Herkesin
bildiği gibi ülkemizde bir araba saltanatı var. Hem siyasetçiler hem de
bürokratlar arabadan inmiyor, halkın arasında yürümüyorlar. Halkın içine girmeyen
siyasetçi ve bürokrat, giderek ondan kopuyor. Halktan kopan birinin, yurttaşın
sorunlarını bilmesi olanaksız. Bir yetkilinin bilmediği sorunları, çözmesini
beklemek ise saflık olur.
Devletin
en küçük birim müdürünün altında resmi araba var. Doğaldır ki bu arabanın bir de
sürücüsü… Araba, sabahleyin müdürü evinden alıp akşamleyin geri götürür evine.
Gün içinde müdür, eşinin ya da çocuklarının hizmetindedir bu taşıt. Çocuklar okula
götürülüp getirilir. Eşler, çarşı pazar alışverişi için arabayı kullanır. Hısım
akraba, konu komşu, eş dost ziyaretlerini resmi taşıtlarla yapanlar da var. Nasıl
olsa yakıt devletten…
Siyasetçiler
de bürokratlar gibi… Onlar da ayaklarını yere basmıyor. Her yere araba ve korumalarla
gitmekteler. Kimden korkuyorsunuz, halktan mı? Bir siyasetçi, içinden çıktığı
halktan niye korkar? Halka karşı ne suç işledin de ondan uzak durmayı yeğlemektesin
ve onunla randa duvarlar örmektesin?
Sırça
köşklerde yaşayan siyasetçi ve siyasete bağımlı bürokrat, her geçen gün
insanlardan uzaklaşır. İnsandan uzaklaşan, onun sorunlarından da uzak kalır. Halkın
nasıl yaşadığını, ne yiyip içtiğini, hangi dertlerle savaştığını bilmez.
Bilmediği için de herkesi kendisi gibi sanır bir eli yağda bir eli balda.
Halkın
içinden çıkan siyasetçi ve bürokrat, zamanla halka yabancılaşır. Kişisel kurtuluş
peşinde koştuğundan gözü, halkı görmez. Onunla dertlenmez. Duygudaşlığını yitirir
yurttaşla. Halkın birçok sorununu görse de görmezden gelir. En iyi bildiği de bu.
Siyasetçi
ve bürokrat, bindiği resmi araçla trafik sıkışıklığı olduğunda geçiş üstünlüğü
kazanır. Halkın çilesini çekmez. Bu çileyi çekmeyen, halkla nasıl duygudaş
olsun? Çünkü onun için böyle bir sorun
yok! Yaşamadığı bir sorun için de çözüm bulması düşünülemez.
Dünyanın
başlıca taşıt üreticileri olan Almanya ve Japonya’da ülkemizde olduğu kadar resmi
araba yok! Üstelik siyasetçi ve bürokratların kullandıkları resmi araçların çoğu
son model ve pahalı. Bu araçların giderleri pahalı ve çok fazla akaryakıt
yakmakta bunlar. Araba saltanatı sona ermeli. Yoksul halkın sırtından savurganlıkla
saltanat sürmek çok ayıp.
Halk,
bir deniz… Siyasetçi de denizin içinde yaşayan balık… Balık sudan çıkınca
yaşayabilir mi? Doğal olarak yaşayamaz. Siyasetçi de yaşayamıyor halk denizinden
çıkınca. Bunun içindir ki yurttaşla konuşurken, tokalaşırken, onu dinlerken ölü
balık gözleriyle bakmakta. Olumlu ya da olumsuz bir tepki gösteremiyor dinleyip
gördüklerine. Çünkü sorunu yaşamıyor. Bu nedenle içselleştiremiyor onu. Böyle
olunca nasıl çözüm üretsin?
Yaşayan
bilir. Yaşayan çözüm üretir. Yaşamayan ise sırça köşkten ölü balık gözleriyle
yalnızca izler.
Adil
Hacıömeroğlu
22
Nisan 2024
Süper bir yazı bu.
YanıtlaSilYüreğinize sağlık.
Saltanata konanlar...
devletten bir koltuk kapıp #hazır #gelsin #paralar diyenler
bu vatandaşı görmek istemez ve görmez ve görmüyorda.!!😡😡
Vatandaş bilinçli olmalıdır.!!
#Balık #hafızalı olmamalıdır vatandaş.!!
Genel ve yerel seçimler gelene kadar VATANDAŞI görmeyen....vatandaşın sorunlarını duymayan #VEKIL ve #YÜKSEK BÜROKRATLARA....
ve
#PARTİ #TEŞKİLATLARINA....
Ve
#BELEDIYE #BAŞKANLARINA
vatandaş #SEÇİMLERDE
#sandıkta hesap sormalıdır.!!
Tıpkı 31 mart 2024 e seçimlerde SANDIĞI #TERS çeviren #EMEKLILER gibi ve
#EMEKLİ #yakınları gibi olmalıdır
bütün seçimler de vatandaş.!!
Seçilip meclise giden #vekillere
ve
#yüksek #bürokratlara
ve
beediye #başkanlarına
#Senmiydin veya #sizmiydiniz
bizi #önemsemeyen ve
bize #tepeden aşağı #KİBİRLE bakıp #bizi görmeyen
diye
bunlara #sandıkta hesap sormalıdır vatandaş.!!
KEMER SIKMA POLITIKASINI dar gelirli vatandaşın #sırtına #vuranlar
BEEDIYELERDE
bütün KURUM ve KURULUŞLARDA ki KAMU araçlarının #İSRAFINI
#SAVURGANLIĞINI görmüyorlar.!!
Görmezler görmek istemezler.😡😡
Millet çöpte rızkını ararken sarayda, lüks villalarda yaşamak, lüks arabalarda gezmek ülkemizin akıllara zarar veren sorunlarından biri. Makamlara gelmeden önceki yaşamlarının bedelini millete ödetiyorlar. Gösterişten ve müsriflikten başka ne denir ki buna? Ülke için harcanacak gelirler çar çur ediliyor. Sümen altından götürdüklerini saymıyorum bile
YanıtlaSilCenab-ı Hak şöyle buyuruyor "İsraf edenler şeytanın kardeşidir".. Cumhuriyet idaresi lüks,saltanat idaresi fakirlik yüzünden yıkılır. Maalesef iki farklı olguyu,aynı anda yaşıyoruz.
YanıtlaSilO makamlarda kendi hayatlarını daha refah içinde yaşamak için duruyorlar. Ülkeye gerçekten hizmet etme zihniyeti ve isteği göremiyorum ben. Çoğu vatandaş yiyecek ekmek bulmak için alın teri döküyor. Bunlar da lüks arabalarda seyahat edip lüks evlerde yaşıyorlar. Cumhuriyet ülkesinde saray ne alaka. Onu da anlamış değilim. Kaleminiz var olsun Adil bey keyifle okudum 👏👏🙏🏼🙏🏼
YanıtlaSilBu birazda halkımıza enjekte edilmiş okumuş ve varsıllar siyaset yaparın sonuci
YanıtlaSil