Pazar
sabahı… Erkenciyim. Saat, altı… Hava bulutlu… Zaman geçiyor, ama güneş yüzünü göstermiyor
bir türlü. Hafif bir serinlik var. Hoşuma gidiyor bu. Sessizliği ve serinliği
içime dolduruyorum mutlulukla. Tek tük taşıt var caddede. Kaldırımlarda
ellerinde ekmek ve gazete olan insanlar görünmekte. Taze ekmek ve çay kokusunun
dolacağı evleri düşünmekteyim. Sabah kahvaltısında, sofra başındaki mutlulukları
düşlemekteyim.
Çayımı
demledim. Balkonda kırlangıçları izleyerek yudumluyorum iksirli suyu. Her
yudumumda memleket kokusu almaktayım. Kırlangıçlar, olağanüstü kuşlar…
Uçuşları, avlanmaları, ötüşleriyle büyülemekteler beni. Ben de onları
izlemekteyim çay keyfiyle. Yaşamın tadı sabahleyin bir başka. Bence günün en
güzel zamanı. Bilmeyenler çok şey kaçırmaktalar.
Balkondaki
saksılarda sebzelerime bakıyorum. Onların çiçeklenmesi, içime erişilmez bir
umut ve sevinç aşılamakta. Suladım onları. Kırlangıçların yanı sıra insanlarda
gözüm. Erkencileri seviyorum nedense. Martılar, yuvalarını kargalara karşı korumanın
telaşında. Serçeler, çoktan işbaşı yaptı. Güvercinlerle kumrular ayrı bir
güzellik. Saksılarımı suladım ya, yağmur çiselemeye başladı. Olsun…
Çiseleyerek
yağan yağmuru izlemek ayrı bir mutluluk… Hafif bir toprak kokusu yayılmakta çiseyle.
Toprağın neredeyse yok olduğu bir kentte toprak kokusu almak, büyük bir doğal
tansık. Doğanın sunduğu bu tansığın tadını çıkarmaktan başka ne yapabilirim?
Tam da kaldırımlara dalıp gitmişken bir çocuk gözüme ilişti. Fırının önünden bizim eve doğru yürümekte. İki elinde, boyunca iki torba... İkisi de dopdolu… Birinde kesilmiş ekmekler var, diğerinde hamur. O hamurla az sonra müşterilere, kahvaltı için pişiler yapılacak. Torbalar, yerlerde sürünmekte hem ağırlıklarından hem de büyüklüklerinden. Taşımakta epeyce zorlanmakta. Görünce tanıdım onu. Asil(9)… Evimizin altındaki yeiçin işletmecisinin küçük oğlu. Bugün çalışma nöbeti onda. Dün ağabeyi Adil(11) vardı. Hafta sonları çocukları çalıştırmakta babaları Aşkın öğlene dek. Çalışmaların karşılığında da harçlıklarını çıkarmaktalar. Böylece çocuklar sorumluluk almaktalar. Olağanüstü bir eğitim. Yaşamı öğrenmenin bundan başka yolu mu var?
Asil,
iki caddenin kesiştiği caddeye geldi. Karşıya geçecek. İyice yorulmuşa
benzemekte. Torbaları yere koyup dinlenmekte. Ancak onları bırakmıyor.
Yorulduğunu, elindekiler taşımakta güçlük çektiğini gören orta yaşlı kadın yardım
öneriyor ona. O, ısrarla reddediyor. Kadının dil dökmesi uzaktan anlaşılıyor. Kadın
üsteledi, Asil direndi. Sonunda kadın, çocuğun kumral saçlarına bir öpücük kondurarak
başını okşadı. Kadın evine yöneldi. Çocuk, yeşil ışığın yanmasını bekledi. Sonunda
yandı beklediği ışık. Torbaları sürükleyerek ve sağını solunu kontrol ederek
geçti karşıya. İkinci ışıktan sola dönüp yeiçe girdi. Balkonun altına gelince
aşağı atlayıp kutlamak geldi içimden. Ama dördüncü kattayım, bu olanaksız. Asil,
adı gibi soylu bir çocuk. Halkımızın “ciğerli” dediği adamlardan.
BeşAcafe’nin
sahibi Aşkın, hem işini yapıyor hem de çocuklarına eğitim veriyor. Birçok
eğitimcinin zorlandığı öğrencilerine sorumluluk aşılamayı, uygulamalı olarak çocuklarına
kazandırmakta. Zaten eğitim, “yaparak, yaşayarak” yapıldığında amacına
ulaşmıyor mu?
Asil, dükkâna girince bulutlar dağıldı. Çiseleme dindi. Güneş doğunca içim mutlulukla doldu. Adil Hacıömeroğlu
15
Mayıs 2022
Günaydın , sabahın erkencisi... Sizden epey etkilendim ,erken kalkma konusunda ama çok da başarılı değilim henüz... Günü doya doya ve sakin yaşamak için çok iyi bir yöntem .Asil delikanlıya gelince gerçekten tebrik ediyorum.Yaşadığımız dönemin en büyük sorunu çocuğa gence sorumluluk verebilmek, bizler de böyle yaşadık ,yanlışı da burada yaptık sanırım ben yoruldum çocuğum yorulmasın ,sınavın var çalış diye diye yapmaları gereken basit işlerden bile sıyrılmaya yolunu buluyorlar ... Asil delikanlıyı yürekten tebrik ediyorum ,adam olacak çocuk ...
YanıtlaSilKöylü çocukları bu yönden çok şanslı. Her şeyi yaşayarak öğreniyorlar.
YanıtlaSil10 yıl kadar önce köyüm Bayıralana gitmiştik ünüversite mezunu kızımla. 5 yaşındaki erkek çocuk kızımın kopardığı ıspanakların yolunmasını beğenmedi. Çocuk eline bıçağı alarak kızıma ıspanak nasıl kazılır öğretmişti.
DUYGUSAL ŞAİR
İSMAİL GÖKÇE
DENİZLİ
Asil, ruh asaleti de göstermiş. Dileyelim eğitim sistemimizin çarkında bozulmaz.
YanıtlaSilSizin yine “çok haklı” diyerek okuduğum yazınız ve yapılan yorumlara baktığımda, geçen gün bir kitapta gördüğüm şu cümle geldi aklıma.
YanıtlaSil“Eğer Süperman Türk olsaydı, pelerinini annesi giydirirdi.”
Şükran Balekoğlu Yamak
Adil hocamın eşi ne şanslı bir hanımefendi.Adil hocam sabah erken kalkar.Çayı demler.Kahvaltıyı hazırlar.Muhtemel akşamdan kalma bulaşık varsa yıkar.Çicekleri sular.Salonu da şöyle kabaca bir toparlar.Öğlen gelecek sütü düşler yoğurt yapmak için.Aksam yemeğinde yapacağını düşlediği yemeğin malzemeleri var mı eksik mi buzdolabını kontrol eder.İşte böyle ...🙂
YanıtlaSil