Gerek sosyal medyada gerekse günlük politik tartışmalarda
AKP’ye oy verenlere “kömürcü, makarnacı, koyun…” gibi sıfatlar yakıştırılmakta.
AKP’ye oy verenlerin neredeyse halkın yarısını oluşturduğu düşünüldüğünde bu
sıfatlamanın halka karşı bir eylem olduğunu düşünmek gerek. Bu sıfatların AKP
seçmeni için kullanılması, iktidar partisinin işine yaramakta. Bu yolla AKP’ye
oy verenler, muhalefetten uzaklaştırılarak RTE çevresinde kemikleşmelerine
neden olunmakta.
AKP seçmenini “kömürcü, makarnacı, koyun… “olarak
nitelemek, bu insanların aklını, kişiliğini, iradelerini, ahlaklarını hiçe
saymaktır.
İnsanlar yanılarak oy kullanabilir. Çoğu zaman kendi
sınıf çıkarlarına uygun oy vermeyebilirler. Bazen ülkenin aleyhine çalışan
partileri iktidara getirmiş de olabilirler. Bu nedenlerle halkı suçlayıp
yaftalamak hem ayıp hem de yanlıştır.
Eğer insanlar doğru yolda giden partilere oy
vermiyorsa bunun suçu daha çok muhalefettedir. Muhalefetin kendi düşüncelerini
halka anlatamaması, önemli bir eksikliktir, giderilmesi gerek. Yurttaşı
bilgilendirerek uyandırmak başta aydınların görevidir. Muhalefet partileri, halka
kendi politikalarını kabul ettiremiyorlarsa demek ki yanlış yoldalar.
AKP seçmenine hakaret ederek onları kazanmak
olanaksız. Önce kişiye hakaret edip sonra da onunla aynı yolda yürümeyi
beklemek mantıksızlıktır. Sanki AKP’nin gizli eli, “kömürcü, makarnacı, koyun…
“diyenleri yönlendirmekte. Çünkü bu söylemler yıkılmakta olan iktidarı
güçlendirmekte, onun ömrünü uzatmakta.
AKP seçmenine “kömürcü, makarnacı, koyun…” diyenler,
iyi bilmeliler ki bu sözlerle AKP’ye çalışmaktalar. Bu söylemlerle iktidar
partisine her gün seçmen taşıyarak katkı yapmaktalar. Siyasetle uğraşanlar,
“Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır.” atasözünü unutmamalılar.
Adil
Hacıömeroğlu
19
Ocak 2014
Özellikle koyun denilerek karşı oyları kemikleştirmeye hizmet ediliyor...
YanıtlaSilBizim lafımız vatandaşın önemli bir görevini yapmaya araç olan Oy'unu kömüre ve makarnaya karşılık, yani rüşvet karşılığı satmasınadır. Ama siz; koyunlar yediğine bakar, sahibinin hırsız veya sahtekar olmasının önemi yoktur, o karnını doyurmaya bakar diyorsanız bir bakıma haklısınız.
YanıtlaSilMuhalefetin 20 yıllık evrimi şöyle gelişti: 2002-2007: Erdoğan'a muhalefet (liberal siyasete alkış), 2007-2013: Erdoğan ve AKP'ye muhalefet, AKP tabanına tepki (milli hassasiyet dönemi) 2014-2018: Erdoğan, AKP ve halka muhalefet (Terörle mücadele ve 15 Temmuz darbesini algılayamama, milli çizgiden taviz), 2018-2023: Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve halka muhalefet (milli çizgiden tam kopuş)
YanıtlaSilSiyaset,safların oyuna getirilmesi sanatıdır.
YanıtlaSil