ÇOCUĞUNUZ KÜFRETMEYE Mİ BAŞLADI?


Çocuklar, ister istemez çevresinden etkileniyor. Bu çevrenin çekirdeğini, özünü aile oluşturmakta. Bu etkilenme, olumlu ya da olumsuz yönde olabilir. Bu, tamamen onun bulunduğu, yaşadığı çevreye bağlı. Çocukların çok hızlı öğrendiğini belirtelim. Bu öğrenme, genellikle büyüklerinin düşünceleri, sözleri ve davranışlarıyla olur. Büyüklerinin davranışlarını kopyalamada onun üstünde kimse yoktur.

Çocuğun yaşadığı evde, küfürlü bir dil kullanılıyorsa onun bu dili öğrenmesi çok çabuk olur. Çünkü o, işittiklerini yineler. Büyüğü, bir söz kullanıyorsa bir bildiği var demektir. Evde kullanılan sözler, onun için olağan bir konuşma… Onun en büyük örneği, büyükleri… Bu nedenle evde küfür etmemeli ve çocuklara kötü örnek olmamalı.

Anne ve babanın evde kullanacağı dil, çok önemli. Çünkü bu dil; çocuğun bilincini, sözcük dağarcığını, konuşmasını, insan ilişkilerini ve kişilerle iletişimini belirler. Böylesine önemli bir konuya, evde yaşayan herkesin özen göstermesi gerek. Dil olmasa düşünce olmaz. Bu nedenle düşünceyi belirleyen çocuğun işittiği sözcükler… O sözcüklerle kendine özgü bir dil oluşturur. Küçük yaşta oluşan dilin, çocuğun bütün yaşamı boyunca onun düşüncelerini anlatmasına olanak sağlayacağı gibi, insanlarla ilişkilerini de belirleyecek.

Çocuklar, küfretmeyi, yalnızca evde öğrenmez. Gittiği okuldan, yaşadığı çevreden, sanal dünyadan da öğrenebilir bu kötü sözleri. Bu konuda aileler dikkatli olmalı. Çünkü küçük yaştaki çocuklar, küfrü öğrendiklerinde hemen bu sözleri olduk olmadık yerde yinelerler. Bu sözleri söylemenin bir beceri ya da en kötüsü de yeni bir bilgi olduğunu sanırlar.

Çocuğun en başta küfürlü bir dil kullanmasındaki nedenlerden biri, çevresinin ilgisini çekmektir. Küfür içeren sözcükleri kullandığında çevresindekilerin söylediklerini daha iyi dinleyeceklerini düşünür. Bu yanlış düşünce çocuğa ikna edici, sakin bir dille anlatılmalı. Çocuğundan ilk küfrü işiten anne ve baba, çok sert tepki vermekten, hele onu cezalandırmaktan kaçınmalı. Çocukları bu kötü sözcükleri kullanmasını önlemenin yolu, ona bu sözlerin yanlışlığını sabırla anlatmak.

Kimi çocuklar, duygu ve düşüncelerini anlatmakta zorluk çeker. Bunun en önemli nedenlerinden biri, büyüklerinin ona karşı uyguladıkları baskı. Bu nedenle çocukların içindekini dışa vuran sözlerini baskılamamalı. Onların bize, saçma sapan gelebilecek sözlerini sabırla dinlemeli. Böylece çocuğa, iyi konuşmanın ve özgür bir ortamda saygıyla tartışmanın gücünü benimsetmeli. Böylece onların iç dünyasını, düşüncelerini öğrenme fırsatı yakalar büyükler.

Çocuk küfrederek evdeki ya da bulunduğu değişik çevrelerde kendi sınırlarını belirlemek ister. Ona karşı gösterilecek anlayış ve hoşgörüyü test eder adeta. Bu diliyle yer aldığı toplulukta kabul görüp görmediğine bakar. İlk küfrettiğinde duymazdan gelinirse o, fırsat bulunduğunda yineler bu kötü sözleri. Bu, aynı zamanda çevredekileri bir sabır sınavından geçirmektir.

