.
Türkiye’de
seksen üç milyon kişiye, bedava maske dağıtma işi epeyce zor. Bedava maske
dağıtma işiyle görevlendirilmiş iki bakanlık, asıl görevlerini bu nedenle
aksatarak maske dağıtımı işine odaklanacaklar. Bu bakanlıkların asıl işlerini
yapmaları için bu karardan vazgeçilmeli.
Seksen
üç milyon dedik ülkemizin nüfusuna. Şu anda piyasada bir tekini karaborsada
zorlukla bulabildiğimiz maskeyi, bir günde seksen üç milyon tane üretmek
olanaksız. Çünkü maskeler bir kullanımlık…
Yurttaşlarımızın
çoğu dışarı çıkmıyor. Bu nedenle de dışarı çıkmayan insanların maske takması da
gerekmiyor. Demek ki evde oturan kişilerin ivedi gereksinimi değil maske. Var
olan maskelerin evden çıkmayan yurttaşlara verilmesi, her gün dışarı çıkmak
zorunda olan kişilere maske verilmemesi demektir. Bu da koronayla savaşıma
zarar verir. Maske üretimi hızlanıp çoğaldıkça herkesin maske edinmesi zaten
kolaylaşacak.
Bedava
maskeye gelince…
Devletin
birçok alanda toplumda bedavacılar yaratması çok yanlış. “Nerde beleş, orda
yerleş.” Anlayışının topluma egemen olmasıyla çalışmayan, çalıştırılamayan bir
insan kümesi oluşmakta. Böylece toplum içinde bir tembellik sayrılığı yayılacak
ki bu, koronadan daha tehlikeli. Toplumun geleceğini, kalkınmasını, ilerlemesini
ortadan kaldırır.
Maske,
bedava olmasın. Sembolik de olsa bir ederi olsun. Satış yerleri belirlenip gereksinimi
olan gidip alsın. Böylece bedava diyerek maskeler çarçur olmaz, yerinde kullanılır.
Ayrıca maskeler, gereksinimi olanlara ulaşır. Ekonomik durumu çok yetersiz olup
sembolik maske ederini ödeyemeyen yurttaşlarımıza ücretsiz maske, devletçe
dağıtılır. Bedava maske dağıtım işi, kargaşaya neden olacağı ve amacına
ulaşmayacağı için bu uygulamadan ivedilikle vazgeçilmeli. Oy hesabıyla salgınla
savaşılmaz.
AKP
hükümetlerinin en büyük yanlışlarından biri, toplumu bedavacılığa
alıştırmaktır. Bu nedenle birçok kişi iş bulsa bile çalışmamakta. Bu nedenle
birçok kişinin emeği, ülke kalkınmasında yeterince kullanılmamakta. Hükümetlerin
görevi, devlet kapısı önünde dilenciler yaratmak değil; emeğiyle geçinen başı
dik bireylerin yer aldığı bir toplum oluşturmaktır.
Adil
Hacıömeroğlu
6 Nisan 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder