OKUMADAN BİLENLER


Ülkemizin en büyük sorunlarından biri, okumadan her şeyi bilme(!) alışkanlığıdır. Kulaktan dolma, söylentilerden oluşan bir bilgi kirliliğini; bilgi sanan insanlarımız ne yazık ki çok sayıda.

Yurdumuzun kurtarıcıları, Cumhuriyet’in kurucuları başta Atatürk olmak üzere hepsi çok kitap okuyan kişilerdi. Okumayı bir insanlık, yurttaşlık görevi olarak görmekteydiler. Özellikle Atatürk’ün savaş sırasında siperde bile kitap okuduğunu anımsatmalıyım. Atatürk’ün en çok örnek alacağımız yönü kitap ve okuma tutkusu olmalı bence. Çünkü devrimci olmak için öngörü, bilgi ve neden sonuç ilişkili düşünme en önemli koşul. Okumayan, bilgi sahibi olmayanların ülke yönetiminde olması kadar tehlikeli bir durum yok.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, HDP’li iki vekilin vekilliğinin düşürülmesiyle ilgili açıklaması bilgisizliğin düzeysizliği açısından çok önemli. Hele de topluma, özellikle de çocuklara örnek olması gereken siyasetçilerin “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olması” ibretlik bir durum.

Kılıçdaroğlu, 9 Haziran 2020’de yapılan parti grup toplantısında: “… Ben diğer iki milletvekilinin dosyalarının içeriğini bilmiyorum ama yapılan o iki milletvekiline, HDP’li milletvekiline yapılan da haksızlık ve hukuksuzluktur. Anayasa’ya aykırıdır. (Anlatım bozukluklarını düzeltmedim, konuşma metninde olduğu gibidir.)” demekte. İçeriğini bilmediğin dosyaların, anayasaya aykırı olduğunu nereden biliyorsun? Doğaldır ki bilmek için okumak gerek. Okumadığın bir dosyanın içeriğinde haksızlık ve hukuksuzluğun olmadığını nasıl anladın?

Türkiye’nin en köklü partisinin genel başkanlık koltuğunu işgal eden birinin bir konuyu okuyup bilmeden toplumu yönlendirmesi, nasıl bir amaç taşır. Böyle bir yönlendirme dürüstlük mü? İnsanlara bilgisizliği, okumamayı, gerçeğe ulaşmamayı salık veren yukarıdaki açıklama, doğru bir kişinin tavrı olabilir mi?

Partinin genel başkanı okumadığı bir dosya hakkında yargıda bulunurken grup başkan vekili ne yapar?

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel… Son zamanlarda çok konuşan bir parti sözcüsü… Sözcük dağarcığı oldukça kıt… Bekçilerle ilgili yasayı eleştiren bir basın toplantısı yapıyor TBMM’de (11 Haziran 2020). Bekçilere öğüt vermekten de geri durmuyor Sayın Özel. Onlara, Orhan Kemal’in Murtaza romanının başkahramanı Murtaza’yı örnek almalarını öğütlemekte.

“Bekçi kardeşlerime bir tek şey söylüyorum. Orhan Kemal’in Murtaza’sındaki gibi bir bekçi olun. Mahallenin bekçisi olun. Birileri bekçiyi tekçi yapmak istiyor. Tekçi olmayın! Olmayın ki bu milletin gönlündeki bekçinin yeri değişmesin.” demekte Özel. Bu sözlerden anlaşılıyor ki Özgür Özel, Murtaza’yı okumamış. Ayrıca sahneye konmuş bir roman. Murtaza’nın kitabını okumadığı gibi oyununu da izlememiş. Eğer kitabı okumuş, oyunu izlemişse ve basın toplantısında anlattığı gibi anlamışsa bu büyük bir facia Türk siyaseti için. Okuduğunu anlamayanların ülkemizin geleceğini belirlemesi, üzücü bir durum oluşturur.

Bence Özgür Özel, Murtaza’yı okumadı. Birilerinden dinledi. O birileri de okumadığı için yanlış anlattı. Örnek verdiği Murtaza, Türk yazının önemli bir olumsuz kahramanı. Örnek alınacak değil, eleştirilecek biri.

CHP’nin iki önemli, üst düzey yöneticisinden peş peşe gelen açıklamalar, üzüntü verici değil mi?. Bilgisizlik üzerine siyaset yapma çabası var. Bu tutum, ülkemizin geleceği için çok zararlı. Atatürk’ün kurduğu partinin kimlerin ellerinde, nerelere savrulduğunu anlamak için iki çarpıcı örnek verdik.

Türk Devrimi aydınlanmacıydı. Aydınlanma da bilgi ve kültürle olur. Okumadan, araştırmadan ne bilgi ve kültüre ne de doğruya ulaşılır. CHP’nin aydınlanmacı, Kemalist, antiemperyalist tabanı bu bilgisizlikle kurulan siyaset düzenine karşı çıkmalı. Yoksa gidiş, gidiş değil.

                                                                  Adil Hacıömeroğlu

                                                                  12 Haziran 2020


1 yorum:

  1. Ehil olmayan birine yetki vermek,acemi berber koltuğuna oturmak gibi.. Kişinin cebinden pamuğu eksik etmemesi gerekir.

    YanıtlaSil