Koronavirüs
salgını başlayınca Türkiye’de türlü önlemler alındı. Bu önlemlerden belki de en
önemlisi, 22 Mart 2020’den itibaren altmış beş yaş üstü yurttaşlarımızın sokağa
çıkmamasıydı. Bu kararın alınmasında ilk amaç, yaşulularımızın (yaşlılarımızın)
salgından korunması.
Salgının
sürdüğü birçok ülkede, koronadan en çok ölenlerin altmış beş yaş üstü insanlar
olduğu açıklandı. Bu nedenle yaşulularımızı korumak devletimizin birinci
önceliği oldu.
Altmış
beş yaş üstü yurttaşlarımıza sokağa çıkma yasa uygulanmasının ikinci nedeni ise
salgının daha çok kişiye bulaşmaması. Sokakta ne kadar az insan olursa virüsün
yayılma hızı da o denli düşer. Bu nedenledir ki yirmi yaş altı yurttaşlarımıza da
sokağa çıkma yasağı uygulandı. Böylece nüfusumuzun önemli bir bölümü evde
oturduğundan virüsün yayılma hızı azaldı.
Altmış
beş yaş üstü yurttaşlarımızın evlerinde oturmalarının getirdiği bedensel ve
tinsel sorunların ortaya çıkması doğaldır. Ancak bu sorunların hiçbiri ölümden
daha beter sorunlar değil. Öncelik, onları ölümden korumakta.
Durum
yaşulularımızın sağlığını korumak amaçlıyken ne yazık ki özellikle de
kendilerini sol, Atatürkçü olarak gören kimi gazetelerimiz (Cumhuriyet, Sözcü…)
ve bazı köşe yazıcılarımız (Yılmaz Özdil, Emin Çölaşan, Rahmi Turan, Ataol
Behramoğlu, Meriç Velidedeoğlu…) iktidara muhalefet yapmak adına bu karara
karşı geldiler. Neymiş efendim, yaşulularımıza özgürlükmüş. Ne özgürlüğü, ölme
özgürlüğü mü?
Sözcü
yazarı Özdil, 25 Mart 2020 tarihli yazısında birçok olumsuz ve az görülen
örnekleri saydıktan sonra “Dünyanın en saçma kararı olduğu için, bütün dünyada
sadece Türkiye’de uygulanıyor. Maalesef, bir de Azerbaycan’da.” demekte.
Özdil’in
bütün dünya dediği ABD, Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya, Hollanda, İsveç’te
yaşuluların nasıl ölüme terk edildiklerini ibretle izledik televizyonlardan.
Bakımevlerinde cesedi kokanları mı istersiniz, acillerden sokulmayanları mı, sayrıevlerinde
ölüme terk edilenleri mi, ölüm döşeğindeyken solunum cihazı çıkarılanları mı?
Ya da sürü bağışıklığını savunan İngiltere’nin sürübaşının söylediği gibi “Yaşuluları
bir yere toplayalım, ölsünler; gençleri kurtaralım.” diyenleri mi?
Özdil’in
“bütün dünya” dediği çürüye çürüye kokuşmuş emperyalist batı. Altmış beş yaş
üstü yurttaşlarımız arasında bir sormaca yapıp sorsak onlara: “Özdil’in Batı’sında
özgürlük içinde mi bu salgını geçirmek isterdiniz, yoksa ev hapsi olduğunuz
Türkiye’de mi?” Bu sorunun yanıtını okurlara bırakıyorum.
Özdil’in
sayıp döktüğü olumsuzluklara gelince… Ülkemizdeki ailelerin yüzde doksanı
yaşulularını sever, sayar ve onların bakımlarını üslenir. Bakım işini de
severek ve bir görev olarak benimseyip yapar. Bu nedenledir ki biz,
büyüklerimize “yaşulu” demişiz.
Özdil’in
kendi yaşuluları konusunda ne düşündüğünü bilemeyiz, ama kendisi gibi batıcı
bazı kişilerin aile büyüklerini kapı dışarı ettiklerini görüp bilmekteyiz.
İktidara,
muhalefet etmek bir haktır ve yapılmalıdır. Ancak bu muhalefet; devlete, ulusa,
yaşuluların yaşamlarına, halk sağlığına olmamalı. Yurttaşın sağlığını tehlikeye
atarak muhalefet olmaz.
Sol
adına muhalefet yaptığını sanan bu gazeteler ve yazarları, aslında siyasal
birikimsizliklerini halk sağlığını tehlikeye atarak belli etmekteler. İktidara
seçenek oluştur, seçenek… Tabi, hem emperyalist batının hayranı olup hem de
solcu olunmaz. Olursa böylesi seçeneksiz, halk sağlığını tehlikeye atan söylemleri
muhalefet sanan anlayışlar ortaya çıkar. Bu durumda ülkemizi seçeneksiz bırakır
sayelerinde.
Adil
Hacıömeroğlu
6
Haziran 2020
"""Bu hususta Sn Hacıömeroğlu ustadımızın görüşlerine ""anlaşılan biz yaşlıların sağlık yönünden emniyette olmalarımız"""uzun zamandır ev hapsinde olmamamıza rağmen desytekliyorum,adı geçen gazete ve yazarları her gün takip edip yazılarını büyük bir zevkle okumama RAĞMEN..Bende bu hususta Bizler için COLİD-19 yakalanmamak için bu meretin tamamen ülkemiz ve dünyadan def edilene kadar EVLERİMİZİN EN BÜYÜK AŞI Olacağına inanıyorum AŞI ve İLACI BULUNANA KADAR.Tek itirazım Bizlerinde hafta arası bir çok işimizin GÖZ ÖNÜNE ALINMASIDA BİR GERÇEK..Teşekkürler Sn Ustadım..iyi akşamlar sevgiler.
YanıtlaSil