Başbakan Erdoğan, bugün (17 Ekim 2012) toplanan AKP
Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında alışılagelen CHP’yi her şeyin suçlusu
ilan eden konuşmalarından birini yaptı. Türkiye de hangi olumsuzluk varsa
CHP’den kaynaklanıyormuş algısı yaratmayı sürdürdü Başbakan.
Ekonomi için gaza basacaklarını söyleyen RTE, bugünkü
konuşmasında öyle gaza yüklendi ki frenleri boşaldı birden. “Okullar olmasa
Milli Eğitimi ne güzel idare ederdim, diyen bir zihniyetin temsilcisidir CHP.”
diyerek sapla samanı iyice birbirine karıştırdı.
“Şu mektepler olmasaydı, maarifi ne güzel idare ederdim.”
diyen kişi, bir CHP’li değil. RTE’nin hayranı olduğu Osmanlı’nın Maarif Nazırı
Emrullah Efendi. Bu sözler söylendiğinde CHP kurulmamıştı. Üstelik bu sözleri
söyleyen de şaka olsun diye söylemiş o zaman. Ancak şakayı anlamak, o şakayla
neyin anlatılmak istendiğini kavramak da zekâ işi. Herkesin zekâsı, aklı,
kültürü, algılaması aynı olmadığından bazen şakalar anlaşılmaz. Emrullah Efendi,
sıradan bir Osmanlı değil. Felsefe, eğitim, siyasetle ilgilenen biri. Bu
alanlarda yazıları, yapıtları olan bir Osmanlı Maarif Nazırı.
RTE, CHP’ye vuracak ya… Vura vura, suçlaya suçlaya
malzeme kalmadı elinde. Ne yapsın? Bu sefer CHP kurulmadan önce söylenen sözler,
yaşanmış olayları da CHP’ye mal etmeye başladı. Eee, bir adamın tarih bilgisi
kıt, matematiği de olmayınca ne yapsın olayları birbirine karıştırmaktan başka?
Yakında Avrupa’daki veba salgını, yüzyıl savaşlarını CHP çıkardı derse
şaşmayalım. Bir kez gaza bastı, ayağını pedaldan çekmeye de niyeti yok
hazretin.
RTE’nin bu CHP sevdası(!) niye? Aslında bugünkü CHP’yle
fazla bir derdi yok başbakanın. Derdi, Atatürk’ün, İnönü’nün CHP’siyle. Yani
Cumhuriyet’in kuruluşu ve kurumlarıyla sorunu var. Amacı, Cumhuriyet’e, kurucu
parti CHP’yle vurmak.
Çağdaşlaşma, modernleşme adına ne varsa hepsine
saldırmakta RTE. Yalnızca Türkiye’de mi? Yetinir mi Türkiye ile? İslam
ülkelerinde de az da olsa var olan çağdaşlık kırpıntılarını bile içine
sindiremiyor. Var gücüyle yükleniyor Esat’a. Dün de Kaddafi’ye yüklenmişti.
Ülkemizdeki Amerikancı sağ siyaset, oldum olası yalan
üretmede, tarihi çarpıtmada ustadır. RTE’nin ustalık dönemi de bu olsa gerek.
Tarihi olayları saptırmada, kendilerinden öncekilerle sıkı bir yarışa girmiş
durumda. Ustalık bu, kolay değil! Bakalım, Atatürk’e ne zaman asker kaçağı diyecek?
Bekliyoruz…
Adil
Hacıömeroğlu
17
Ekim 2012
Valla Hocam siz ne derseniz deyin adam akıllı. Tamam bilgisi olmayan zır cahil bir adam belki, ama Türk Halkı'nın da kendinden bir farkı olmadığını bildiğinden, öne sürdüğü bir tezin yanlış olduğu bilgisine sahip olmayan bir seçmen kitlesinin var olduğunu çok iyi bildiğinden atış serbest onun için. Sonra bilgiyle beceri çok farklı şeyler. Becerisinin üst düzeyde olduğu çok açık. Yalan söyleyebilmek de beceri işidir. Ben bir yalan söylemeye kalksam yüzüm kızarır, kendimi çok kolay ele veririm. Ama siyasetçi böyle bir şey işte. Kalemi gözümüzün içine soka soka yalan söyleyen siyasetçilerimizi unutmadık daha. Bu da zaman zaman onları kendine örnek aldığını açık açık söylemiyor mu? Sizin de dediğiniz gibi bu işte ne kadar usta oldukları çok belli... Selamlar
YanıtlaSilAdnan Yiğiter
Sorunun yanıtını çok iyi biliyorum. Adım adım hedeflerine ilerlemek için gereken her şeyi yapıyor(lar). Öyle kurgulanmış(lar. Bunlara fırsat veren ulusuma VAH!
YanıtlaSilbaşbakanın görevleri : ülkeyi satmak konuları saptırmak büyük ortadoğu projesinin eş başkanıyım cümlesini inkar etmek halkı yoksullaştırmak muhtaç etmek sıcak paraya savaş çığırtkanlığı yapmak insanlarımızın dini inançlarını kullanarak inceden onları bitirmek tarikatlardan onun bunun elini öperken zembille başbakanlık koltuğunu kirletmesi işine geldiği zaman aglaması kongrelerde pkk destekcisi barzanisi yalanları dolanları inkanarları saptırmaları ve geçmişteki AĞIR yarası
YanıtlaSilBu ülkenin kurucusuna yapılan bu hakaretler içimizi acıtıyor, bu karanlık günlerin bitmesine az kaldığına inanıyorum.
YanıtlaSil