20
Mart günü Niğde Ulukışla’daki terörist saldırı, gündeme bomba gibi düştü.
Yandaş basın, terör saldırısını fırsata dönüştürmek amacıyla eylemi Esat
yanlılarının yaptığını kamuoyuna açıkladılar. Ancak çok geçmeden yakalanan
militanların El kaide üyesi oldukları anlaşıldı.
Ulukışla’da
eylem yapan militanların asıl hedeflerinin İstanbul olduğu açıklandı resmi
ağızlardan. Bu eylemi yapan teröristlerden ikisi Arnavutluk, biri de Kosova
yurttaşı. Üçü de Türkçe bilmiyor. Yanlarında Türkçe bilen bir kılavuz ya da
tercüman da yok. Bu durum ilginç. Demek ki teröristler, eylem yerini iyi etüt
etmişler. Derslerini çalışmışlar.
Ulukışla’da
üç şehit verdik. Seçimlerin tozu dumanı içinde şehitlerimiz konusuna eğilmedi
siyasal partiler. Eylem, küçük açıklamalarla geçiştirildi.
Peki,
El Kaide neden Türkiye’yi eylem alanı olarak seçti? AKP Hükümetiyle Suriye’de
müttefik olan bu terörist grup, neden Türkiye’de kan döktü?
El
Kaide, daha önce de ülkemizde kanlı eylemler yaptı. Reyhanlı’daki saldırılar
dikkat çekiciydi. Cilvegözü sınır kapısındaki bombalamayı unutmak olanaksız.
Suriye’de
Esat güçlerinin duruma egemen olması muhalefeti parçaladı. Suudi Arabistan yan
çizerek suçu Katar’a attı. Türkiye, çıkış yolları aramaya başladı. ABD’nin
kullandığı din bezirgânı terör gruplarıyla arasına mesafe koymaya çalıştı AKP. Yakalanan
tırlar, kimyasal silahlardaki AKP parmağı diplomatik alanda sıkıştırdı
Tayyibanları.
Uluslararası
mahkemelerde yargılanma korkusu sardı AKP Hükümetini. Bu korkuyla terör
örgütlerine desteği, biraz gevşetti RTE. Tabi, karşındaki terör örgütü... Yasa
ve kural tanımaz. Kendi kurallarını, kendi koyar. RTE ve Davutoğlu’nun uluslararası mahkemelerde yargılanması da
umurunda değildir El Kaide’nin. Önemli olan terör örgütünün kendi amaçları...
El
Kaide, Ulukışla’da AKP’ye bir ileti yolladı. Benden uzak durma, bana yardımını
azaltma, Suriye’de sonuna kadar yanımda ol, dedi. Eğer bunları yapmazsan
kalbinden seni hançerlerim, demekte Ulukışla eylemiyle.
Şu
anda Türkiye içinde El Kaide ve yandaşı terör örgütlerinin yüzlerce militanı
var. Türlü kisveler altında yurdun birçok kentinde ikamet etmekteler. Ne yazık
ki bunların hemen hepsi de AKP’nin yardımlarıyla yaşamlarını sürdürmekteler.
Büyük olasılıkla ellerindeki silahlar da AKP Hükümetinin gönderdiklerindendir.
Anlaşılacağı üzere Türk Milletinin verdiği vergilerle alınan silahlarla
Türkiye’nin yurttaşları öldürülmekte. Ne yaman çelişki değil mi?
El
Kaide’nin Ulukışla saldırısından üç gün sonra Hatay sınırında bir Suriye uçağı
Türk jetlerince düşürüldü. Büyük bir olasılıkla Suriye uçağı, sınır ihlali
yapmadı. Sınırımızdaki terör gruplarının temizlenmesi görevi yapmaktaydı uçak.
Eğer sınır kapılarımızda yuvalanan El Kaide terör grupları sökülüp atılırsa
buralardan, Esat güçleri rahat nefes alacak. El Kaideciler imha edilecekti bu
harekâtla.
Ulukışla
iletisini iyi okuyan RTE, Suriye uçağına müdahalede gecikmedi. Hem El
Kaidecilere “Yanınızdayım.” dedi, hem de yolsuzluk kasetleriyle meşgul olan
kamuoyuna yeni bir gündem sundu. Romalı muzaffer generaller gibi çıktı Kocaeli
ve İstanbul’da kürsüye. Kitlelerin milli duygularını canlandırmak için TSK’ya
teşekkür etti, kutladı pilotları.
Suriye
uçağının düşürülmesi sırasında “Alo Fatih”in yönettiği haber kanalının bölgeden
canlı yayında olması ilginç. Canlı yayında, Suriye uçağının vuruluş anını
izledi Türkiye. Ne rastlantı ama...
