Köroğlu: “Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu.” demişti yıllar önce.
Günümüzde de “Sosyal medya çıktı, insan sesi yitip gitti.” sözünü, seslendirmekteyiz
çoğu zaman.
Ölüm duyuruları, düğün ve nişan çağrıları, sayrılık
bildirimleri, yerdeşlik buluşmaları, yemekli toplantı istekleri, çay içmek için
bir araya gelmeler, sınıf arkadaşlarıyla yapılan yıllık toplantılar, doğumgünü
sevinçlerine ortak olma... Daha nicelerinin duyuruları sosyal medya üzerinden
yapılmakta. Bu nedenle telefonunuza sığan birçok sosyal medya alanını günün her
anında izlemelisiniz. İlginizi başka bir yere odaklarsanız kaçırırsınız birçok
duyuruyu, çağrıyı, buluşmayı, toplantıyı.
Geçen günlerde bir tanıdığım oğlunu evlendirmişti. Sonradan
işitmiştim delikanlının evlendiğini. Arkadaşıma niye haberimiz olmadığını
sorunca “F…’ta yazıp herkese haber verdim.” dedi. Ne diyeyim böyle bir yanıta?
Sanki elde telefon ya da bilgisayar yirmi dört saat sosyal medyanın içindeyim.
Olup bitenleri adım adım izlemem gerek öyle mi?
Sosyal medyada iletişimde olduğum kişilerin çoğunun telefon
numarası kayıtlıdır bende. Doğaldır ki birebir tanımadığımız birçok kişiyle de
arkadaş olmaktayız burada. Arkadaş olduğum kişilerin telefon numaralarını
isterim, çoğu verir numarasını. Bazıları da vermez, özellikle de kadınlardır
çoğunlukla bu kişiler. Teknoloji ilerledi. Bir kişi, seni rahatsız edecekse ya
da telefonu kötü amaçlarına alet edecekse engellersiniz bir daha da sizi
arayamaz. Bu arada kadın olsun erkek olsun kedini önemli, ulaşılmaz biri olarak
göstermek amacıyla telefon numarasını bir sır gibi saklayan özgüvensiz
kişilerden hiç mi hiç hoşlanmam. Kendince pozlar takınarak kendisine birtakım özellikler
katmak isteyen kişilerin zavallılığı beni gülümsetir hep. Kimi zaman da acırım
onlara.
Peki, niye sosyal medyada arkadaş olduğum kişilerin
telefonunu isterim? Arkadaşlığımızın soyut bir ortamdan, somut bir dostluğa
taşımak; acı ve tatlı gününde onu arayıp sesini işitmek, bu duygularına ortak
olmak için. Ayrıca arkadaş olduğum kişinin gerçek mi, yoksa sahte bir kimlikle
mi sosyal medyada bulunduğunu anlamak ve ona göre davranmak isteğimdendir bu.
Sosyal medyada ikide bir ölüm duyuruları çıkar. Bakarım,
üzülürüm. Kolay değil, bir insanın yaşamı sona ermekte. Kişi, dönüşsüz bir yola
girmekte. Doğaldır ki yakınları, onu sevenler çok üzülmekte. Yakınlarının bir
teselliye, acılarını paylaşacak bir insan sesine en çok gereksinme duydukları zamandır
bu an. Sosyal medyada dizi dizi başsağlığı dilekleri yazılmakta. Eğer bu
cenazeye katılma olanağımız varsa gitmeliyiz. Olanaklarımız, cenaze törenine
katılmaya el vermiyorsa hiç olmazsa telefonlar arayalım acı çeken dostlarımızı.
Onun üzüntülü sesini işitip yüreğimizde duyumsayalım acısını. Duygudaşlık
yaparak onun acısını azaltalım. Sesimiz, bir bahar çisesi gibi yanan yüreğine
serinlik versin. İçindeki odun alevlerini azaltsın. Üzüntünün etkisiyle içine
kapanmasına ve yalnızlık duygusuyla tinsel bir bunalıma girmesine engel olalım.
Ölüm, doğaldır. Ancak her ölüm, bir dünyanın yok olması. Her
insanla bir dünya göçüp gitmekte yaşamımızdan. Ölüm karşısında üzülmeyen, acı
çekmeyen kişi yoktur. Unutmayalım ki ölüm, herkesin kapısını vakti geldiğinde
çalar. Bu nedenle herkes, ölümün acısını eşit olarak yaşar aslında.
Bende telefonu olan kişileri ararım başsağlığı için. Ancak
telefonu yoksa o kişiye, zorunlu olarak sosyal medyada sabır dileklerimi yazarak
iletirim.
İnsanın en acı gününde, yüreğinin yandığı bir anda ondan
insan sesimizi esirgemeyelim. Teknoloji tutsaklığından kurtulup sesimizi
işittirip ses işitelim. İnsanlığımızı, sosyal medyanın büyülü ve bağımlılık
yapan ortamında unutmayalım.
Adil Hacıömeroğlu
8
Ağustos 2022
Sosyal Medyada birisi bana yerli yersiz küfrettiği, hakaret ettiği zaman, hemen açık adresimi ve telefon numaramı yazıyorum.. " Bu yazdıklarını yanıma gelip ya da numaramı arayıp yüzüme söyleyebilir misin " diyorum.. Ya ortadan kayboluyor, ya beni engelliyor ya da nâdir olarak klavyenin arkasına saklanıp hakaretlerine devam ediyor.. Sosyal Medya denilen sanal âlem böyle uyduruk bir dünya işte.. Cesur insanların dünyası değil..
YanıtlaSilSosyal medya insan - insan etkileşimini aynı ölümün yaptığı gibi bir daha geri getirilemeyecek şekilde bozmakta. Katılıyorum tespitlerinize
YanıtlaSilCok doğru değerli hocam sanal esırı olduk
YanıtlaSilEnkazlar arasında bulunan birisini,"Sesimi duyan var mı?,orada kimse var mı?" şeklinde insan sesini duymaktan başka ne mutlu edebilir? Yakınını kaybeden birisini ise,söylenecek sözlerden daha çok,sıcak bir sarılma,kucaklama,sırtına dokunma teselli eder.
YanıtlaSilDeğerli Adil Öğretmenim, ne kadar haklısınız bize ses olmuşsunuz . Sosyal medyada geçireceğimiz zamanı arayıp ses duyarak üzüntümüzü , sevincimizi paylaşabiliriz .Bayram kartlarını heyecanla , keyşfle yazardım. Unuttuğum olmasın diye liste hazırlardım . Hatırlanmak herkesi mutlu eder. Günümüz de davetiye gönderiliyor , kısa bir notla bekliyoruz bile yazılmıyor.Telefonla hatır sormak davet etmek , değer vermektir. Başsağlığı dilemek acıya ortak olmak bir nebze de olsa teselli etmektir . Ziyaret etmeğe zaman olmayabilir .Yüreğinize sağlık , saygılarımla👏🙏🏻🌺Fulya Kırımoğlu
YanıtlaSil