TARAFLI CUMHURBAŞKANI


Erdoğan seçilirse “taraflı cumhurbaşkanı” olacakmış. Zaten bunu bilmeyen yok! Kimin tarafında olacak RTE?

Erdoğan, bugüne kadar cumhurbaşkanlığı yapanları “devletin tarafında” olmakla suçlayarak kendisinin milletin tarafında olacağını söyledi. Bu sözleriyle bir itirafta bulunduğunu söyleyebiliriz.

RTE, başbakanlığa geldi geleli zaten devletin yanında hiç olmadı. Devleti, zayıf duruma düşürmek için elinden geleni yaptı. Öyle ki Türkiye’nin bir bölümünde bölücü örgütü egemen kıldı. Devlete karşı olduğu için arkadaşlarıyla hazineye gitmesi gereken paraları kutuladı. Üstüne üstlük Bilal’e buyruklar vererek evdeki paraları sıfırlattı.

RTE, devletle milleti iki karşıt güçmüş gibi algılatmaya çalışıyor. Bu iki gücün de savaş durumunda olduğunu düşündürtmek istemekte. Millet, devletiyle niye savaşsın be adam? Bu devlet Türk Milletinin devleti değil mi? Devlet olmasa millet olur mu? Bu devleti kuran, millet değil mi? Türk milleti, devletini var olmak için kurmadı mı?

Erdoğan’ın bu açıklamayı, bölünme açılımının TBMM’de olduğu bir sırada yapması ilginç. Bu, rastlantı değil. Açılımla devletin bütünlüğünü tehlikeye atan RTE, bu konuda kendisine dayanak yaratmakta bu sözüyle. Bölünmenin mimarı, “Devlet önemli bir şey değil, olmasa da olur.” düşüncesini yaygınlaştırmak niyetinde. Oysa devlet bölündüğünde, millet de parçalanır.

Yurttaşlarımızın çoğu, Erdoğan’nın hem devlete hem de millete karşı olduğunu bilir. Kendisi de yaptığı konuşmada bu durumu onaylamış oldu.

Ey Erdoğan, senin Türk Devleti’nden yana olmadığını dünya âlem bilmekte. BOP’tan yana olduğunu, ABD ve İsrail sevgisinin her şeyin üzerinde olduğunun farkındayız. IŞİD ve Suudilerle dostluğun da su götürmez. “Millet” demektesin ikide bir... Bu milletin adını söyle de biz de öğrenelim.

Eğer seçilirse dünyada kendi yönettiği devleti bölen ikinci cumhurbaşkanı olarak (Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Vaclav Havel’den sonra) tarihe geçecek. Tarih de ona gerekli sıfatı bulacak, “Bölücü!” diyecek.
                                                           Adil Hacıömeroğlu
                                                           9 Temmuz 2014


1 yorum: