Sosyal medyada PKK ve FETÖ kaynaklı kışkırtmalar, kesintisiz sürmekte. İdeolojisiz, amaçsız, sistem üzerinden değil de kişi üzerinden muhalefet edenler, özellikle FETÖ’cülerin tuzağına düşmekteler. Kışkırtıcı bir yalan ortaya atılıyor. Binlerce insan, bu yalana inanarak onu paylaşıyor. Böylece yalan, doludizgin yayılıyor.
Muhalefetin en önemli sorunu, akılcılığını
yitirmesi. Akılcı bir sorgulayıcılık, muhalefeti özellikle FETÖ propagandasına
alet olmaktan kurtarır. İktidarın yaptığı her şeyi yanlış görmek, bir
hastalık... Durmuş saat bile günde iki kez doğruyu gösterir.
Konulara diyalektik açıdan baktığımızda
karşıtlıkların bir arada olabileceğini görürüz ve anlarız.
Sosyal medyada değişik kişilerin
paylaşımlarını okurum fırsat buldukça. Korona çıktı çıkalı FETÖ kaynaklı
muhalif kişilerden “Rakamlar saklanıyor. Hastalık patladı. Türkiye’nin her
yerinden haberler geliyor. Ölümler arttı. Hastanelerde yer kalmadı.” benzeri
kışkırtıcı paylaşımlar yapılmakta. Bunlar aracılığıyla halkın devlete güven
duygusunu yok etmeye çalışmaktalar. Bu yolla da halkı bölmek ve bir bölümünü
kışkırtarak iç karışıklık çıkarmayı istemekteler.
Tartışma
gerektirmez bir yalın gerçeği bile anlayacak düşünme yetisini yitirmiş kişiler,
saplantılarla muhalefet yaptıklarını sanmaktalar. Oysa Türkiye salgına karşı
büyük bir savaş vermekte. Savaşta bozgunculuk yapmanın kimseye yararı yok! Olsa
olsa terör örgütleri ve emperyalistler sevinir salgına karşı başarısızlığımıza.
AKP’ye muhalefet edeceğiz diye Türk devletine ve halkına muhalefet yapmaktalar
bu söylemleriyle. Şer odaklarının kışkırtmalarına alet olarak halk sağlığını
tehlikeye düşürüyorlar.
Yalan
haberlere, uydurma bilgilere karşı uyanık olmalı. Birilerine kızarak ya da
iktidara karşı olan öfkemize kapılarak emperyalizmin kışkırtmalarına alet
olmamalı. Önce ülkemiz gelir. Vatan olmadan hiçbir şey olmaz. Demokrasi de
özgürlük de vatan toprakları üstünde savunulur.
Adil
Hacıömeroğlu
21
Mart 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder