AKP
Hükümeti, Suriye ile barışma konusunda ayak sürümekte ne yazık ki. Bu ayak
sürüyüş, ülkemizin çıkarlarına zararlar vermekte. Bu zararlar, Türkiye’yi
uluslararası planda sıkıştırmakta. Yeni bağdaşıklarla çıkarlarını korumasını
engellemekte.
ABD
ve bağdaşıkları, ülkemizi dört bir yandan kuşatmakta. Ülkemizin bu kuşatmayı
yarması için yeni dostlara gereksinimi var. Yeterince düşmanı olan Türkiye’nin
yeni düşmanlar edinmesi, komşular ve bölgemiz ülkeleriyle yapay, birçoğu da ABD
kaynaklı yaratılan sorunları büyütmesi yurdumuzun çıkarına değil.
Komşularımızla bozulan ilişkilerimizin neredeyse hepsi, ABD-İsrail çıkarları
doğrultusunda emperyalist ülkelerce yaratıldı. Emperyalistlerce yaratılan bu
sorunlar, daha çok Türkiye’nin zararına oldu. Bu nedenle ülkemiz bölgede
yalnızlaştı, terörle savaşmak zorunda kaldı, Mavi Vatan’daki çıkarlarını
savunmada gerekli dostları bulamadığından kesin sonuca ulaşamadı.
Türkiye’nin
ABD kaynaklı ve ülkemizi zayıflatmaya yönelik sorunlardan kurtulmasında kilit
ülke Suriye’dir. Suriye ile ilişkileri normalleştiren Türkiye, bir anda birçok
sorunu rafa kaldırdığı gibi çözümsüz gibi görünen önemli konularda üstünlük
sağlar.
Öncelikle
Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanmalı. Türkiye bu konuda elinden gelen her
şeyi yapmalı. Körü körüne Münafık Kardeşler örgütünü destekleme ya da örtülü
bir biçimde koruma sevdasından vazgeçmeli. AKP yöneticileri, Münafık
Kardeşler’in İngiliz yapımı ve sonrasında ABD kuklası olduğunu iyi bilmeli.
Arap ülkelerini köleleştirip ulusalcı dalgayı yok ederek petrolün üstüne
oturmak isteyen İngiltere-ABD, ne yazık ki dini kullanarak Münafık Kardeşler
örgütünün palazlanması için her şeyi yaptı. Bu örgütün emperyalistlerce
desteklenmesinin nedenlerinden biri de ABD’nin SSCB’yi kuşatmak ve parçalamak
için oluşturduğu Yeşil Kuşak Projesidir. Ayrıca Arap ülkelerinin parçalanması
ve birbirleriyle savaştırılması, İsrail’in soluklanmasını sağlamakta. Bu
nedenle Batı Asya ülkeleri arasındaki siyasal çatışmaların neredeyse hepsi
İsrail’in yararınadır, dolayısıyla da ABD’nin. Bu nedenle AKP hükümeti gördüğü
oyuna gelmemeli, Suriye ile zaman geçirmeden ilişkileri düzeltmeli.
Suriye
ile barış sağlanıp siyasal ilişkiler kurulduğunda öncelikle ülkemizdeki terör
sorunu tarihe gömülür. Terörü besleyen bataklık böylece kurutulmuş olur. Bu
durumdan hem Suriye hem de Türkiye büyük bir yarar sağlar.
Güney
komşumuzla barışmamız, Doğu Akdeniz’de elimizi güçlendirecektir. İki ülke de
Mavi Vatanlarındaki haklarını, ABD ve piyonlarına karşı korumuş olacaktır.
Böylece Türkiye’nin Mavi Vatan’da eli güçlenecek. Suriye barışı, Rusya ile
ilişkileri de güçlendirecek, böylece Doğu Akdeniz’de dengeler ülkemiz lehine
değişecektir.
İdlip,
Suriye toprağıdır. Hiç tartışma konusu olmaksızın burada Şam’ın her türlü
egemenlik hakları uygulanmalı. İdlip’te Suriye’nin yasal hükümetine silahlı
muhalif güçlerin olması hiçbir biçimde kabul edilemez. İdlip’in Rusya ile bir
anlaşmazlık konusu edilmesi anlaşılamaz. İçinde yaşadığımız siyasal koşullar,
ülkemizle Rusya’yı bağdaşık olmaya itmekte. Yaklaşık yüz yıldır Türkiye-Rusya
arasında yazgısal bir siyasal işbirliğini zorunluluğu görülmeli. Bu nedenle
Erdoğan yönetiminin bu konuda ısrarı yersiz ve Türkiye’nin çıkarlarına
aykırıdır. AKP’nin ülkemize zarar veren bu politikası en kısa sürede terk
edilmeli.
Rusya
ve Suriye ile aradaki sorunların aşılmasıyla KKTC rahatlayacak. Uluslararası
alanda KKTC’yi tanıma, tanıtma hızlanacak ve Rum kesimin bütün kozları elinden
alınacaktır. Bu yolla da Türkiye’nin ABD ve yandaşlarınca güneyden kuşatması
yok edilecek.
Rusya
ile Suriye konusunda işbirliği yaparak aramızdaki en önemli sorunun ortadan
kalkmasıyla Azerbaycan’ın Karabağ topraklarına kavuşması hızla sağlanacak. Bu
sorun, kalıcı bir biçimde ortadan kaldırılacak. Azerbaycan, böylece savaş
durumundan çıkarak ekonomik gelişmesini hızlandıracak. Güney Kafkasya’nın barış
ve istikrara kavuşmasıyla Türkiye’nin Orta Asya’daki soydaş ülkelerle
ilişkileri ileri bir aşamaya girecek. Böylece “Kuşak Yol” çerçevesinde Çin’le
ülkemiz arasındaki karasal bağlantının güvenliği de sağlanacak.
Türkiye’nin
Rusya ile ilişkilerini sağlamlaştırmak, güvenilir bir zemine oturtmak için
Ukrayna ile ilişkilerindeki diline özen göstermeli. Kırım konusunda Rusya’nın
yanında yer almalı, ABD-Ukrayna’nın değil. Abazya’nın bağımsızlığını tanınmalı.
İdlip
sorununun halledilmesiyle Rusya ile stratejik ortaklık kurulur. Böylece
Türkiye’nin eli, ABD’ye karşı güçlenir. Bu konudaki gecikmeler diğer sorunların
halledilmesini de engellemekte.
Suriye
ile köklü tarihsel bağlarımız bulunmakta. Bin yılı aşkın bir süredir birlikte
yaşayan iki ülke halkı var. Kültürel yakınlığımız, komşuluğumuz, tarihsel
bağlarımız bizi bir olmaya zorunlu kılmakta. Erdoğan’ın bu konuda inadı
bırakarak Esat’a el uzatması Türkiye’nin yararına; ABD, İsrail, PKK ve FETÖ’nün
zararınadır. Siz olsanız ne yaparsınız?
Adil
Hacıömeroğlu
21
Ekim 2020
+
Dış politikada yukarıda ifade olunan hususlar ancak başkanlık sisteminden vazgeçilip geliştirilmiş demokrasi ile TBMM.sinin ortak kararlarının olacağı parlamenter sisteme geçildiğinde gerçekleştirilebilir.
YanıtlaSil