DİKTATÖRÜN ŞAŞKINLIĞI


25 Aralık 2013 gecesi… Tayyip Erdoğan, Köşk dönüşü ekranlarda… Yeni hükümeti açıklamakta başbakan. Herkes yolsuzlukla boşalan koltuklara kimin oturacağını merak etmekte.
Ben rahatım, kimlerin geleceği umurumda değil yeni bakanlıklara. Nasıl olsa tek adam yönetimi var, kimin hangi koltuğa oturacağının ne önemi var? Her şeye RTE karar vermekte.
Bakanların altlarında kırmızı plakalı arabaların olması onlara yetki vermiyor. Yetki, başbakanda.
Diktatör, kürsüye kuruluyor. Heybetli ve güçlü görünmek niyetinde. Konuşmaya başlıyor. Yeni bakanları okumaya başlıyor. Sesi kısılıyor birden. Su istiyor Sadrazam Hazretleri. Birisi kürsüyü gösteriyor. Diktatör eğilip kürsüde duran suyu alıyor. İçiyor suyu, sesi açılıyor.
Diktatör şaşkın… O kadar şaşkın ki önündeki su dolu bardağı bile göremiyor. Kafa takılmış bir yerlere. Bilal’e mi, yoksa Erdoğan Bayraktar’ın söylediklerine mi?
Bir de Diktatör’ün canını sıkan savcılar var. Onlara da canı sıkkın bu ara. İki de bir dosya çıkarıyorlar ortaya. Onlara hadlerini bildirmek için düşüncelere daldığından mıdır şaşkınlığı? Yoksa Gezicilerin korkusu mu aklını başından almakta? Ya bir kez daha çıkarlarsa alanlara… Bu kez polis destan yazabilir mi acaba?
Sıkıntı, dert bir tane değil ki… Bu bakan çocukları çok açık yapıyorlar her şeyi. Her şeyin bir yöntemi var. Onca para kutulara konup evde saklanır mı hiç? İnsan biraz tedbirli olur yani… Beceri çalmak değil, çaldığını saklamakta. Bu çocuklar “Karda gezip izini belli etmemek” deyimini hiç duymadılar sanırım. Bu kafayla başbakan amcalarını çok üzerler, çok…
Diktatör, küçük bir hamleyle önünü görmez oldu. Çok yazık, çok… Önümüzdeki günlerde olacakları düşünmeli Diktatör. İşi çok zor. İnsan şaşırdıkça hata yapar, kontrolü yitirir, ne yapacağını şaşırır. Biz yine de “Allah şaşırtmasın!” diyelim. “Allah, şaşırttığı kulunu… gibi böğürtür.” derdi köyümüzün yaşlıları. Tövbe, tövbe… Bu şaşkınlık işi çok kötü bir durum… İlacı mı? Yok!
Not: Yazılarımın tümüne http://adiladalet.blogspot.com dan okuyabilirsiniz.
                                                                       Adil Hacıömeroğlu
                                                                       26 Aralık 2013




2 yorum:

  1. Diktatör başbakan ; bu aralar eski görkemli duruşunu , dikkatini yitirmiş , şaşkın bir ruhsal durumda gözükmektedir. Yıllardır yiyiciler böylesine kanıt bırakmazken , bu kez savcılardan beklenmedik anda , beklenmedik rüşvet , yolsuzluk kanıtları çıkıyor. Onca savcıyı , emniyet müdürünü değiştirmek de yeterli erinç ortamı sağlamadı. Bu da diktatörün şaşkınlığını artırıyor. Sayın A. Haciömeroğlu ; bu konuyu bir KARA GÜLMECE özelliğinde anlatmış bu yazısında. Teşekkürler!..

    YanıtlaSil
  2. Diktatörlerin ortak yönü kendilerini bir "kurtarıcı" olarak görmeleri veTanrı tarafından kutsandıklarinı zannetmeleridir.Öylesine kendilerini kaptırırlarki bu kutsanmış olunduğunu sonsuza kadar devirleri bitmeyecek sanarlar.

    YanıtlaSil