Alman
istihbarat örgütü BND’nin, Türkiye’yi dinlediğini sağır sultan bile duydu.
Alman yetkililer de dinleme olayını kabul ettiler. Bir devletin dinlenmesi,
skandaldır. Bu, devlet sırlarının karşı tarafça öğrenilmesi demektir.
Almanya
başbakanı Merkel dinleme olayını doğruladı. Ancak Türkiye’yi yönetenlerden ses
yok. Kamuoyu, Erdoğan’ın kaşlarını çatıp parmağını sallayarak “Ey Almanya! Ey
Merkel! Ey BND!” diyerek kükremesini(!) bekledi uzun süre. Ne yazık ki RTE,
kükremeyi bir yana bırakın, kediye döndü birden. Sesi soluğu çıkmıyor BND’nin
dinlemesi karşısında. Acaba neden bu suskunluk?
BND’nin
1976’dan beri Türkiye’yi dinlediği söylenmekte. Diyelim ki bu tarihten itibaren
Türkiye’nin bütün devlet sırlarını ele geçirdi Almanlar. Bu konuda AKP’nin kılı
kıpırdamaz, bunu sorun etmez. Çünkü kendilerinden önceki dönem laik devlet söz
konusu. Onlar, Laik Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı şeytanla da işbirliğine girebilecek
durumdalar. Yıllarca en büyük düşman olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni gördüler
nedense.
Devlet
sırlarını bir yana bırakalm.. O zaman neden bu şaşırtıcı suskunluk? Akla ilk
gelen AKP yöneticilerinin kişisel ilişkileri... Yasa tanımaz işleri... Parasal
sırları... Terör örgütlerine yardımları...
RTE,
İsviçre bankalarındaki hesaplarının BND tarafından açıklanmasından mı
korkmakta? Kısa sürede edindiği varsıllığın kaynaklarının ortaya dökülmesi mi
onu susturmakta. İsviçre’deki hesaplara para yatıran işadamlarının
kimliklerinin açığa çıkmasından mı çekinmekte?
Suriye’ye
yardım götürdüğü söylenen şu ünlü TIR’ların içindeki yükün ne olduğunun
konuşmaları mı dinlemeye takıldı yoksa? Suriye’de kullanılan kimyasal
silahların kimlerce gönderildiğinin belirlenmesi de olasıdır. Eğer bu,
kanıtlanırsa uluslararası bir insanlık suçu söz konusudur. Bu da uluslararası
mahkemelerde yargılanmayı gerektirir.
İslamcı
örgütlere para, insan ve silah yardımları mı dinlemeye takıldı? Başta IŞİD
olmak üzere bazı örgütlerin militanlarının Türkiye’de eğitilmiş olacağı
bilgisi, Almanlarca öğrenilmiş olabilir. Bu durum, RTE ve arkadaşlarında
sıkıntı yaratabilir.
RTE’nin
susmasını gerektiren en son nedense özel yaşamla ilgili bilinmemesi gereken
bilgiler...
Hangi
nedenle olursa olsun RTE’nin, Almanya’nın dinlemesi karşısında susması ilgi
çekici ve anlamlıdır. RTE’nin yanı sıra dışişleri bakanının, MİT müsteşarının,
güvenlikten sorumlu diğer birim yetkililerinin suskunlukları ya da olayı
geçiştirmeleri dikkatlerden kaçmamakta.
RTE
ve diğer AKP’lilerin susmaları, Almanya’ya teslim olduklarını göstermekte. Bir
nevi rehine durumundalar. Böyle bir durumda bağımsız davranmaları düşünülemez.
Yabancı bir istihbarat örgütünün teslim aldığı kişiden ya da kişilerden devlet
yöneticisi olmaz. Anlaşılacağı üzere Türkiye, büyük bir ulusal güvenlik
sorunuyla karşı karşıyadır. Bu durumun ivedilikle halledilmesi gerek. Yoksa
Türkiye’nin geleceği belirsizdir.
Adil
Hacıömeroğlu
27
Ağustos 2014
Kişisel hırsları , aşırı mal mülk edinme sevdası ; mezhep ayrımından geri adım atmayışı , RTE'yi dinleyenlerin elinde KOZ olarak yer alıyor. Ergenekon , Balyoz , Casusluk gibi ordumuza kurulan kumpaslarda DAVANIN SAVCISI olan RTE ; aynı güçlerin kendi çevresindeki yolsuzlukları , rüşvetleri , vurgunları tapelerle ortaya koyunca ULUSAL GÜVENLİĞE İHENET EDEN PARALEL YAPI ilan edildiler. Paralel yapıyı içte çökertmek , tüm ortak suçları o yapıya yüklemek - buna halk inanmasa da - RTE için kolay göründü . Ancak Almanya gibi ; İsviçre gibi dış ülkelerde bu kolaylığı bulamayacağını bilen RTE ; Ortadoğu'daki terör örgütlerine yardımının dışta dinlemeye takılması olasılığı ve belki İsviçre Bankalarındaki özel hesaplarının açığa vurulma korkusu içinde sessiz kalmaktadır. Bu durum ; Türkiye yöneticilerinin ŞANTAJ altında rehin olmalarıdır ki, ülke güvenliği için de büyük tehlikedir bu. Konuyla ilgili ayrıntılar Sn A. Haciömeroğlu'nun bu yazısında yer alıyor. Teşekkürler!
YanıtlaSilÖZGEN KARA
Belki sesini çok beğenmişlerlerdir dinlemeden edemiyorlar.. Hemen kötüye yormayalım...
YanıtlaSil