19 Temmuz 2022’de Tahran zirvesi toplandı. Avrasya’nın üç
önemli ülkesinin lideri bir araya geldi. Konu, Suriye idi. ABD’nin Suriye’den
çekilmesi konusunda ortak açıklamalar yapıldı. ABD güdümlü terör örgütlerinin
işgallerinin, etkinliklerinin, özellikle Türkiye’ye karşı silahlı eylemlerinin
sona erdirilmesi için düşünce birliğine varıldı.
Tahran zirvesinden bir gün sonra ABD’ye bağlı terör örgütleri,
Avrasya üçlüsüne Irak’ın kuzeyindeki Zaho’dan kanlı bir yanıt verdi. Arap turistlere
yapılan saldırıda ikisi çocuk dokuz ikisi yaşamını yitirdi. Yirmi üç kişi de
yaralandı. Irak başbakanı, saldırının sorumlusu olarak Türkiye’yi gösterdi. Türkiye
bu suçlamayı reddetti. Saldırı, sivillere yapılmıştı. Saldırının yapılış
biçimine baktığımızda buram buram PKK terör örgütü kokmakta. Amaç Tahran
zirvesinde alınan kararları gölgelemek.
30 Temmuz 2022’de Ankara’da üç cemevine saldırı yapıldı. Saldırının
amacı, çok açık ve bilindik. Yıllardır yapılan bir kışkırtma bu. Alevi-Sünni
çatışması çıkarmaya yönelik bir saldırı. Kamuoyumuz bu kışkırtmaları iyi
bildiğinden oyuna gelmiyor Alevi’siyle ve Sünni’siyle. Kışkırtıcı saldırgan,
tez zamanda yakalandı. Saldırganın bu eylemi, tipik bir Gladyo kışkırtması.
31 Temmuz 2022’de KPSS yapıldı. Sınav akşamı, sosyal medyada
soruların çalınabileceği iması yapan paylaşımlar görüldü kimlikleri saklı
hesaplardan. Bu hesapların FETÖ’cü oldukları çok açık. Demek ki bir şeyler biliyorlar
ki kışkırtmaya önceden başlamışlar. İşsizlik üzerinden “Z kuşağı” dedikleri
gençleri kışkırtmak asıl amaç. İnsanları sokağa çıkararak kırıp dökmeyi, yakıp
yıkmayı istedikleri çok açık. Sokakları karışan Türkiye, terör örgütü PKK’nın
Suriye’de II.İsrail’i kurma girişimine engel olamayacağını düşünmekteler. Zayıflayan
Türkiye, ABD planlarına uygun olarak parçalanır. Pusuda bunun kışkırtması
içinde FETÖ ve PKK. Ne yazık ki sosyal medyadaki bu tür kışkırtmalara
yurtseverliklerinden şüphe etmeyeceğimiz CHP ve İYİP seçmenleri de
katılmaktalar. Bu da terör örgütlerini yüreklendirmekte.
KPSS’de soru hırsızlığı ortaya çıkıyor. Daha önce FETÖ’cüler,
ÖSYM’nin sorularını çalarlardı. Bu kez ÖSYM, piyasada basılıp satılan bir
kitaptan kopyaladı yirmiyi aşkın soruyu. Yani tam tersi oldu bu soru alma işi. Bu
işin fark edileceği açıkça belli. Zaten belli olsun diye hazırlanmış sınav
soruları. FETÖ öncülüğündeki yıkımcılar sosyal medyada iş arayan gençlere,
onların ailelerine “umutsuzluk, karamsarlık, tükenmişlik, Türkiye’ye
güvensizlik” duygusu vermek için büyük bir çaba içine girdiler. Amaçları,
Türkiye’yi karalayıp zayıflatmak. ÖSYM başkanın zaman geçirmeden görevden alınması,
DDK ve savcıların ivedilikle soruşma açması, sınavın iptal edilmesi yıkım ekibinin
hızını kesti. Yeni kışkırtmaların pususuna yattılar.
4 Ağustos 2022 günü Zeytinburnu’ndaki Balıklı Rum Hastanesinde
yangın çıktı. Yıllara meydan okumuş tarihsel bir yapı burası. Yıllardır göğüs
hastanesi olarak hizmet verdi ülkemize. Yangın sonrası onarımdan sonra da bu sağlık
hizmetini sürdüreceğine yürekten inanmaktayız.
Yangın sürerken yıkım ekibi, yine işbaşındaydı. Sosyal medyada
kışkırtmalara başladılar. Buranın bilinçli olarak yakıldığını, yerine ise AVM
ya da otel yapılacağını söylemeye başladılar. Ne yazık ki bu kışkırtmalara aklı
başında sandığımız kişiler de kapılmakta. Bu söylenenleri bir saniye olsun
sorgulasalar, kışkırtmalar boşa çıkacak. Şöyle ki hastanenin yeri Rum vakfının…
Hastane tarihsel bir yapı… Ayrıca yanan hastanenin çatısı… Durum böyle olunca
burada başka bir yapının olması olanaklı mı? Diyelim ki bunlar da hiçe sayıldı.
