Yerel
seçimler yapıldı, sıra cumhurbaşkanı seçimine geldi. 30 Mart’tan itibaren
kamuoyunda adaylık tartışmaları aldı yürüdü. Yandaş ve merkez medya şimdiden
iki adaya odaklanmış durumdalar: Gül ve Erdoğan...
Yandaş
ve merkez medya sanki AKP adayının kazanması garantiymiş gibi cumhurbaşkanı
seçiminin Gül ile Erdoğan’ın kendi aralarında anlaşmasıyla olup biteceği
izlenimi yaratmaktalar. Hani, Türkiye’de sandık vardı? Millet iradesi her şeyin
üstündeydi hani?
AKP
yandaşlarına göre millet iradesi, Gül ve Erdoğan’ın iradesi. Onlar, kendi
aralarında karar verdiler mi iş tamam. Köşk’e oturacak kişi, sandıktan değil,
bu iki zat-ı muhteremin dudakları arasından çıkar. Millet de bu karara uyar.
Aslında
AKP yöneticileri “millet iradesi” diye diye milleti, iradesiz duruma
getirmekteler. Milletin kararını, AKP lideri belirlemek istemekte. Basın
propagandasıyla yurttaşları koşullandırmaktalar. Anlayacağınız millet iradesine
ipotek koymaktalar.
AKP,
cumhurbaşkanı adayı konusunda yoğun bir biçimde çalışırken muhalefet ne
yapmakta? Muhalefet, bu konuda ne yazık ki ne yapacağını bilmiyor. Her zaman olduğu
gibi seçime beş kala kazanma olasılığı zayıf bir aday gösterirler ve Köşk’ü
altın tepside AKP’ye sunarlar.
Atatürk’ün
Çankaya’sını AKP işgalinden kurtarmak için ne yapmalı? Muhalefet kimi aday
göstermeli?
Öncelikle
şu anda basında adları ortaya atılan ve muhalefetin desteklediği söylenen cumhurbaşkanı
adaylarından hiçbiri kazanmak için yeterli değiller. Bu adaylardan birinin
gösterilmesi durumunda AKP adayı, seçimi çok rahat kazanır.
AKP’nin
gerileyeceği, yenileceği, iktidardan düşeceği seçim cumhurbaşkanlığı seçimidir.
Konuyu muhalefet çok ciddiye almalıdır. Öncelikle hem halkın geleceği ile
ilgili hem de Cumhuriyet için muhalefet sorumlu davranmalı. AKP destekçisi köşe
yazıcılarının, dünyadan habersiz sözde liberal aydınların önerilerine kulak
asmamalı. Çünkü bu kişilerin önerileri muhalefeti kaybettirip AKP’nin yolunu
açmak içindir.
Muhalefet,
doğru aday gösterdiğinde seçimi kazanır. Köşk’e Cumhuriyet değerlerine bağlı
bir cumhurbaşkanı oturur. Bu adayın nitelikleri ne olmalı? Öncelikle aday gösterilecek kişi, Cumhuriyet
değerlerini ve yaşam biçimini özümsemiş ve yaptığı çalışmalarla toplumun
güvenini kazanmış olmalı. Siyasetten gelmeli. Ancak bu kişi, siyasetin
yeniklerinden değil; galiplerinden olmalı. Siyasal yaşamında yenilgisi
olmamalı. Yalnız üyesi olduğu partinin gücüne dayanarak değil, kendi gücüyle de
seçimlerden utkuyla çıkmalı.
Cumhurbaşkanı
adayı olacak kişi, yönettiği yeri marka durumuna getirmiş biri olmalı. Hem
ulusal hem de uluslar arası saygınlığı olan bir cumhurbaşkanı adayına kim oy
vermez ki? Cumhurbaşkanı adayı, halkın değerlerini iyi bilmeli. Tarih, kültür,
sanat, siyaset, edebiyat, bilim, teknik konularında bilgili olmalı. Üretken,
yaratıcı örnek bir insan yakışır Çankaya’ya.
Evet,
yukarıda saydığım ve yer darlığından sayamadığım birçok özelliğin olduğu
cumhurbaşkanı adayım Prof. Yılmaz Büyükerşen’dir. Neden mi?
1999’dan
beri seçimlerde yenilmemiştir. Partisi DSP, yüzde bir buçuk oy alıp çöktüğünde
Yılmaz Hoca, yüzde elliyi aşkın oy alarak belediye başkanlığı koltuğunu korudu.
Daha sonra girdiği iki seçimde de partisinden daha çok oy aldı. Her türlü
siyasal görüşün oy verdiği biri oldu Yılmaz Hoca.
Bugün
dünya çapında kaç kentimiz marka değeri taşır? Tabi ki Eskişehir başta gelir.
Her gün onlarca tur otobüslerinin uğrak yeridir Eskişehir. Yönettiği kentte
istihdam yaratan ender belediye başkanlarındandır. Üstüne üstlük bir Cumhuriyet
beyefendisidir.
