İmralı tutanaklarında önemli bir bölüm: “APO’ yu
bitirdik, dediler. Stratejik hata yaptılar. Ergenekon’a saptılar. Umarım, bu
sefer böyle olmaz. Onun için benimle oynanmayacağını özellikle AKP’ye
anlatmalısınız. AKP’lilerle konuşun, anlatın. Siz Meclis’tesiniz, size çok
görev düşüyor. Anlamlı bir uzlaşmaya gidilseydi (Ecevit döneminde) ne Ergenekon
ne AKP olurdu. Biz AKP’yi çıkartan gücüz.” Tutanakların bu bölümü kimselerin
dikkatini çekmemekte. Oysa işin püf noktası diyebileceğimiz bölüm burası.
Yukarıdaki sözleri iyi anlamak için AKP öncesi koşulları
az da olsa anımsamalı. ABD yönetimi, Irak’a müdahale için acele etmekte ve 57.
Hükümet buna karşı çıkmakta. Ecevit, Ortadoğu’nun ABD müdahalesiyle nasıl bir
kan gölüne dönüşeceğini o zamandan görüyor. Alman ve Fransız basını “Hasta
denilen Ecevit, ABD’nin Irak’a müdahalesini bir yıl erteledi.” biçiminde
haberler yapmaktaydılar. Türkiye olmadan Irak’a bir Amerikan müdahalesinin
olamayacağını bütün dünya anlamıştı. İşte, tam da bu noktada başta ABD ve diğer
küresel emperyalistler Ecevit hükümetini yıkmak için kolları sıvadılar. Olmadık
yerde bir ekonomik kriz çıkarılarak Ecevit hükümeti kundaklandı. Bahçeli’nin
erken seçim isteğiyle AKP’nin önündeki engeller kaldırıldı. Seçimlerin sonunda
Türk siyasal tarihinin en büyük politik tasfiyesi gerçekleşti.
2002’de DSP’den istifa ederek 57. Hükümetin
kundaklanmasının yolunu açan bazı siyasetçilerin bugün CHP’de yer alması
açıklanabilir bir durum değil. Bu kişiler öncelikle DSP’den neden istifa
ettiklerini kamuoyuna anlatmalı. Küresel bir komplonun parçası olanların Türk
siyasetine ve ulusun geleceğine katacağı bir şey yoktur.
2002 koşullarında AKP’yi ortaya çıkaran güç ABD. Hemen
ardından BOP eş başkanlığı görevi çerçevesinde ABD ile iki sayfa, dokuz
maddelik “Gizli Plan” için anlaşmalar yaptı Gül. O günden sonra Ortadoğu’daki
tüm ABD saldırılarının ön safında AKP’yi görmekteyiz. Öcalan, “AKP’yi çıkartan
gücüz.” derken kendilerini ABD ile bir bütün mü görmekte?
“Anlamlı uzlaşma”yla anlatılmak istenen nedir? Anlatılmak
istenen, federasyondur ya da özerkliktir. Adı ne olursa olsun bölücü örgütü
tatmin edecek tek çözüm, bölünmeye gidecek bir sürecin yasal zemine
oturtulmasıdır. Demokratik hakların sağlanması adı altındaki birtakım istekler,
masumiyet ve mağduriyet yaramak için kullanılan atlama taşları.
AKP ve PKK’nın yolları her noktada kesişmekte. Kavşak
noktasında ise ABD bulunmakta. Onları ortaya çıkaran güç de Evren’iyle,
Özal’ıyla 12 Eylül darbecileridir. Olmayan bir darbenin sözde sanıkları
Ergenekon adı altında zindanlarda çürütülürken 12 Eylülcülerin el üstünde
tutulması bundandır. Hiç evlat babasına silah çeker mi?
Adil
HACIÖMEROĞLU
8 MART
2013
Not: Yazılarımın tümünü http://adiladalet.blogspot.com dan
okuyabilirsiniz.
Aslında yazı yoruma çok da açık bir yazı değil. Herşeyi oldukça net ortaya koymuşsunuz. Sadece bir sonuç eklemek gerekirse, planlananın dışında bir gelişme olmaz da bunlar bu planı başarıyla sonuçlandırırsa Cumhuriyet yıkılmış, ülke bölünmüş, olmadık şartlarla ülke kaynakları peşkeş çekilmiş ve daha neler neler olmuş olsa da ülke halkım bu adamı halk kahramanı ilan edecektir ve ölene dek de bu adamı başımızda gönderebilene aşk olsun derim. Sevgi ve saygılarımla...
YanıtlaSilAdnan Yiğiter
Gerçekten ABD PARADOKSUNDA ORTADOĞUDA planlanan işler tıkır tıkır yürüyor?Özal da o meşhur 36. parelel eksenini oluştururken IRAKA yapılacak müdahale sonrası KÜRT BÖLGESİNİN TÜRKİYEYE KATILABİLECEĞİNİ VAADEDERKEN bugün BOP çerçevesinde KCK kisvesiyle BÜYÜK KÜRDİSTANI inşaaya çalışanların başı görünen ABDULLAH ÖÇALAN yakalandığında benim anam TÜRK benim bu ülkeye büyük yararlarım dokunacak hizmet etmek istiyorum deyişlerindeki sır gerçekten FEDERATİF yahut EYALETÇİ BİR YAPININ görünen taşlarını örüyorlar.Güya PETROLÜ kontrol edecek büyük KÜRDİSTAN TÜRKİYEYİ kalkındıracak süreçe ABDULLAH ÖÇALANLA gitmek istiyor.Gerçekten bu düş oluşursa ÜLKE HALKIM ÖLENE KADAR BU ZİHNİYET ADAMLARINI baştacı eder ve edecektir.Bunları göreceğiz?yörük
YanıtlaSil