Öcalan’ın 21
Mart iletisinde ilgi çekici bir tümce var: “Bugün
artık yeni bir Türkiye'ye, yeni bir Ortadoğu'ya ve yeni bir geleceğe
uyanıyoruz.” Bu tümceyle BOP’ un amacı özetlenmekte.
“Yeni bir Türkiye” ile anlatılmak
istenen bölünmüş, Cumhuriyet’ten uzaklaşmış, Ortadoğu’nun sorunlarına daha çok
bulaşmış bir Türkiye’dir. Bölücülüğün, insan öldürmenin, sağı solu bombalamanın
kutsandığı “yeni bir Türkiye”dir anlatılmak istenen.
“Yeni bir Ortadoğu” sözüyle de BOP
kapsamında bölünmüş parçalanmış, etnik kavgaların, mezhep boğazlaşmalarının
olduğu; Ortaçağ değerlerinin geçerli duruma geldiği bir coğrafya tanımlanmakta.
Bugün bölgemize baktığımızda İslam coğrafyasının nasıl bir uçuruma
yuvarlandığını görürüz. Sınırların Washington’da çizildiği, güvenliğin(!)
Pentagon’da planlandığı, ekonominin sıcak para komisyoncularınca
yönlendirildiği, dış ilişkilerin NATO şemsiyesi altında sürdürüldüğü bir
Ortadoğu’dur AKP ile PKK’nın istediği.
“Yeni bir gelecek”le anlatılmak
istenen bölünmüş, parçalanmış, çağdaş değerlerden uzaklaşmış bir Türkiye ve
Ortadoğu’dur. Türkiye’nin bölünerek emperyalizmin boyunduruğuna girmesi,
Ortadoğu’daki tüm halkaları da tutsaklaştıracaktır. Burada sözü edilen
“gelecek” Türkiye ve Ortadoğu için cehennemi yaşamaktır. Oysa Ortadoğu
cennetinin anahtarı Türk Ulusunun elinde.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiliz ve Fransızlarca masa
başında cetvelle çizilen sınırlarla sorunlara, çatışmalara teslim edilen
Ortadoğu’nun yeni bölünmeleri kaldıracak gücü yoktur. Yeni bölünmeler, yeni
düşmanlıklar demek.
Marifet bölünmekte değil, birlikte olmaktadır. Demokrasi de
birlikte yaşamakla gerçekleşir. Düşmanlıkların olduğu topraklarda demokrasi de
barış da olmaz. Hele insan haklarından hiç söz edilemez.
Türkiye ve Ortadoğu’nun demokrasi, barış, insan hakları, gönençli
ve birlikte bir yaşam için Atatürk’te birleşmesi gerek. Bu topraklardan
emperyalizmin ayağı kesilmeden kimseye huzur yok!
Adil
HACIÖMEROĞLU
25
Mart 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder