RTE,
Suriye işine bulaştığında tüm aklıselim kişiler onu, kuzeyde bir Kürt
yapılanması olacağı konusunda uyardı. Esat’ın gitmesiyle ülkenin bölüneceği
vurgusu yapıldı. AKP sözcüleri ise ısrarla buna izin vermeyeceklerini söylediler.
Oysa Suriye’nin kuzeyinde PYD’nin, Barzanistan’la koşut bir yapılanma içinde
olduğu apaçık görülmekte.
“Kürtler
(Suriye’deki Kürtleri kastederek) Barzani’nin emrine giremez. Onun çizgisi
farklı. Kürtler, mutlaka bir öz savunma gücü oluşturmalı.” diyor bölücü başı
İmralı tutanaklarında. “Öz savunma gücü” ne demek? Kürtlerin kendi silahlı
güçlerini oluşturması demek.
Peki,
Suriyeli Kürtler neden silahlı güç oluşturacaklar? Tabi ki yeni bir devlet
kurmanın altyapısını oluşturmak için. Çünkü devlet olmak için askeri güç, ordu
gerek. Dünyanın hiçbir yerinde ordusuz bir devlet ayakta durmaz. (Dünyada
birkaç tane ordusu olmayan minik prenslikleri saymazsak) Hele Ortadoğu
coğrafyasındaysanız ordunuz olmadan bir saniye ayakta duramazsınız.
Barzanistan’ın
silahlı gücü peşmergeler… PYD de silahlı gücünü oluşturacak. PKK, zaten
yıllardır silahlı ve askeri deneyimi yüksek bir güç. Böylece kurulacak devletin
(Bu ikinci İsrail’dir.) ordusu oluşturulmuş oluyor. Bu sözlerden de
anlaşılacağı üzere Öcalan’ın ve PKK’nın Türkiye ile yola devam etme
olasılıkları da niyetleri de yoktur. Açılım süreçleriyle kuracakları devletin
kurumlarını oluşturmanın peşindeler.
Bölücü
başı şöyle sürdürüyor sözlerini: “Komisyonlar kurulacak. Hakikat komisyonu da
kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olacak. Köylere
geri dönüş olacak. Bunları yapmazlarsa geri çekilme olmaz. Çekildiğimiz alanda
gerillayı daha da büyüteceğiz. Çekilirsek gerilla biter, görüşüne katılmıyorum.
Suriye var, İran var. Şu an Suriye’de elli bin, Kandil’de on bin, İran’da kırk bin
var.”
PKK’nın
silahlı güçlerinin çekilmesi, komisyonların kurulmasına bağlı. Bu komisyonlar
nerede kurulacak? TBMM’de tabi ki. Yani ulusu birleştirmek için kurulan TBMM,
ayrılıkçılığın kararını verecek, öyle mi? Bu yolla ayrılmanın hukuksal zemini
oluşturulacak. Akil adamlarla da konu uluslararası boyuta taşınacak. Böylece
sorun, terör konusu olmaktan çıkıp devletlerarası düzeye taşınacak. PKK da uluslar
arası alanda terör örgütü olmaktan kurtulup devletmiş gibi taraf olacak. CHP’nin
“akil adamlar, hakikatler komisyonu… gibi” söylemlerden vazgeçmesi gerek. Bu
söylemlerle PKK’nın değirmenine su taşındığı gibi, Türkiye’nin bölünmesinin de
yolu açılmakta.
“Çekildiğimiz
alanda gerillayı daha da büyüteceğiz.” tümcesiyle ne anlatmak istiyor Öcalan?
Demek istiyor ki: “Görünürde bir kısım silahlı militanı çekip sempatizanlardan
yeni silahlı güçler oluşturacağız.” Hem de bu yeni güç, AKP hükümetinin
tanıyacağı yasal çerçevelerde olacak.
PKK’nın
silahlı güçleri çekilince nereye gidecek? Görünür adres Suriye’dir. Suriye’de
oluşan merkezi otorite boşluğu bazı bölgelerde çetelerce doldurulmakta. Suriye’deki
karışıklık, en çok PKK’ya yarar getirmekte. Silahlı güçlerinin konuşlanacağı
geniş bir meskun alana sahip olmak üzere. Zaten Öcalan’ın yukarıdaki
sözlerinden de bu durum anlaşılmakta. Suriye’deki PKK güçlerinin sayısının elli
bin olduğunu söyleyerek oradaki örgütsel yığılmayı da açıklamakta.
PKK;
Suriye’de elli bin, Irak’ta on bin, İran’da kırk bin, Türkiye’de elli bin,
toplam yüz elli bin militanıyla ne yapacak? Bu gücünü niçin, kime karşı
oluşturmuş? Bu sorunun yanıtı, her şeyi doğru düşünmemizi sağlar.
Adil
HACIÖMEROĞLU
14
Mart 2013
Not:
Yazılarımın tümünü http://adiladalet.blogspot.com
dan okuyabilirsiniz.
İsrael de tam NEVRUZ GÜNÜ ÖZRÜ patlatıverdi ki evlere şenlik.Kardeş İSRAEL VE KÜRDİSTAN İŞBİRLİĞİ HAYIRLARA VESİLE OLSUN EMİ?YÖRÜK
YanıtlaSilKendimi bu ara vatan haini gibi hisseder oldum. Kırk yıllık terör sorunu bitiyor ben sevinemiyorum. İsrail'in kolay kolay bir ülkeden özür dilemesi görülmüş şey değil, ben zıp zıp zıplamam gerektiği yerde endişeleniyorum. Eminim şu aralar kahvehanelerdeki sohbetlerde RTE yi koyacak yer bulamıyordur sevgili halkım. Haklılar da. Adam tarih yazmak üzere. Ama ben genede sevinemiyorum nedense. Evet hocam görünen o ki, ABD, BOP' a hız vermek istiyor. Baktı ki, işler planladığından daha kolay işliyor, baktı ki, memur ettiği Türkiye direktörü bu işleri kotarmada kendinden daha istekli ve daha başarılı, o halde neden otuz senede gerçekleştireceğim bir programı beş senede halletmiyeyim dedi ve gelişmelere hız verdi. Çözüm süreci diye sunulan bu süreçte RTE'nin halk desteğine ihtiyacı var. Halk indinde bunu bir an evvel gerçekleştirmek lazım. İsrail özrü önemli bir destek kendisi için. Şimdi bekleyelim ve görelim bakın daha pek çok başarılı gibi görünen gelişmeler olacaktır ki, aaaa endişelenmeyelim bak bu adam ne yaptıysa güzel sonuçları oldu intibağı uyansın halkımda ve bölünmenin farkına varamasın ya da varsa da ses çıkarmasın. Zaten çıkardığı, çıkaracağı da yok da! İşte bunlardan dolayı gelişmeleri beklemek her zamankinden daha ağır gelecek bana. Her güzel gelişmeden sonra benim endişelerim kat ve kat artacak bundan sonra. Saygılar.
YanıtlaSilAdnan Yiğiter