Çocuklar çoğu zaman yaşadıkları düş kırıklıklarını, çaresizliği, anlaşılmamayı ya da öfkeyi anlatmak için küfre başvururlar. Bu durum bilinerek ona yaklaşılmalı. Onun içinde bulunduğu olumsuz duyguları anlarsak çocuğa yardımcı olabiliriz. Aslında o, kötü sözler kullanarak biz büyüklerin, onun yaşadığı duyguları anlamamızı ister. Bir başka deyişle içinden çıkamadığı tinsel durumunu kötü sözlerle gözümüze sokar görüp anlayalım diye. Bu dışavurumu, büyüklerin kolayca fark etmesi gerek. Bir sorun anlaşılmadan çözülmez. Bunun için çocuğu anlamalı. Küfre odaklanmak yerine, onun ne duyumsadığına bakmalı, tüm ilgimizi dilinden kötü sözlerle dökülen tinsel durumunu görmek.

Çocukları her ne olursa olsun sabırla, hoşgörüyle dinlemeli. Eğriyi doğruyu konuşarak anlamalı ve anlatmalı. “Küfrettiğine göre biraz öfkelisin sanırım. Seni, bu denli öfkelendirenin ne olduğunu bana anlatır mısın?” biçiminde tümcelerle onun içini allak bullak eden duygusal fırtınayı dindirmeli.

Çocuğu kötü söz kullanmaktan alıkoymanın yolu, onunla iyi bir dille konuşmaktır. Ona kullandığı kötü sözler nedeniyle çevresinden tepkiler gelebileceği anlatılmalı. Bu sözler nedeniyle çok sevdiği kişilerin kendisinden uzaklaşabileceği söylenmeli. En başta ise evdeki kişiler arasındaki iletişim dilinin düzeltilmesi gerekir. Bir çocuğu en çok etkileyen yer, evi. Bu nedenle kötü sözler, evin kapısından girmemeli.

Çocukların bulunduğu ortamları, edindiği arkadaşları tanımalı. Onların nasıl bir kültürden geldiğini, toplumsal değerlere, kişisel inceliğe ne denli önem verdikleri bilinmeli. Arkadaşları küfürlü bir dil kullanıyorsa nasıl davranması gerektiği anlatılmalı ona. Ona, bir şeyi anlatırken nedenleri ve sonuçları açıkça belirtmeli.

Çocukları cezalandırmak yerine, onlara kılavuzluk yapmak çok değerli ve küçük eğinlerin tinsel sağlığı için çok çok önemli. Kötü sözü yasaklayarak onu cezalandırmak, sorunu çözmez. Hele onlarla inatlaşmak, sorunu büyütür. Zamanla küfrün yerini güzel sözler almaya başladığında onu karınca kadarınca ödüllendirmeli. Kendisindeki değişimi fark ettiğimizi ona bu yolla anlatmalı.

Çocukların hangi dili, nasıl kullanacağı büyüklere bağlı. Bu nedenle anne, baba, öğretmen ve diğer büyükleri çocukların yanında olumlu bir dil kullanmalı, doğru davranışlarda bulunmalı. Onların büyüklere öykündüklerini, giderek büyüklerinin bir kopyasına dönüştüklerini unutmamalı.

