DEMOKRAT(!) DAVUTOĞLU

 

        Eski başbakan, bakan, başbakanlık danışmanı, aynı zamanda profesör doktor, şimdi de Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu…

        Ahmet Bey, ağzını açtı mı büyük büyük sözler eder. Bedenini üniversite kürsüsüne koyar tavırlarıyla ve önemli, bilinmeyen bir bilgiyi anlatacakmış gibi kendisine hava verir. Takındığı poza bakılırsa yüzyılımızın en büyük düşünürü olduğunu sanırsınız. En sevdiği sözcük, demokrasidir. Varsa yoksa demokrasi… Çevresine dürüst, doğrucu izlenimi verir. Ne yazık ki Davutoğlu’nun bu pozlarına aldanan birçok muhalif yurttaşımız, onun AKP iktidarını yıkacak vazgeçilmez bir güç olduğuna inanır. Ayrıca onu AKP içindeki dürüst ve demokrasi çiçeği biri olarak algılayıp algılatmaktalar.

        Davutoğlu, “komşularla sıfır sorun” diyerek dışişleri koltuğuna oturdu. O koltuktan kalktığında ise sıfır komşumuz olmuştu. Neredeyse tüm komşularımızla kavgalıydık sayesinde. Hele “Rus uçağının düşürülme emrini ben verdim.” derken takındığı bir poz var ya hiç gözümün önünden gitmez. Romalı muzaffer general mi desem, yoksa Napolyon ordularını Rus steplerinde bataklıklara gömen Kuduzov mu ya da Avrupa’nın yarısını ele geçiren Cengiz’in komutanı Subutay mı?

        Ahmet Davutoğlu, geçenlerde Oğuzhan Uğur’un “Mevzular Açık Mikrofon” izlencesinin konuğu oldu. 29 Eylül 2022 Perşembe günü yayımlanacak izlencenin on dakikalık tanıtma bölümünü izledim. Bu kısa bölümde Davutoğlu’na bir izleyici: “Hangi eylemleriniz sonucu Cemaat’in yurtlarında ders verecek rütbeye ulaştınız?” sorusunu sordu.

        Davutoğlu, her zamanki bilgiç tavrını takındı ve soruyu yanıtladı. “Hiçbir şekilde alakam olmamıştır. FETÖ ile ilgili olumlu açıklamam söz konusu değildir!” dedi kesin bir anlatımla.

        İlk soruyu soran kadın izleyici: “Sayın Davutoğlu, Türkçe olimpiyatlarının onuncusundaki konuşmanızı izlemenizi tavsiye ederim.” diyerek kararlılığını sürdürdü.

        Davutoğlu: “Sadece Türkçe öğreten öğretmenlere teşekkür ettiğim bir konuşmadır. Asla FETÖ ile ilgili bir ifadem yoktur.” diyerek yanıtladı izleyiciyi. Ancak izleyiciler, dersine çalışarak gelmişler. Kadın izleyici konuşma metnini okurken bir erken izleyici cep telefonunun sesini açarak Ahmet Bey’in konuşmasını dinletiyor oradakilere, doğaldır ki Davutoğlu’na da.

        Davutoğlu’nun insanların gözünün içine baka baka söylediği yalan, yatsı olmadan ortaya çıkıyor. Ne kızarması var ne de bozarması… Demek ki yalan, onun için olağan, gündelik bir iş. Namuslu, dürüst ve demokrasiye inanmış bir siyasetçinin o dakikada siyasetten ayrılması gerekir hem de tüm görevlerini bırakarak. Ardından da özür dilemeli halkımızın tümünden. Partisindeki dürüst insanlar, artlarına bakmadan geleceksiz, yalana bulanmış bu partiden ayrılmalılar. Yoksa Davutoğlu’nun “demokrasi” sözünden anladığı desteksiz yalanlarını uluorta söyleme hakkı mı? Hani çok örnek verilen çağdaş demokrasilerde, yalan söyleyen siyasetçiler hemen görevlerinden çekiliyorlar da bunu anımsatayım istedim.

        Altılı masanın bir ayağı da Davutoğlu. Masada oturduğu sürece oradaki parti liderleri bu yalana ortak olmuş sayılır. Bir yalancıyla geleceğin siyaseti oluşturulur mu?

        En kötüsü de ne biliyor musunuz? Davutoğlu’nun üniversitelerde ders vermesi…

        “Demokrasi” sözünü diline pelesenk etmiş, neredeyse günün her saatinde “Demokrasiiii!” diye bağıranların, içlerindeki despotluğu, yalancılığı, içtensizliği bu tılsımlı sözcükle örttüklerini düşünürüm. Bu nedenle yalnızca bağırıp bir seçenek oluşturmayan, halkı kandırmaya yönelik sözleri sık kullanan siyasetçilere zerre kadar güvenmem. Bu siyasetçilerin ülkemize bir yararının olacağını da düşünmem.

                                                               Adil Hacıömeroğlu

                                                               28 Eylül 2022

       

 

3 yorum:

  1. Herkesin siyasete bir hınç ve intikam aracı olarak bakmaya başladığı bir dönemde, maalesef bir etkisi olacağını düşünmüyorum bahsi geçen videonun.

    YanıtlaSil
  2. Ekmelettin olayından ders almalı 6 lı masa. Böyleleri ilk fırsatta akp tarafını destekler ve o tarafa geçer. Bende güvenmem bunlara.
    6 lı masa Cumhuriyeti özümsemiş birisi CB adayı yapılmalı.
    Kesinlikle tarikatçı ve aşırı dinci olmamalı bence
    İSMAİL GÖKÇE
    DUYGUSAL ŞAİR
    DENİZLİ

    YanıtlaSil
  3. AYNEN KATILIYORUM DEĞERLENDİRMENİZE !
    DOĞRU YOLU BULMAYA ÇALIŞAN MI,YOKSA SİLİNMEMEK İÇİN KORUNMA İHTİYACI DUYAN MI DİYE DEĞERLENDİRMEK DE MÜMKÜN !

    YanıtlaSil