ENDONEZYA’DA ATATÜRK


Endonezya hükümeti, başkent Cakarta’nın şık kokteyl barları, Selamat Datang anıtı, rahat aşevleri, acılı tavuk çorbası ve seraları ile ünlü Menteng bölgesinde bir caddeye Mustafa Kemal Atatürk adının verilmesini istedi. Bu öneri, aşırı İslamcı bazı parti ve kümelerin tepkisine neden oldu. Bunun üzerine ülkede Atatürk tartışması başladı.

Endonezya, nüfus bakımından en büyük İslam ülkesi. Binlerce adadan oluşmakta. Hükümetin önemli bir caddeye Atatürk adını vermek istemesi, ülkemizle ilişkileri geliştirmenin yanı sıra Atatürk temelinde iyi bir dostluk köprüsü kurmak. Çünkü Atatürk, ezilen ulusları birbirine bağlayan en önemli bağ.

Ankara’da, Endonezya büyükelçiliğinin önündeki caddenin bu ülkenin kurucusu Sukarno’nun adı verilmiş. Bu nedenle Başkent Cakarta’da Türkiye’nin kurucu liderinin adını taşıyan bir caddenin olması dostluk, kardeşlik ilişkisi açısından çok önemli.

Endonezya Halk Danışma Meclisi Başkan Yardımcısı Hidayet Nur Vahid, bir caddeye Atatürk adının verilmesine karşı çıktı. Vahid, Atatürk için “antidemokratik ve İslam karşıtı” suçlamasında bulunmuş. Bu söylemin patenti önce İngilizlere aitti, şimdilerde ABD devraldı. Ne yazık ki emperyalisteler, bu söylemi İslami örgütler aracılığıyla yaygınlaştırıp kendilerine bağımlı örgütler, ülkeler oluşturmaktalar. Vahid, daha önce Müreffeh Adalet Partisi genel başkanıydı. Bu parti, Mısırlı İhvancılardan etkilenerek kurulmuş. Münafık Kardeşler örgütü, bu partinin esin kaynağı. Nedense İhvan’dan etkilenip kurulan bu partilerin ya da örgütlerin adlarında “adalet” sözcüğü bulunmasına batılı emperyalistler özen göstermekte. Neden acaba?

MAP’ın Atatürk adına karşı çıkması üzerine, Endonezya’nın Sesi internet sitesinde tartışmalara yanıt veren bir yazı yayımlandı. Yazı, “Mustafa Kemal Atatürk’ün Başarısı ve Endonezya’ya Etkisi” başlığını taşımakta. Bu yazı Endonezce, İngilizce, Çince, Fransızca, Arapça ve İspanyolca olarak yayımlanmış.

“Atatürk adı, ‘Türklerin Babası’ anlamına geliyor; ancak o kendi döneminde dünyanın en çok konuşulan adlarından biriydi. Türkleri, Batı sömürgeliğinden kurtarması dünyanın birçok ulusuna esin kaynağı oldu. Elbette ülkemiz Endonezya’nın kurucuları bunun istisnaları değildi.” denmekte yazıda. Endonezya’nın bağımsız olmasını sağlayan öncülere esin kaynağı Atatürk olmuş.  Burada Atatürk’ün asıl vurgulanan yanı emperyalizme karşı savaşımı.

“Bu gerilemenin ortasında, İngiliz emperyalizmine boyun eğmek istemeyen bir subay vardı. O, Mustafa Kemal’den başkası değildi.” İngiliz emperyalizminin desteğiyle kurulan Münafık Kardeşler örgütünün izleyicisi Vahid ve arkadaşları, Atatürk’ün erdemli, onurlu duruşunu, savaşımını anlamaları biraz zor.

“Atatürk, Türklerin bağımsızlığı için İtilaf devletleriyle savaşmaktan başka bir yol olmadığını duyumsadı. Atatürk, Osmanlı İmparatorluğunun görkeminin iadesini isteyen Enver Paşa gibi değildi, yalnızca Türk ulusunun bağımsızlığını istiyordu. Çünkü ona göre kontrol edilemeyen toprak hırsları, Türk ulusunun bağımsızlığını ve hatta geleceğini fiilen yok edebilirdi.” denmekte yazıda. Atatürk’ün usçu, gerçekçi düşünmesi öne çıkarılmakta. Somut koşullara göre davranan bir Atatürk. Düş kurmuyor, gerçeği yaşıyor.

Yazıda, Atatürk’ün Endonezya’nın kurucu liderlerinin siyasal kıblesi olduğu vurgulanmakta.

“Sukarno, Atatürk’ün İngiliz saldırısından sağ çıkabilmesi için Türkiye’nin ‘kaplan’ gibi mücadele ettiğini söylemiştir. Bunun da ötesinde Sukarno, Atatürk’ün din ve devlet işlerini birbirinden ayırarak ülkenin kalkınmasında attığı adımları da ideal bir örnek olarak görmüştür.” (Bu haber ve diğer ayrıntılar, 28 Ekim 2021 tarihli Aydınlık gazetesinden alınmıştır.)

Atatürk’ün emperyalizm karşıtlığı ve devrimleri, dünyanın dört bir yanında ezilen uluslarca örnek alındı. Ne yazık ki 1945’ten sonra Atlantik yörüngesine giren Türkiye hükümetleri, ezilen ulusların bu eğilimini görmemiş, bu savaşımlara sırtını dönmüştür.

Dünya, yeniden Atatürk çağına girmekte. Bu nedenle Atatürk’ün bağımsızlıkçı ruhunu öncelikle ülkemizde yaşatmak zorundayız. Kemalizmin temeli, emperyalizme karşı tam bağımsızlıktır. Günümüzde, ezilen ulusların baş belası ABD’dir. Bu nedenle ABD emperyalizmine karşı savaşım Kemalistlerin başlıca görevidir.

                                                                            Adil Hacıömeroğlu

                                                                            31 Ekim 2021


4 yorum:

  1. Aynen görüşlerine katılıyorum arkadaşım

    YanıtlaSil
  2. Değerli Adil Öğretmenim haklısınız , birlikten kuvvet doğar.Us’uzuna , gönlünüze sağlık👏👏🇹🇷🙏🏻Fulya Kırımoğlu

    YanıtlaSil
  3. Endonezya M.K ATATÜRK hakkında bilmesi kadarını biliyor,biz bilmiyoruz.

    YanıtlaSil