Dünyanın hangi siyasal gücü, milyonlarca insanın yıllarca hizmet aldığı bir
hastaneyi, bir yangını bahane ederek yok edebilir? Bu kişilerde başta kendileri
olmak üzere, yaşadıkları ülkeye ve ait oldukları ulusa zerre kadar güven
duygusu kalmamış. Çünkü siyasette yanlış konumlanırsan her şeyi yanlış
görürsün. Zaman gelir kendine bile düşman olursun. Şunu da belirteyim ki
emperyalizm; insanların akılcı, sağlıklı ve kendi toplumunun yararına düşünmesini
engellemekte.
Bugün 5 Ağustos 2022… Soçi’de Erdoğan-Putin görüşmesi var.
Rusya ve Türkiye’nin lehine, ABD’nin aleyhine kararlar alınacak büyük bir
olasılıkla. Bu görüşmeden sonra Atlantik biraz daha gerileyecek, Avrasya ise güçlenecek.
Ülkemiz, daha bağımsızlaşacak. Bu da ABD’yi ve onun beslemelerini kızdıracak.
Doğaldır ki bu durum karşısında Gladyo yine boş durmayacak. Kışkırtmalarını
sürdürecek vites yükselterek. Sosyal medya kışkırtıcıları klavye ellerinde
beklemekteler. Bunlara inanarak emperyalizme bilmeden hizmet edecekler de
bindirilmiş kıta durumundalar.
Türkiye, Gladyo kışkırtmalarına karşı hazır olmalı. Özellikle
AKP iktidarı, bu kışkırtmalara zemin hazırlayacak davranışları, uygulamaları bırakmalı.
Saçma sapan atamalardan, abuk sabuk ihalelerden, yeşil alanlara düşmanlıktan,
yandaşlara devlet olanaklarını sunmaktan, parti içinde kendini bilmez
bazılarının cumhuriyetle hesaplaşma isteklerinden vazgeçmeli. Gladyo’yo fırsat
vermemeli.
Ekonomik durumun iyileşmesi için özelleştirmelerden
vazgeçilerek devletçi uygulamalar yapılmalı. Devlet, üreticinin yanında olmalı.
Üreticiyi, serbest piyasayı uygulamak adına birkaç asalağın eline terk etmemeli.
Kanal İstanbul gibi gereksiz yatırımlar yerine, devletin parası Anadolu’da
fabrika bacalarının tüttürülmesi için harcanmalı. Petrol ve doğal gazdaki aşırı
fiyat artışını önlemek için ulusal paralarla alım yapma yoluna gidilmeli. Dolar
ve avro ile her türlü alışveriş yasaklanmalı. Egemen bir ülke olarak iç
piyasada tüm parasal işlemlerde Türk lirası kullanılmalı. Ekonominin
toparlanması için daha birçok devletçi uygulamalar yaşama geçirilmeli.
Türkiye, hepimizin ülkesi. Hepimiz; Türkiye gemisiyle
dalgalı, fırtınalı sularda yol almaktayız. Gemi su alınca iktidarıyla
muhalefetiyle herkes suyun dibini boylar. Bu nedenle her yurttaş sorumluluğunu
bilmeli. Yurtseverlik sorumluluğuyla gemimizi yüzdürüp sağ salim Atatürk limanına
vardırmak bizim görevimiz. O halde ne duruyoruz? Görev başına!
Adil
Hacıömeroğlu
5 Ağustos
2022
Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilSaygıdeğer Hocam, kaosu yaratanı saptayalım. Ortadoğu politikaları uzmanı Sayın Prof. Hasan Ünal, "umarım doğru değildir, Putin'in masaya Adana Mutabakatını koymasına Akape adlı partinin başkanı geçerliliği yok demiş". Tahran ya da Soçi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu değerlerine bire bir uyan kararların karşısında ilk olan hükümet. Ha muhalefet farklı mı ? Tıpkısının aynısı. Komşular ile yapılan,yapılmış ve dahi yapılacak anlaşmaları sırtından hançerleyen hükümettir. Bu saptamayı masaya koyalım. Önce Kurucu Değerleri keskin KAMALİST DEVRİMCİ bir partiyle gerçekleştiririz. Başkaca çözüm yoktur. Böyle bir partide yoktur
YanıtlaSil"Petrol ve doğal gazdaki aşırı fiyat artışını önlemek için ulusal paralarla alım yapma yoluna gidilmeli" İşte bu bizi kurtaracak dahiyane bir formuldür. Bravo. Mucize gibi bütün sorunlarimizi şıp diye kesecektir. Bu fikirlerinizi internete yazın da belki buyuk başkan reyiz erdoğan görür. Zira reyiz harika ama danışmanları çok kötü mslesef. Böyle dahice fikirlere ihtiyacimız var..
YanıtlaSil