RTE’nin
Suriye konusunda saldırganlaşmasının nedeni, gündeme ilişkindir. Yoksa
bazılarının iddia ettiği gibi seçimleri erteleme amacı yok. Neden erteletsin ki
seçimleri? Eğer olağanüstü bir siyasal gelişme olmazsa AKP, seçimlerden
istediğini alır. 17 Aralık’ta yerlere serilmiş AKP, CHP ve MHP yöneticilerinin
üstün gayretleriyle kendini toparladı ne yazık ki. CHP ve MHP yöneticilerine
önerimdir: Ne olur seçime kadar konuşmayın. Konuştukça hata yapıyorsunuz. Bu
hatalarınız, AKP hanesine oy olarak dönmekte...
Ulukışla
saldırısı son değil, başlangıç. Önümüzdeki günlerde terör örgütlerinin can
yakan eylemlerine tanıklık edeceğiz. Yasadışı örgütleri besleyip büyüten AKP,
Suriye’deki terörü Türkiye’ye taşımakta. Türkiye’yi, zor günler beklemekte...
Biz yine hayırlısı, diyelim.
Adil
Hacıömeroğlu
24
Mart 2014
AKP 'nin kendi tabanına , güç aldığı ŞERİATÇI Ortadoğu ülkelerine şirin görünmek ; küresel sömürünün karşısında yer alan Esed yönetimini güçsüz düşürmek için EL KAİDE terör örgütüne yardımı bilinmekteydi. Zamanla ABD 'nin ve Arap ülkelerinin desteğini çektiği El Kaide'ye yardımda RTE de kuşkuya düştü ; uluslararası mahkemelerde yargılanma korkusuyla desteğini askıya alınır göründü. İşte bu noktada El Kaide ; RTE yönetimini uyarıp , yeniden destek sağlanması için kendi gücünü kanıtlama gereksinimi duydu. Ulukışla ' da terör estirdi. RTE de ,Suriye'de El Kaide gibi teröristleri yok etmek üzere havalanan Suriye uçağını düşürerek KAHRAMANLIK propaganda ve reklamı yapmaya yöneldi. hem çok isteyip , yıkamadığı Esed yönetimine kafa tutan , hem de El Kaide'ye el altından destek veren bir tutum takınmış görünmek istedi. Bu yolla , içte yitirdiği saygınlığını yükseltmeyi de amaçladı .RTE ' nin bu oyunları karşısında muhalefet , sağlıklı bir strateji tutturamadı. Özetle belirttiğim bu konunun ayrıntılı ele alındığı yazısı karşımızda sayın A. Haciömeroğlu'nun. Teşekkürler! ÖZGEN KARA
YanıtlaSilGerçekten çok güzel bir yazı. Gerçek gündem. Emeğinize teşekkür ediyorum.Yazınızda söylediğiniz gibi Ulukışla saldırısı son değil , başlangıçtır. Çok dolu Nisan ayı bizleri bekliyor.Suriye gündeme ilişkindir.Ne yazık ki Esad rejimi finale doğru yaklaşıyor.Terör örgütlerinin can yakan eylemleri olacaktır..Orta Doğu kaldığı yerden tekrar başlamaktadır.Gündeme tekrar oturacak Mısır vardır.İsyanlar olabilir.MHP'liler sokak için tahrik ediliyorlar..PKK var.Türkiye'de aman Allah'ım denilecek günler yaşanacaktır.Öyle görünüyor.Zor bir Nisan ayı ve zor bir yıl..Kasetler ile HİPNOZ olmuş halk ve muhalefet sanki uyuyor..Tabi ki hırsızlık , yolsuzluk olayı da çok önemli..Fakat birinci ve tek gündem olmamalıdır..Çok daha önemlileri var..Hiç kimse şu anda farkında değil.23 NİSAN var.RTE özel tarihleri çok sever ve sürpriz dolu olur.23 Nisan yalnızca çocuk bayramı değildir.Önemi ve anlamı büyüktür.Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözünden çıkılmış var olma-yok olma mücadelesinin milletin kendisinin kazanımıdır.ATATÜRK Cumhuriyet ve İstiklalimizi çocuklara emanet etmiştir..Önemi çok büyük olan .23 NİSAN günü çok da üzülebiliriz , düşünebiliriz , şaşırabiliriz..Belki de büyük ihtimal.Kimbilir.! Dikkat çekmek istedim.Dikkat çeken , yol gösteren , ışık tutan yeni yazılarınızı ben kendi adıma sabırsızlıkla bekliyorum.Teşekkürler.
YanıtlaSil