Merakla
beklenen yerel seçimler yapıldı. Sonuçlar, birçok kişiyi hayal kırıklığına
uğratsa da ben, birçok yazımda muhalefet için bir seçim yenilgisinin gelmekte
olduğunu ısrarla söyledim. Keşke yanılsaydım...
Çok
sayıda aydın, hem CHP’yi hem de MHP’yi tuttukları yanlış yol konusunda
uyardılar. Ancak her iki partinin genel merkez yöneticileri, dostça
eleştirilere kulaklarını tıkadılar.
Dostlarının eleştirilerini kulak ardı eden CHP ve MHP yöneticileri, AKP yandaşı
sözde aydınların önerilerini dikkate almadılar. Tabi bu önerilere göre
davrandıklarından başarısızlık da geldi.
MHP,
seçim sonuçlarına bakıldığında gücünü birazcık artırmış gibi görünse de üçüncü
parti olma konusundaki “makûs talihini”
yenememiştir. Kadrolu muhalefet görevini bu seçimde de sürdürmüştür.
CHP,
kalesi olan birçok yerde oy yitirmiştir. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, İzmir,
Antalya, Ordu, Mersin’de aldığı oylarda dikkat çekici azalmalar var. CHP
yönetimindeki İzmir bazı ilçeleriyle Mersin, Antalya, Ordu, Artvin’i kaybetmesi
ilginçtir.
Doğu
ve Güneydoğu’nun neredeyse tamamında yok oldu CHP. TR 705’in parti yönetiminde
görev alması ve parti yönetiminin AKP’nin açılım politikalarına destek vermesi
bu bölgelerde kimliksiz bir parti konumuna sokmuştur CHP’yi. BDP’ye göz kırpan
CHP, kendi oylarını azaltırken bölücülere güç vermiştir.
Kılıçdaroğlu’nun
Tunceli mitinginde “Dersim” sözünü birkaç kez yinelemesi buradaki
Cumhuriyetçilerin CHP’ye olan bağlılığını yok etmiştir. Kendi doğum yerinde
yenilmiştir Kemal Bey. Yerdeşlerini ikna edemeyen bir genel başkan, Türkiye’ye
derdini anlatamazdı zaten.
Kılıçdaroğlu’nun
Tunceli’de “Dersim” demesi 2010 halkoylamasında “genel af” söylemiyle aynı
doğrultudadır. Bu söylem, CHP’nin güçlü olduğu birçok yerde oy yitimine neden
olmuştur.
Afyon,
Aksaray, Bayburt, Çankırı, Düzce, Gümüşhane, Kahramanmaraş, Karabük, Kastamonu,
Kayseri, Kırıkkale, Kilis, Konya, Kütahya, Nevşehir, Osmaniye, Rize, Sakarya,
Sivas, Tokat, Yozgat’ta hızla iniştedir CHP. PKK’nın etkin olduğu yerlerde
olmamanın gerekçeleri bulunmakta. Bu gerekçelerin bazıları inandırıcı olmakla
birlikte, çoğu yalnızca temelsiz nedenlere dayalı savunmalardır. Ancak İç
Anadolu, Karadeniz, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yer alan bu illerimizdeki
gerilemenin bir açıklaması olsa gerek.
17
Aralıktan bu yana Cemaati bir sözcükle bile eleştirmeyen bir CHP yönetiminin,
Cumhuriyet değerlerini savunma konusunda kitlelere güven aşılaması
olanaksızdır.
Seçimlerde
hile vardır, daha öncekilerde olduğu gibi. Ancak yapılan hileler, AKP’nin oy
çalması genel sonucu çok fazla etkilemez.
CHP
yönetimi, başarısızlığının nedenlerini kendi dışında değil; izlediği yanlış
siyasette aramalı. İyi bir özeleştiri, gelecek için yol gösterici olur. Bunun
içinde cesaret, içtenlik, açık yüreklilik gerek. Türkiye’nin en köklü, kurucu
partisini yerlerde süründürmeye kimsenin hakkı yok. Hele bin bir özveriyle CHP’ye
gönül vermiş üyeleri, seçmeni saf yerine koyan bir parti yönetimi kabul
edilemez.
Adil
Hacıömeroğlu
1
Nisan 2014
CHP ; Atatürkçü çizgiden , seçmenlerinin beklentisinden uzaklaşmakla oy yitiriyor. Muhalif partiler ; tutarlı projeler , umut verici söylemler geliştirmedikçe , toplumun gözünde güven yitiren AKP , yeniden bir çekim merkezi olabiliyor. Aydınların , yurtseverlerin eleştirilerini dikkate alıp değerlendirmesi gereken muhalefet ; ne yazık ki , bu eleştirilere kulak tıkamakla beklediği başarıya ulaşamamıştır. Bu partiler , bir özeleştiri yapıp , içtenlikle yüreklice bir değerlendirme ile seçimlere hazırlanmalıdır. Tersi durumda başarı sağlama olanağı yoktur. Sayın A. Haciömeroğlu , işte bu noktalarda ayrıntılı bilgi ve öneriler sunmuş okurlara. Teşekkürler ! ÖZGEN KARA
YanıtlaSil