Özellikle
12 Eylül darbesinden sonra topluma egemen olan liberalizm, toplumculuğun yerine
bireyciliği merkeze koydu. Önce televizyonun, ardından sosyal medyanın egemenliği
artınca herhangi bir alanda yeteneği olsun ya da olmasın neredeyse herkes
kendisini bir kahraman, her konuda bir uzman olarak görmeye başladı. Ancak
neyin kahramanı, neyin uzmanı oldukları belli değil.
Sosyal
medyada ölçüt, beğenme ve tıklanma. Eğer çok beğeni almışsa ya da paylaştıkları
çok fazla tıklanmışsa bunları, kendisini doğrulamanın bir kanıtı olarak
göstermekte. Bu da kişilerde ister istemez bir süre sonra ben’i öne çıkarmakta.
Bu kişilerin kurdukları tümcelerde hep birinci tekil kişili özneler bulunmakta.
Her şeyi kendisi yapıyor, başkaları yalnızca edilgen öğeler durumunda.
“Ben
yazmıştım. Ben paylaşmıştım. Ben söylemiştim. Ben, ben, ben…” gibi tümceler öne
çıkmakta. Çünkü sosyal medyada ve televizyonlarda dinleyiciler, okuyucular,
izleyiciler edilgendir. Özneyle tartışma ya da onun düşüncelerine karşı çıkması
çok zor. Sosyal medyada yorum yapma söz konusuysa da bu, cılız bir sestir. Zaten
yorumların çoğu da kırık dökük tümcelerden oluşmakta. Bu alanda daha çok işaret
dili kullanılmakta. Bu nedenle işaret diliyle bir düşünceyi ya da karşı çıkışı
tam olarak anlatmak olanaksız.
12
Eylül’le siyasal alanda lider egemenliği başladı. Katılımcı demokrasi rafa
kaldırıldı. Bir liderin başarılı ya da başarısız olması hiç önemli değil. Ölüm
ya da olağanüstü bir olay olmadıktan sonra bir parti liderini değiştirmek
olanaksız. Sendikalar, meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerinde de durum
aynı. Nerede olursa olsun bir lider sultası var. Lider sultası olunca da onun
çevresinde müritler doluşuyor. Lider-mürit ilişkisinde eleştiri söz konusu olamaz.
Bu nedenle lideri kayıtsız koşulsuz onaylayan müritler, liderin ben’ine ben
katar. Lider, zamanla kendisinin yarı tanrı olduğuna inanmaya başlar. Artık ben’i
tavan yapmıştır. Dili ve davranışları da bu değişime ayak uydurur. “Bu sorunu
ben çözerim. Ben, tüm sorunları ortadan kaldırırım. Ben, her şeyin çaresini
bulurum. Ben her engeli aşarım.” gibi tümceler yüksek perdeden söylenmeye
başlar. Artık lider aspirin gibi her derdin devasıdır.
Ben
dili kullananların amaçlarından biri, kendi eksikliklerini bu dille
kapatmaktır. Oysa mızrak çuvala sığmamakta. Bilgisizliğe, yeteneksizliğe
geçirilen maske, halkın rüzgarıyla kolayca düşmekte ve gerçeğin güneşiyle ortaya
çıkmakta her şey.
Büyük
başarılar ortak akılla kazanılır. “Hepimizin aklı, birimizin aklından daha üstündür.”
düşüncesini benimsemeli. Bir kişinin her konuda uzman olması olanaksız. Büyük
sorunlar varsa bunları çözmek için el verdiğince büyük topluluklar sorunun
çözümünü tartışıp çözüm yolları bulmalı. Böyle işler “ben”le değil, “biz”le
olur.
Demokrasi
“biz”dedir, paylaşma da. Gelişme, kalkınma, ulusal birliği ve toprak
bütünlüğünü savunmak “biz”le olur. Sorunları “biz” olursak çözeriz.
“Ben”
özneli tümceler kuranlar, oldum olası beni korkutur. “Biz” olamayanların bize
ne yararı olur? Ünlü düşünür Ziya Gökalp: “Ben, sen, o yok; biz varız.” demekte.
Ne güzel bir söz. Toplumcu düşünmenin, halk için bir şey yapmanın formülü sanki.
Atatürk’ün
Onuncu Yıl Nutku’nu her yaştan kişi okumalı. Halkı, ülkesi için yararlı işler
yapan bir liderin nasıl konuştuğunu öğrenmeli. “Biz” öznesiyle kurulan tümcelerdeki
içtenliği, inancı, yurtseverliği anlamalı. O büyük adam “Ben yaptım.” demiyor, “Biz
yaptık.” diye haykırıyor. Büyük adam olacaksan halkınla büyüyeceksin,
müritlerle değil.
Atalarımız:
“Başak olgunlaşınca başını aşağı salar.” atasözünü boşuna söylememiş. Olgun
başaklar işe yarar, boş başaklar değil.
Adil Hacıömeroğlu
23
Mayıs 2022
Bencilliğin özgürlükle karıştırıldığı bir dönemde üzerinde düşünülmesi gereken bir yazı. Elinize sağlık
YanıtlaSilNokta tespit . Syg
YanıtlaSilHalkın tercihi üç kuruşsa, üç kuruşluk anlayışla yönetilir..!
YanıtlaSilYaradanın Kuran-ı Kerim'de ki ifadeleri;insanı "biz" yarattık,Kainatı altı günde "biz" yarattık vs.şeklinde olup,"ben" ifadesi kullanılmaz. Yani Yaratıcı kulunun seviyesine inerek "biz" ifadesi kullanıyor,.İnsan,Yaratıcı seviyesine çıkarak "ben" ifadesi kullanıyor.
YanıtlaSilDoğru da olsa,çirkin olan; kişinin öğünmesi,öğülmek istemesi,ben yaptım demesi...
YanıtlaSil