Cumhuriyet yasaklandı...
Yere
düşen bayrak çiğnendi. Bayrağı en yüksekte tutmak için göğsünü gererek yürüyen
kadınlara tazyikli su sıkıldı. Bayrağa sarılan gazi yerlerde sürüklendi. Bebek
arabasıyla Ulus’a gelen iki yaşındaki yavrucak biber gazıyla tanıştı. Babasının
omzunda, ulusumuzun en büyük bayramını kutlamaya gelen çocuk biber gazıyla
gözyaşı döküp tazyikli suyla yıkandı…
Ankara’ya
Cumhuriyet kutlamaya gidenleri taşıyan otobüslerde suç aleti olarak Atatürk
posteri ve Türk bayrağı arandı. Ceset torbası olmayan otobüsler alıkondu…
Ellerinde
Türk Bayrağı taşıyanlara illegal örgüt üyesi terörist muamelesi yapıldı…
Olmaz,
demeyin. Bunların hepsi 29 Ekim’de yaşandı, hem de fazlasıyla… AKP ve RTE’nin
emir verdiği polislerce Cumhuriyet kutlamalarına saldırıldı. Bayrağa cop indi.
Bayrak tutan aydınlık insanların üstüne panzerler yürüdü.
Günler
öncesinden AKP hükümeti, ulusun kendi bayramını kutlamasına izin vermeyeceğini
açıkladı. TGB, ADD, Eğitim İş önderliğindeki demokratik kitle örgütleri eski
meclisin önünde en büyük bayramı kutlama kararı aldı. RTE, istihbarat
aldıklarını ve yasadışı örgütlerin mitinge gelip olay çıkaracağını söyledi.
Daha sonra ise mitinge katılan derneklerin illegal olduklarını grup
toplantısında haykırdı. Bu dernekler, sendikalar İçişleri Bakanlığının izniyle
kurulmadı mı? Evet. Peki, RTE’ye bağlı bakanlık illegal mi ki bu derneklere
açılış izni verdi?
İllegal
örgütlerin Cumhuriyet’in olduğu yerde ne işi var? İnsanların beşikteki
bebekleriyle gittiği bir yerde illegalite olur mu? Türk Bayrağını canından aziz
bilenlerin toplandığı bir yerde teröristin ne işi var? Yandaş basınla AKP
sözcüleri son günlerde 2007’deki Cumhuriyet mitinglerini dillerine doladılar.
Milyonların toplandığı mitingleri öcü gibi göstermeye çalışmaktalar. Daha önce
bu konuda çok yazdık, dilimiz döndüğünce anlattığımızdan ayrıntılara
girmeyeceğim. O mitinglere katılanların o anda sigara bile içmediğini, yüz
binlerin toplandığı alanlarda bir tek yankesicilik olayının olmadığını
söylersem yeterli sanırım. O mitingler ülkemizin aydınlık yüzüydü. Bundan sonra
da farklı bir şey olmaz Cumhuriyet adına yapılacak işlerde.
Ankara’da
bir milyonu aşkın kişi toplandı. İstanbul’da gece yalnızca Kadıköy’de bir
milyon kişi yürüdü. Bakırköy, Beşiktaş, Beylikdüzü, Avcılar ve diğer ilçelerde
yürüyen on binler de var. İzmir’de en büyük bayramımızı beş yüz bin kişi
kutladı. Aydın, Manisa, Bodrum, Trabzon, Adana, Antalya, Bursa, Yalova, Hatay,
Gaziantep, Kayseri, Kahramanmaraş, Çorum, Ayvalık, Datça, Marmaris, Şanlıurfa,
Edremit… Batıdan doğuya, kuzeyden güneye bir millet bayraklarıyla sokaklarda,
alanlarda Cumhuriyet Bayramını kutladı.
Kendi
yandaşını millet olarak görüp milyonlarca özgür bireyi “seçkinler” olarak nitelemek
hangi sığ kafanın işidir? RTE, milletin kullardan değil, özgür bireylerden
(yurttaşlardan) oluştuğunu öğrenmeli. Öğrendiğinde de tüm AKP yöneticilerine ve
yandaş kalemşorlarına öğretmeli. Kullar ümmeti, köleler ise feodal klanları
oluşturur.
İlk
TBMM’den Anıtkabir’e yürüyenler sorumlu, sağduyulu yurttaşın nasıl
olabileceğinin örneğini de gösterdiler tüm dünyaya. Burada TGB’nin hakkını
teslim etmek gerek. 19 Mayıs yürüyüşünden sonra yazdığım “19 MAYIS COŞKUSU”
başlıklı yazımda şunları yazmıştım: “TGB mitinginde olumluluk adına her şey
vardı. Yaratıcılık ve sağduyu ön plandaydı. Alışılagelmişin ötesinde bir
miting. Katılanları her adımda heyecanlandıran bir düzenleme. Bu gençler çok farklı…
1968 ve 1978 deneyimlerinden ders çıkaran, çağı iyi yorumlayan bir gençlik var
karşımızda. Bundan sonra daha başarılı yapacaklarından eminim. Türkiye’yi
birleştirecek ulusal ruh, TGB’lilerin yüreğinde bağımsızlık ateşi olarak alev
alev yanmakta. Bu ateşin sönmesi olanaksız.”
