FETÖ BİTTİ Mİ?


Önceki yazımda FETÖ ile ideolojik alanda savaşılmadığını söyledim. Ülkemizde ne yazık ki günlük siyasal sorunların çözümleri, din üzerinden açıklanıyor. Bunun da başını iktidar partisi AKP çekiyor. Bu nedenle de gerek iktidar partisi tabanında gerekse farklı tarikat ve cemaatlerin içinde kendilerine yaşam alanı bulmaları oldukça kolay bu terör örgütünün militanları. “Tayyip düşmanlığına” odaklı bir muhalefet anlayışı ise FETÖ’nün bu saflarda yer bulmasına olanak veriyor. Kim daha yüksek sesle ve sert bir tonda “Tayyip düşmanlığı” yaparsa en iyi muhalif o oluyor. Bu da FETÖ’cülerin bu cephede ön almasını olanaklı kılıyor. Bundan da anlaşılacağı gibi hem iktidar hem de muhalefet, FETÖ’nün varlığı için ortam hazırlıyorlar.

Ülkemizde hızlı bir biçimde gelişen ve zincir market konumuna gelen iki firma yıllar sonra ortaya çıkarıldı. Türkiye’nin dört bir yanında satış mağazaları vardı bu iki marketin. FETÖ’cülerin sahibi olduğu bir market zinciri bunlar. İşlerini yitiren örgüt militanları buralarda iş buldu. Ayrıca FETÖ, bu yolla ekonomik olarak güçlendi. Ekonomik güçlenme, onlara örgütü kolayca toparlama olanağının yolunu açtı.

Her şeyi din üzerinden açıklama ve yapma alışkanlığı FETÖ’ye nasıl yarıyor?

Kayyım atanan iki market zincirinden birinin adı; HAKMAR… “Hak” sözcüğü, “Allah” anlamına gelir. Sözcük, “Allah “ anlamında kullanıldığında özel ad olduğundan ilk harfi büyük yazılır. Diyeceksiniz ki Allah’ın marketin adında ne işi var? Bir kişinin ya da kümenin siyaset yapma anlayışı dinsel sömürü üstüne kurulursa marketin adında “Allah” sözcüğünün olması olağan. Çünkü Müslüman kitleleri en kolay kandırmanın yolu,  Allah ile aldatmak. Bunu da en iyi yapan FETÖ… Demek ki dinsel sömürü yerleşik bir siyaset yapma biçimi olduğunda bundan en iyi yararlanan ABD yapımı FETÖ… Ayrıca dinsel sömürü üstüne kurulu siyaset düzeni sürdükçe FETÖ yok olsa bile emperyalizm, tarikat ve cemaatlerden bazılarını kendi çıkarları için devşirir.

“Hak” sözcüğü, ayrıca “adaletin ve hukukun gerektirdiği veya birine ayırdığı şey, kazanç” anlamında. “Dava ve iddiada gerçeğe uygunluk, doğruluk” da sözcüğün bir diğer anlamı. “MAR” ise “market” sözcüğünün kısaltılmışı… FETÖ, her zaman yaptığı gibi kurduğu marketin adıyla bile din sömürüsü yapıyor. Üstelik bazı dükkânlarını da cami altlarına açıyor. Böylece din ve ticaret sarmalı oluşturuluyor. Geçmişte siyasetçilerin birçoğu: “Başı secdeye giden kişiden zarar gelmez.” demişti. Önemli olan başın secdeye gitmesi değil, secdeye giden başın kim adına, ne düşündüğü değil mi? Secdedeki başın Allah için mi, yoksa ABD-İsrail için mi orada olduğunu iyi ayrımsamalı.

Geçtiğimiz günlerde ülkemizin dört bir yanında orman yangınları çıktı. Yurttaşlarımız seferber oldu yeşil vatanı korumak için. Bu yangınlarda şehitler verdik. Kahramanlık destanları yazdı halkımız. Yangınların birden eşzamanlı olarak yurdun dört bir yanını sarması karşısında sabotaj olasılığı neredeyse herkesin usuna geldi. Neyse ki sonunda Bursa’da yangın çıkaranın bir FETÖ’cü olduğu saptandı. FETÖ’cülerin ABD hesabına Türkiye’ye saldırmaları bir gelenek. Ülkemizin maddi ve manevi hangi değeri varsa hepsine saldırmak, onları yok etmek için ABD eliyle kurulmuş bir terör örgütü. Kim bilir bundan önce kaç ormanımızı yaktılar?

Hükümet, FETÖ ile köklü bir savaşım başlatmak zorunda. Yoksa bu terör örgütünün kökünü kazımak epeyce zor. Allah’la aldatma üzerine kurulu bir siyaset düzeninde halkımız da siyasetçiler de emperyalist tuzaklara çekilir. Siyasete de ticarete de halkımızın değerleri alet edilmemeli. Camiye, kışlaya, okula siyaset sokulmamalı. Buralara egemen olmak için din sömürüsü yapılmamalı.

Ne yazık ki din bezirgânları ve FETÖ’ye adalet isteyenler sayesinde bu terör örgütü bir türlü bitmiyor. Ona, bilerek ya da bilmeyerek yaşam veriyorlar.

                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                       7 Ağustos 2025

2 yorum:

  1. Kalemine Efendi Kalan, Adil öğretmenim,
    Anlatınız , FETÖ’nün sadece yapısal değil, ideolojik ve siyasi düzlemde de sorgulanması gerektiğini güçlü bir şekilde anlatıyor. Unutmak kolay, ama zihinsel kopuş yaşanmadan gerçek bir bitiş olmaz. Düşündürücü ve değerli bir değerlendirme olmuş.👏👏Usunuza, emeğinize sağlık.🙏🏻Kaleminiz daim olsun📚

    YanıtlaSil
  2. Herzamanki gibi k dakika izleyince sıkılıyorum onuyu mükemmel bir şekilde özetlemiş Adil hoca
    Bu güzel derinlikli yazılar paylaşılmalı ve daha fazla insanın okumasına olanak sunulmalı.Ben paylaşıyorum ve genellikle Adil Hacıömeroğlu nun tanımayan varsa ve ilk kez okuyorsa bana hemen dönüp Adil bey kim ne müthiş yazmış hangi gazete hangi ye de çıkıyor diye dönüyorlar.Kendilerine Adil beyi tanıtıyorum ama bu kadar üretken bir yazarın ulusal gazete ve ulusal yayın yapan TV da çıkmadığını söylüyorum.Geçen bir arkadaşım yahu ne kadar vaat adam varsa televizyonlarda ahkâm kesiyor 10 dakika izleyince sıkıntıdan patlıyorum senin bana gönderdiğin Adil beyin TRT radyo söylesilerini dinliyorum başa dönüp tekrar dinliyorum dedi.Ne muaazzam ne donanımlı ne entelektüel ne hoş sohbet bir adam Adil bey dedi.Vallahi öyledir dedim.Oyur saatlerce dinle sıkılmazsın dedim.

    YanıtlaSil