Prof.
Yılmaz Büyükerşen’e hem CHP hem de MHP tabanları tam destek verir. AKP
tabanından önemli bir destek alır. BDP’nin modernleşmeci laik kesiminin de oy
verebileceği biridir.
CHP,
şapkadan tavşan çıkarmayı bırakıp kendi değerini fark etmeli. Seçim
yenilgileriyle siyaset mezarlığında olan kişilerden medet ummasın. Geçmişin
iflas etmiş sağ politikacılarını parlatmaya çalışmasın. Onları parlatacak
zımpara da cila da bulunmaz. Hele yaşamı boyunca girdiği her seçimde yenilmiş
kişileri gündeme bile getirmesin. Bu süreçte Cemaat tuzağına da düşmemeli CHP,
30 Mart’ta olduğu gibi.
MHP
yönetimi, sorumlu davranmalı. Parti çıkarlarını bir kenara itip Türk Milletinin
geleceğini ön planda tutmalı. Çünkü Cumhuriyet değerlerini savunan birinin
Çankaya’ya çıkması tüm bölücü planları iflas ettirir.
Milletin
birliği, vatanın bütünlüğü hem CHP’nin hem de MHP’nin önceliği olmalı. Vatan
varsa partiler olur. Millet varsa siyaset yapılır. Halk varsa yaşam sürer.
Cumhuriyet olursa adam gibi, başı dik yaşanır bu cennet vatanda.
Atatürk’ün
dediği gibi: Cumhuriyet fazilettir. Atatürk’ün koltuğuna da erdemli kişiler
yakışır.
Adil
Hacıömeroğlu
14
Nisan 2014
Adil Bey,
YanıtlaSilBen de bu değerlemenize katılırım.
Saygılarımla,
Şeref EREN
Cumhurbaşkanlığı ; AKP açısından bakınca ATAMAYA dayalı bir kurum gibi gösteriliyor halka . AKP karar verecek ; halk da seçim sandığında bu kararı onaylayacak. Bu arada muhalefetin ne yapmakta olduğu bilinmiyor. Zaman geçecek , kısacık bir süreye sıkıştırılacak muhalif aday nasıl propaganda yapabilir ? İşte bu noktada Sayın A. Haciömeroğlu , Türkiye'de saygınlığını kanıtlamış olan Eskişehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen'in adaylığını öneriyor. Büyükerşen ; Atatürkçü , cumhuriyet değerlerine bağlı , bütünleştirici kişiliği ile yurtseverlerin , demokratların heyecanla karşılayacakları bir kişilik sahibidir. Burada kendi adıma birkaç söz : Ülkemizde SOLCU kavramını , hâlâ dini inançtaki '' SOLDA OLAN MELEK GÜNAHLARI YAZAR ; solculuk , günahkârlıktır '' savsatasına bağlanıyor ve ülkemizin büyük kesiminde bu sapkınlık kasıtlı olarak yaygınlaştırılmıştır ( öğretmenliğimde çeşitli yörelerden gözlemlerim bu ; bir yıl öncesinde de Doğu bölgesinde aynı görüşün değişmediğini , sürdüğünü gözlemledim ; Hulki Cevizoğlu da bir TV konuşmasında bu anlamda sözleriyle dikkatimi çekti.). Sağ söylemi olan partiler ve siyasetçiler , bu savsataya bağlı olarak epeyce oyu çantada keklik olarak görüyorlar. İşte bu noktada , SOLCU diye nitelendirilecek Büyükerşen'in kazanması öyle kolay olamayacak kanısındayım. Bunu söylerken , içten üzüntü duyuyorum elbet ; ama AKP' den kurtuluş önceliğimiz olacaksa , bu yolun Sayın Büyükerşen'le çıkmazda olacağı kanısındayım. Sayın A. Haciömeroğlu dostumuzun bu yürekli çıkışına saygı duymaktayım ; kendi adıma endişemi belirttim. Yanılmış olmayı çok isterim. Teşekkürler !.. ÖZGEN KARA
YanıtlaSilBenim adayım Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk 'tür.Sn.Öztürk ' ün bakış açısı dinciliğin panzehiridir.AKP biter, dincilik bitmez.7 senelik zaman dilimi bir ülkenin tarihinde çok önemli bir süre değildir. 7 sene sonra, dincilik daha da güçlü ve kurnaz bir aday çıkartır.O zamanda herkes eşek düşmüşe döner ama iş işten geçer.
YanıtlaSilSn.Öztürk , cumhuriyet ve İslam Değerlerini zihinlerde ve yürekler de birleştirdi. Cumhurbaşkanlığı için Türkiye ' nin ona ihtiyacı var...
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Yılmaz BÜYÜKERŞEN bu görevi başarıyla yerine getirebilir. Kendisine güvenimiz tam.
YanıtlaSil