Dün
Ankara’da meydana gelen olayları yabancı birisi izlese Türkiye’ye işgal
kuvvetlerinin saldırdığını düşünür. Çünkü Türk bayraklarını taşıyanların
hunharca saldırıya uğraması görüntüsü bundan başka bir şey anlatmaz. Polislerin
“Emir kuluyuz, ekmeğimizi kazanıyoruz.” açıklamaları inandırıcı değil. O yere
düşen bayrak ekmeğini, aşını, kanını, canını feda edenlerce dalgalanmakta. Unutmayın
ki Cumhuriyet’imizin kurucusu Atatürk düşman bayrağını bile yere düşürmemiştir.
Bayrak; bir ulusun onuru, namusu, bağımsızlığının simgesidir.
Atatürk,
cumhuriyetin ne demek olduğunu soran bir milletvekiline; “Cumhuriyet adam
olmaktır.” Diye seslenmişti meclis kürsüsünden. Dün Ankara’da tazyikli su ve
gaz bombası karşısında bayrağı yere düşürmeyenler, cumhuriyetin adam olmak
olduğunu kanıtladılar. Bayrağa saldıran ve saldırtanlar mı? Yoruma gerek var
mı?
Yurttaşlarımız
ekmek ve bayrak yere düşünce çiğnenmesini istemez. Alıp öpüp yüksek bir yere
koyar ekmeği ve bayrağı. Bayrağı yere düşürtenlere çok yazık, çok…
Cumhuriyet
kutlayanlara Ankara’da AKP iktidarı biber gazı attı, su sıktı; Nusaybin’de ise
PKK, bayram sevinciyle evlerine dönen öğrencilerin servislerini taş yağmuruna
tuttu. Cumhuriyet’e karşı BOP’çuların işbirliği… Amaçları ne olabilir ki?
29
Ekim’de BOP’çuların barikatları yıkıldı. Bu AKP’nin yıkılışını hızlandıracak.
Bir millet uyanıyor, tıpkı 1919’da olduğu gibi.
Adil
Hacıömeroğlu
30
Ekim 2012
Not: Daha önce TGB ile ilgili yazdığım aşağıdaki
iki yazıyı okumakta yarar var.
Başlık yazıya tam oturmuş. Yazı da ise 29 Ekim günü yaşananlar anlatılmış. Kaleminize sağlık. Saygılarımla.
YanıtlaSilHerşeye rağmen bu kadar güzel insanın bir ararya gelmesine çok mutlu oldum dilerim bu duyarlılık devam eder.
YanıtlaSilDilerim adam oluruz. Sevgilerimle.
YanıtlaSilHarika olmuş. Yazarımızın eline sağlık.
YanıtlaSil19 mayısta törenlerin iptal edilmesini duyduğum andan itibaren astığım bayraklarım bugüne değin asılı durmakta idi. Dolayısıyla renkleri soldu. 29 Ekimde yeni bayraklar alarak astım. Ancak eski bayrakları yakmanın mı, toprağa gömmenin mi, ya da başka ne yapılabilir bilemedim. Ve onları da katlayıp yerine koydum. İşte bir Cumhuriyetçi ile bir polis arasındaki fark. Çok basit olarak...Ve son olarak üzgünüm hala Atatürk heykellerinin önüne çelenklerimizi koyamıyoruz. Bunlar da gene Cumhuriyetin valileri. Bu arada Resepsiyona eşleriyle birlikte katılan komutanlarımız için bir yazı bekliyoruz sizden hocam. Sevgiler...
YanıtlaSilAdnan Yiğiter
Yazınız,anlayabilenler için çok anlamlı.Sizi kutluyorum.Elinize ve düşüncelerinize sağlık...
YanıtlaSilUlu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının armağanı olan kul değil birey olmamızı, bağımsızlığımızı sağlayan, hür insanlar olarak , mazlum milletlere umut olan laik, demokratik Cumhuriyet’imiz çok yaşa. 101. yaşın kutlu olsun🇹🇷Yüreğinize sağlık, Varolunuz👏🙏🏻🇹🇷Cumhuriyetimizin sonsuza kadar , insan olanların yaşatması dileğiyle .🇹🇷 .Değerli Adil öğretmenim , saygılarımla.Esen kalınız🙏🏻Fulya Kırımoğlu
YanıtlaSil