AŞKIN'IN DOĞA AŞKI


Aşkın’la yaklaşık beş yıldır komşuyuz. Şöyle ki Bostancı'da, evimizin giriş katındaki dükkânlardan birinde yeiçi var.

İlk kez karşılaştığımızda saygılı davranışı ilgimi çekti. İnsanlarla konuşurken gözlerine bakar. Konuşmaktan, karşısındakiyle iletişim kurmaktan mutlu olduğu her durumundan belli olur. Beden dilinden mutluluğu anlaşılır.

Komşulara verdiği bir rahatsızlık olunca hemen özür diler. Sorunları, barışçı yolla halleder. İnsanların konuşa konuşa anlaşabileceğine inanmıştır. İşyerinde yaptığı birtakım değişikliklerle ilgili komşularının gönlünü tatlı dili, güler yüzüyle almasını bilir. Onun için sorun yok, çözüm vardır.

Aşkın Kazankaya, Ardahan doğumlu. İlkokulu köyünde, ortaokulu Ardahan’da YBO’da okumuş. Liseyi, İstanbul Kartal’da… Birkaç fakülte bitirmiş. Öğrenme hevesi son hızla sürmekte. Eğitimli bir aşçı… Yemeği pişirip sunması eğitimli olduğunun göstergesi. Bir köylü çocuğu olarak kentliliği içselleştirmiş biri.

Yatılı okumanın kazandırdığı alışkanlıklar, kolayca fark ediliyor davranışlarında. Bu ilk bakışta çevresindeki her canlıyla özellikle de insanlarla uyumlu olmak olarak yansımakta. Paylaşmanın, dayanışmanı gereğine inanmış. Bunu, bir yaşam biçimine dönüştürmüş biri. Hoşgörülü olmak, onun belirgin özelliği.

Aşkın’ın iki oğlu var: Adil (12) ve Asil(10)… Okullarının olmadığı cumartesi günü biri, Pazar günü de diğeri dükkâna gelir çalışır. Yer süpürüp silme olamka üzere verilen her görevi yapar bu çocuklar. Bu emeklerinin karşılığında akşamları gündeliklerini alırlar. Böylece okul harçlıklarını kendi emekleriyle kazanmış olurlar. Ne güzel bir eğitim değil mi?

Kızı çok küçük olduğundan henüz dükkânla tanışamamış. Yakında onu da süpürge ve paspasla görürüz.

Sürekli yakındığım bir şey vardır. İnsanların çoğunun düşküleri olamadığından mutsuzdurlar, derim. Ayrıca düşküleri olmayan kişilerin gereksiz işlerle uğraşarak habbeyi, kubbe yaptıklarını belirtirim sık sık. Düşküsü olmayanlar, sorun üretmek için yarışırlar. Bu da hem kişiyi hem de toplumu rahatsız eder. Kişilerin düşküsüzlüğü, onları “avara kasnağa” döndürür.

Aşkın’ın düşküsü, bulduğu bitki tohumlarını ekip yeşertmek... Onları çimlendirip fidana dönüştürür. Dükkânının nerdeyse her köşesinde türlü bitkilerin fidanlarına rastlayabiliriz. Başta çam türleri olmak üzere birçok ağaç ve çiçek türü (Burada sarmaşık gülleri unutmamalı.) yetiştirir kısıtlı olanaklarla. Fidanlar, bir karış kadar boylandığında onları yol güzergâhlarındaki ormanlara diker. Bu dikim işinde, en büyük yardımcıları ise üç çocuğu ve eşi. Bu dikim işi de çocuklara verilen bir doğa dersidir aynı zamanda. Doğayı koruma, onunla barış içinde yaşama, söylemden eyleme dönüşür böylece. Çocuklar yaparak, yaşayarak öğrenirler bu yolla.

Diktiği ağaçlarının yerlerini unutmaz. Fırsat buldukça bunları görmeye gider. Doğadan sürekli aldığımızı belirtmekte Aşkın. Hem de bu alışı, savurganlıkla yapmaktayız ona göre. O zaman aldıklarımızı geri verip doğaya katkı yapmak zorunda olduğumuz görüşündedir. Bir tohumun bil yok olmasına gönlü razı gelmez. Bu arada evinde avokado yetiştirmeyi de başarmış. Bitkiler konusunda en önemli yardımcısı, kitaplar ve internet. Sürekli bir araştırma, öğrenme içinde. Bilgiyi, kendine kılavuz edenlerden.

Yeiçinde artan ekmek, simit, pişi ve yemekleri çöpe atmaz Onları kedi, köpek ve kuşlar gibi hayvan dostlarımıza ulaştırır. Bu da doğayı korumanın bir başka yolu.

Aşkın Kazankaya, karşılıksız verenlerden. Doğaya, insana, hayvana karşılıksız verir. Paraya tapınanlardan değil. Daha birçok düşküsü var. En son arıcılık kursuna gidip sertifikasını almış eşiyle. Birçok işi, eşiyle üstlenmesi ise ayrı bir övgü kaynağı.

İnsanlık, vericilerle ileri gider. Bu vericiler, gizli kahramanlardır, değerlerini bilmeli. Çılgınca tüketenleri gördükçe gizli kahramanlara ne denli gereksinmemiz olduğunu daha iyi anlamaktayız. Gönül ister ki toplumumuzda Aşkınlar çoğalsın. Çoğalsın ki doğamız öksüz kalmasın.

                                                                            Adil Hacıömeroğlu

                                                                            1 Kasım 2021

 

 

 

1 yorum:

  1. Selam olsun Kazankaya ailesine. Büyük şehirde yaşadığı halde, doğaya katkı sağlayan bu güzel insanların, tüm ülkeye örnek olmaları dileğiyle…

    Şükran Balekoğlu Yamak

    YanıtlaSil