                                                                  Adil Hacıömeroğlu

                                                                  21 Haziran 2025

 

3 yorum:

  1. Kalemine Efendi Kalan, Adil
    öğretmenim,

    Çocukların küfür alışkanlığı edinmesi genellikle çevresel etkenlerdendir.
    Çocuklar en çok ebeveynlerini ve evdeki diğer yetişkinleri model alırlar. Aile içinde sık sık küfür edilmesi, çocuğun bunu normal bir iletişim biçimi olarak öğrenmesine neden olabilir.
    Okulda veya oyun alanında diğer çocuklardan duydukları küfürleri merakla tekrar edebilirler.
    Küfür bazen çocuklar tarafından dikkat çekmek, tepki almak ya da duygularını ifade etmek için kullanılır. Özellikle sınır koyulmamış ya da duygularını nasıl ifade edeceğini bilmeyen çocuklarda daha yaygındır.
    Çocuğun davranışlarının gözlemlenmemesi, sınır konulmaması ya da küfür ettiğinde yeterli tepki verilmemesi, bu davranışı pekiştirebilir.
    Evde olumlu ve saygılı bir dil kullanmaya dikkat etmek gerekir.
    İzledikleri içerikleri gözden geçirin, yaşlarına uygun olmayanları kısıtlayın.
    Değerli yazınıza ,duyarlılığınıza teşekkürler.🙏🏻Kaleminizin gücü daim oksun👏Var olunuz.💐🙏🏻

    YanıtlaSil
  2. Bugün yaşadığım bir olayın üzerine denk geldi yazınız Adil bey.
    Oğlum üniversite sınavına girdi bugün. Öğrenciler okula giriş kapısında iki gözetmen öğretmen eşliğinde içeriye alınıyor. Biz anne babalar da geride bekliyoruz. Okul bahçesi kalabalık. Sırada bekleyen dört genç aralarında sohbet edip gülüşüyorlar. Sevindim tabii onlar adına. Keyifleri yerinde, içsel duyguları güçlü bir şekilde giriyorlar sınava. Bir tanesi sohbet esnasında küfür etti gülerek. Etrafında bulunan kafalar onlara doğru döndü. Kimse bir şey demedi açıkça. Ancak bakışlardan, mimiklerden anlaşılıyordu eleştirdikleri.
    Şahsen çok üzüldüm. Toplum içinde bu kadar rahat küfür etmesini yüreğim almadı elbette. Üstelik önlerinde iki öğretmen de vardı.
    Şimdiki nesilde çok şahit oluyorum küfürlü konuşmalara. O kadar rahatlar ki; sanki o küfürün anlamını bilmiyorlar.
    Gerçekten üzücü bir durum. Selam verirken, hal hatır sorarken, şakalaşırken hep o küfür ağızlarında.
    Birbirlerinin taklidi sanki hepsi. Bu kadar mı boş, kendi hallerinde yetişiyorlar? Çocukları yetiştirmenin yalnızca beslemekten, giydirmekten, okula gönderip ders eğitimi aldırmaktan ibaret olmadığını bilen anne babalar nerede?

    YanıtlaSil
  3. Çocuklar, önce aile sonra okul ve cevreyle iletişime geçerler.Tavır, davranış biçimi, konuşma şekli, hitap vb.
    Bir nevi kopyalama yaparlar ve yaşamda ilerlemeye çalışırlar ; önce kişilik sonra birey olabilme yolunda

    Pekii bir insan niçin küfür eder?
    Bazen bakarsınız kişi konuşuyor ve her iki üç cümlenin sonunda küfürle konuşmaya devam ediyor.!

    Sinirleniyor veya cevap veremiyor ve sadece küfür ediyor. Yakışıksız ve hoş olmayan durumlar tabii ki

    Pekii niçin küfür de başka bir şey değil!
    Çünkü bir insan kendini yeterli bir şekilde ifade edemezse küfür eder.
    Bildiği en basit yol.

    Kendini ifade edememek ne demek?
    Söz dağarcığı yetersiz, bilgisi yetersiz, mantığı yetersiz diyebilirim.
    Bir matematik vardır, bir mantık vardır ve zihinle işlenir ve akıl devreye girer.

    İletişim demek, bir şeyi veya şeyleri iletmek, söz söylemek, bilgi vermektir.
    Bu da donanımla olur. Kelime haznesinin kişideki zenginliğiyle olur.
    Bu emek ister, çalışma ister, mücadele ister; her şeyinle birlikte...

    YanıtlaSil