Nedense
son zamanlarda “adam” sözcüğünün yerine “insan” sözcüğü yeğlenmekte. Neymiş
efendim, “adam” sözcüğü erkek demekmiş, kadınları kapsamazmış.
“Adam”
sözcüğü, “Adem”den gelir. “Adem” demek, “insan” demektir. TDK Türkçe sözlüğe
baktığımızda “adam” sözcüğünün karşısında birinci anlam (temel anlam) olarak
“insan” yazmakta. Sözlüğe bakma alışkanlığı olmayan, kıt sözcük dağarcıklarıyla
kamuoyuna akıl vermeye çalışan bilgisizlerin yönlendirdiği siyasetten ne
beklenir?
“Adam”
sözcüğünü, erkeklerin tekeline veren sözde kadın hakları savunucuları,
kadınları adam ve insan olarak görmüyorlar mı? Adamlık erkeklere de kadınlara
da çok yakışmakta. Sözcüklerin anlamlarını bilmeden Türkçenin anlamsal
varsıllığını çoraklaştırmak doğru mu?
Ferit
Devellioğlu’nun Osmanlıca-Türkçe Sözlüğünde “âkil” sözcüğünün anlamı, “yiyen”
olarak açıklanmakta. Buna göre “âkil insanlar”, “yiyen insanlar” anlamına
gelmekte. Acaba bu listedeki insanlar neyi yiyecekler? AKP-PKK işbirliğiyle
emperyalizm adına Türkiye’nin birliğini tabi ki.
“Âkil
insanlar” yerine “akıllı adamlar” demek daha uygun olur. Ancak dilimizde
unutulmaya yüz tutmuş bir sözcük var ki “akil adamlar” sözüyle anlatılmak
isteneni çok iyi karşılar. Bu sözcük: yaşlı… “Yaşlı” sözcüğü, “yaş+ulu”
sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuş. Zamanla söylene söylene ses değişimi
olmuş; yaşulu, yaşlı’ya dönüşmüş. Türkmenistan’da senato görevini yapmakta olan
danışma meclisinin adı, Yaşulu Maslahatı (Nezih Kuleyin, Hayat İçin Bir Kahve
Molası).
Yaşulu
olmak için bilgili ve deneyimli olmak gerek. Aynı zamanda toplumun saygısını da
kazanmalı. Bilgi ve görgüsüyle topluma yol gösterici olmalı yaşulu.
Anlaşmazlıkları tatlıya bağlamalı, hakkaniyetten ayrılmamalı. Yaşulu olana biri
güce tapınmaz, ezilene sırtını çevirmez.
Cem
törenlerinde Alevi dedelerinin dargınları barıştırması geleneği, yaşululuğun
nasıl olması gerektiğine bir örnek olabilir.
Yıllar
içinde sözcükler yeni anlamlar kazanıp bazen de anlamını anlamdaşına devreder. Yaşulu
sözcüğü de anlamını Anadolu’nun birçok yerinde Arapça “ihtiyar” sözcüğüne
devretti. Birçok köyümüzde anlaşmazlıklar, çevredeki bilge kişilerin ihtiyarlık
yapmasıyla çözülür.
“Âkil
insanlar” sözünün yerine “yaşulular (yaşlılar) kurulu denebilir. Ancak yaşlılar
kurulu hayırlı işler için emek harcar. Âkiller ise şer işlerin peşindeler.
Anlamına uygun olarak bir şeyleri yiyip bitirmenin uğraşındalar…
Adil Hacıömeroğlu
4 Nisan 2013
Ya hocam, ben şimdi dalmışım cimbom maçına, hanım oradan çığırıyor yarışmada aile televizyonunu kaybetmiş, bizim bu kadar önemli işlerimiz varken sen tutturmuşsun yok akil adammış, yok akıllı insanmış, yok bu işin aslı yaşulu olmalıymış. Hiç işimiz gücümüz kalmadı hangi kavramın yerindeliğini düşünücez şimdi. Ülkede herşey gllük gülistanlık, demokrasimiz, hukukumuz, adaletimiz herşeyimiz dört dörtlük bir eksiğimiz akillerimiz di. Adam onu da düşündü getirdi başımıza hala yaranamıyor sizlere. Bakın o akiller gelecekler şimdi oturduğumuz yörelere. Başlayacaklar bizleri ikna konuşmalarına, belki ne diyeceklerini meraktan bir on dakika sabredip dinleyeceğiz. Sonra . Valla sonrasını ne sen sor ne ben söyleyeyim hocam. O akil onca yolu kat ettiğine mi yansın, yıllarca dirsek çürütüp elde ettiği şöhretini yitirdiğine mi yansın, yediği yiyeceği küfürlere mi yansın bilemem ama, o ortamdan nasıl topuklayıp da kaçmak isteyeceğini iyi bilirim. Benim çürük yumurtalarım hazır, bir dostum da pazardan sonra pazarcıların satamadığı domatesleri toplamış, stoklamış, varın sonlarını siz düşünün bu akillerin. Ne kadar akil olduklarına kendileri de şaşacaklar!...
YanıtlaSilAdnan Yiğiter