YANLIŞ STRATEJİ, YANLIŞ SONUÇ


        AKP, 2019’da yapılan yerel seçimleri Ankara, İstanbul’da yıllar sonra yitirdi. Ülkemizin en büyük iki ilini, CHP kazandı. Yıllardır AKP (RP/FP) ve CHP arasında el değiştiren Antalya’yı da AKP, CHP’ye kaptırdı.   

        Adana ve Mersin büyükşehir belediyeleri, MHP’den CHP’ye geçti. Bu illerin büyükşehir belediye başkanları MHP yönetimiyle sorunlar yaşamıştı. İP, ayrılınca buralarda güç yitirdi MHP. Bu dağınıklık ortamında zaten bu illerde her dönem güçlü olan CHP’nin kazanması kolay oldu.

        Büyükşehirlerde belediye meclis üyelikleri, diğer illerimizde il genel meclisi sonuçlarına bakıldığında AKP oylarında büyük bir düşüş yoktu. Neredeyse oylarını korumuştu. CHP seçmenleri de artmamıştı. Ancak seçmenler, AKP hükümetini uyarmak için olağanüstü diyebileceğimiz bir oy dağılımı göstermişti. Seçmenin aynı zarf içinde çıkan ve farklı partilere kullandığı oylar, aslında hem iktidara hem de muhalefete uyarılarla doluydu. İki büyük ilin büyükşehirlerinde CHP’yi yeğleyen seçmen ilçe belediyeleriyle meclis üyeliklerinde AKP’ye destek verdi.

        Seçmen, oy pusulalarına bastığı farklı mühürlerle AKP’ye “Aklını başına topla! İşini doğru yap! Halkı ezen ekonomik politikalardan vazgeç!” derken CHP’ye de “Kavgayı bırak, uzlaşarak çalış. Sana beş yıl öndelik veriyorum, bakalım başarabilecek misin?” dedi. Her iki partinin, seçmenin iletilerini anlayıp anlamadıklarını 2023 genel seçimlerinde göreceğiz.

        2019 yerel seçimlerinde AKP’yi düş kırıklığına uğratan yenilgi, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyelerinin CHP’ye kaptırılmasıydı? Peki, bunun nedeni neydi?

        Ankara ve İstanbul’un CHP’ye kaptırılmasının asıl nedeni, bu illerin 2014’te seçilmiş belediye başkanlarının RTE’ce görevlerinden ayrılmalarının istenmesi. Çok geçmeden iki başkan da görevlerinden ayrıldı. Başkanların görevden ayrılma nedenleri hiçbir zaman kamuoyunca bilinmedi. Bu durum için iki seçenek düşünüldü halk tarafından. Görevden alına Kadir Topbaş ve Melih Gökçek’in FETÖ ile ilişkili oldukları yayıldı fısıltı gazetesiyle. Bu konuda AKP yönetimi sustu.

        Topbaş ve Gökçek’in görevden el çektirilmesi konusunda halk tarafından düşünülen diğer neden ise bu başkanların derin yolsuzlukları olduğu kanısıydı.

        Kamuoyunun sorularının havada kalması, AKP’yi iki büyük ilde oldukça yıprattı. Özellikle RTE’nin bu konuda suskunluğu, halk içinde şüpheleri artırdı. Şüphenin çoğalması, güvensizliği getirdi. Bu da büyükşehirlerde AKP’nin oy yitirmesine neden oldu.

         AKP’nin büyükşehirlerde oy yitirmesinin önemli bir nedeni de seçim öncesinde yiyecek maddelerinin oldukça pahalanması. Bunu önlemek için AKP hükümeti ve o dönemin AKP’li belediyeleri önlem aldıysa da sorun çözülemedi. Mutfakların en önemli iki temel besin maddesi olan patates ve soğanın aşırı zamlanması, halkın tepkisine neden oldu. Patates ve soğanın pahalılaşması yüzünden el sürülmeyecek duruma gelmesi sandığa yansıdı. Seçmen büyükşehirlerde AKP'yi uyardı oylarıyla. Ancak ilçe belediyeleriyle belediye meclislerinde ona desteğini sürdürdü.

        Durum yukarıda anlattığımız gibiyken seçimi muhalefetin kazanmasını, HDP/PKK’nın desteğiyle olduğunu dile getirdi muhalefet. Bu durum, seçmeni de parti yönetimlerini de yanılttı. Bu yanlış söylem, muhalefet partilerinin 2023 cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleri için yanlış stratejiler geliştirmesine neden oldu.

        Oysa her şey çok açık… 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde RTE, yüzde ellinin üstünde oy alarak seçildi. RTE’nin oyları muhalefete kaymadığı sürece seçimleri yitirmesi olanaksız. Demek ki bir muhalefet adayının seçilmesi için RTE’nin seçmeninin bir bölümünün oyunu alması gerek. Bundan da anlaşılıyor ki seçimin belirleyicisi HDP/PKK seçmeni değil, RTE-AKP’den alınacak oylar...

        Strateji yanlış kurulursa başarısızlık kaçınılmaz olur. Yanlış stratejiyle yanlış sonuç alınır. Muhalefetin 2019 seçimlerinde kazandığı başarı üzerine bir strateji oluşturulmakta. Ancak başarının altında yatan nedenler gerçekçi bir biçimde araştırılıp çözümlenmemiş. İşte, yanlış strateji de yanlış çözümlemeler üzerine kuruldu.

        2019’daki muhalefet başarısı, HDP/PKK’ya değil, usçu bir anlayışla oyunu kullanan seçmene yazılmalı.

                                                               Adil Hacıömeroğlu

                                                               26 Ocak 2023

 

 

 

 

 

 

3 yorum:

  1. Sayın hocam Adana mersin'i görevden almadık

    YanıtlaSil
  2. Türkiye'de siyasetin iki boyutu var. İlki ideolojik, ikincisi pratik boyut (aday belirlenimi ve seçimler). 2019 dünyada günümüzdeki kadar savaş çığlıklarının atılmadığı, ekonominin kısmen daha stabil seyrettiği bir dönemdi ve bu dönemde pratikte yeni yüzler, medyanın gücüyle ve AKP'nin yanlış adayları göstermesiyle başarıya ulaştı. Ancak 2023'e geldiğimizde durumun pratik siyaset kotarılamayacağı kesindir. Aynı stratejinin muhalefete bu sefer bedeli pahalı olacaktır.

    YanıtlaSil
  3. Saygıdeğer Hocam, gözden kaçan en önemli şeyin sandığa gitmeyen kesim olduğunu düşünüyorum. Elbette ki, değerlendirmeniz akılcı. Ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Belirttiğiniz BB'e ve BM'de ayrı oy kullanmaları kanımca büyük kentlerde pek olası değildir. Küçük il ve ilçelerde daha etkindir.

    YanıtlaSil