Başlığımız bir Bolu türküsünün bir dizesi… Bu türküde siyah da
beyaz da giymenin yanlışlığından söz edilmekte. Siyah ve beyaz, ressamlarca
renk sayılmaz. Bu nedenle halkımız, farklı renklerde giyinmenin güzel olacağını
düşünmekte bu türküde.
Son yıllarda özellikle erkekler, siyah giyinmekteler. Bunun
kişiye, bir resmiyet kazandıracağı düşünülmekte. Bu resmiyetin de
karşısındakilerle bir ara, uzaklık oluşturacağı varsayılmakta. Ayrıca kara
renkli giysi, insanın duygu ve düşüncelerini göstermeyen bir örtü olarak
görülmekte. Günlük ilişkilerde; eş dost, hısım akraba, konu komşu ortamlarında
bir kişi niye resmi, uzak, gizemli görünmeye çalışır; duygu ve düşüncelerini
saklamayı düşünür?
Erkeklerdeki siyah giyinme alışkanlığı, televizyonlarda
yıllarca gösterilen “Kurtlar Vadisi” dizisiyle başladı sanırım. Bu dizi, sözde
derin devlet düşüncesini yaymaktaydı. Yani devlet içinde devlet... Bu diziyle
insanlar, ülkemizde bir derin devletin varlığına inandırıldı. Ulus adına bir
şeyler yapıyormuş gibi görünen başrol karakteri Polat Alemdar, aslında devlet
korumasında yasadışı işler yapan birisi. Yasaları hiçe sayan, kendi yasasını
kendi koyan biri. Aslında yarardan çok zararı var devlete de ulusu da. Polat ve
arkadaşları kara giysili adamlar... Hepsinin kaşları çatık... Çoğu zaman ceketin
içine giyilen gömlek de kapkara. Çatık kaşlar, gülmeyen yüzler, kapkara
giysilerle sert erkek algısı oluşturulmaktaydı. Özellikle genç erkeklerin
benzemeye çalıştığı kişiydi Polat; giyimi, bakışı, yürüyüşüyle.
Kurtlar Vadisi dizisi, uzun sürü izlendi televizyonlarda. Çok
para kazandı, kazandırdı. Gençler, özendi dizinin kahramanlarına. Giderek kara
giysili kişiler çoğaldı çevremizde. Zaman içinde nereye gitsek kara giysili,
kara gözlüklü kişiler çıktı karşımıza. Bir süre sonra caddeleri, sokakları kara
giysililer doldurdu. Öyle ki yaz sıcağında bile kara takım giyimiş kişiler
dolaşır oldu çevremizde ter içinde. Bazıları bunalmış olmalı ki ceketleri
çıkarıp kara gömlekleriyle dolaştılar. Bu kara göleklerin hepsi uzun kollu
nedense. Kol düğmeleri ilikli... Kara pantolonlar, yaz sıcağında bile ütülü ve kumaş...
Ayakkabılar kara… Genellikle bir ya da iki numara büyük. Amaç,
ayakları olduğundan büyük göstermek. Zaten Polat’ın ayakkabıları da böyleydi,
yani ayaklarına birkaç numara büyüktü. Diyeceksiniz ki bu kişiler, niye ayaklarına
büyük gelen bir ayakkabı giyer? “Ayağımın altında dolaşma, ezerim seni.” iletisini
vermek içindir karşısındakine. Bir başka anlam da var bu büyük ayakkabılarda. “Cinsel
organım büyük, erkekliğim tam.” anlamı... Çoğumuza saçma gelecek bir düşünce, ancak
toplumun egemenleri, erkekleri böyle saçma sapan şeylerle daha erkek(!)
olduklarına inandırmaktalar.
Ha, unutmadan söyleyeyim. Bu kara giysilerin ceketler biraz
bol, pantolonlar da… Pantolonların ağ kısmı sarkık… Bu da yine bir cinsellik
algısı için. Yani takım taklavat sığmıyor pantolona, onun için ağ kısmı sarkık
aşağıya doğru. Oysa sarkan şey, bir kumaş parçası.
Kapitalizm, insanları olmadık şeylere inandırarak beyin yıkamakta,
yönlendirmekte. Kapkara giysilerle onları tektip yapmakta. Bunlar, kapitalizmin
kara gömleklileri... Toplumda bin bir çiçek açmıyor bu yolla. Bin bir çiçeğin açması
demokrasi, çok seslilik, uzlaşma demek. Hızarda çıkmış beşe onlar gibi insanlar
bu kişiler; giyimleri, bakışları yüzleri, yürüyüşleri, hatta kurdukları tümcelerle.
Sağcısı, solcusu, İslamcısı, ülkücüsü, döneği, sahte devrimcisiyle hepsi bu
kara giysilerin tek boyutlu bakış açısında birleşmekteler. Hepsi, kapitalizmin
dizilerle dayattığı bir yaşam anlayışının tutsağı olmaktalar farkında olarak ya
da olmayarak. Ondan sonra da “demokrasi, özgürlük” söylevleri atılmakta orada,
burada. Nasıl inanlım ki bu söylevlerin içtenliğine?
Adil
Hacıömeroğlu
18
Ağustos 2022
Kara elbise büyük ayakkabı Devrimci ülkücü bıyıkları ve görsellerinden ziyade toplumun zihni açık olmalı. Ülkemize ilim bilgi liyakat hakim olmalı .
YanıtlaSilAdam insan olmamız için daha çok fırın ekmek tüketmemiz lazım. Ekmek insan adam ediyorsa. Beyinler ilim bilgi ile dolmalı. Her şeyiyle gelişmik ülkeler örnek alınarak. Dünyadan geri kalmamak şartı ile ülkemiz yürümelidir. Şeyhi şıhın din tacirlerinin kökü kazınmalı. İlerlemenin önü açılmalı ülkemde. İlkokul mezunu liyakatsizden müdür olmamalı. Sorunlarımız çok ta çözmeye gücümüz yetmiyor. Fırsat vermiyorlar vs.
DUYGUSAL ŞAİR
İSMAİL GÖKÇE
DENİZLİ
Saygıdeğer Hocam, kadınlarda da siyah zayıf gösterir imgelemide yaratıldı. Buda moda yoluyla oldu. Kısacası her görüntü sanal. Düşünce sanal. İnsan artık sanal bir canlı.
YanıtlaSil