KOZAKLI’DA İKİNCİ GÜN


Gece uyumadan önce Mahmutcan; babasının, kardeşlerinin, eniştelerinin ve yeğenlerinin yola çıktığını söylemişti. Sabahleyin erkenden uyandım ve odadaki havuzu sıcak su doldurdum. Erciyes Dağı’nın volkanik yapısıyla oluşan, sağlık dolu suya girmem gerek.  Havuzun dolması biraz zaman aldı. Su sıcaklığı çok fazla, dayanılacak gibi değil. Oldum olası sıcağı sevmem. Sıcak suyu, sıcak havayı, çok sıcak yemeği… Soğuk su ile biraz ılıştırarak bir süre havuzda kaldım. Gerçi yeraltından gelen şifalı suyu, kentin soğuk suyuyla ılıştırmayı burada yaşayanlar önermiyor pek. Aslında en iyisi sıcak suyu bekleterek ılıştırmak, ama zaman yok! Yarım saat geçince çıkıp kurulanarak giyindim. Sonrasında çıktım dışarı.

Beklenen konuklarımız henüz gelmişlerdi. Hoşbeşten sonra odalarına yerleştiler. Ardından kahvaltıya gittik hep birlikte. Mahmutcan, biraz buruk… Çünkü 21 Mart 2022 sabaha karşı annesi sonsuzluğa göçtü. Annesinin eksikliğini yüreğinin derinliklerinde duyumsadığının farkındayım. Bu nedenle onu sürekli konuşturmaktayım. Babası Halim (Amcamın oğlu), heyecanlıydı. Ablası Canan, Kadir Enişte ve üç çocuğuyla geldi. Kız kardeşi Gülcan, Murat Enişte ve iki çocuğuyla aramızdaydı. En küçükleri Süleymancan, her zamanki ağırbaşlılığıyla olan biteni gözlemlemekte. Öksüzlüğün acısını asıl o yaşamakta.

Neşeli bir kahvaltıdan sonra kalkıp otele döndük. Gece boyunca iki arabanın içine sıkışıp kilometrelerce yol geldiler. Dinlenmek için odalarına çekildiler bir süre. Halim ve Kadir Enişte ile oturup bol bol çay içerek söyleştik. Sonradan herkes bir araya geldi. Arabalara doluşarak kız evine gittik öğlen yemeği için. Bu kez bir önceki akşama göre daha kalabalıklardı. Hısım akraba toplanmıştı. Sıcak bir karşılama oldu.

Yemek masalarının çevresini aldık. Her iki ailenin tanışıp kaynaşması için oturma düzeninin karışık olmasını sağlamak için çaba gösterdim. Güzel, dostluk dolu bir yemek oldu. Hem dinledik hem öğendik hem de mutlandık. Bildiğimizce, dilimiz döndüğünce anlattık. Dostlarımızın sayısını artırdık. Bu dünyada dost edinmeye doyamıyorum nedense. Her gün insanoğlunda yeni güzellikler keşfetmek, beni mutlu eden en önemli bir şey.

Meyve ağaçlarının altındaki masalarda sevgi çorbasını kaşıklayıp yüreklerimizi birleştiren yemeği ise çatal ve bıçakla yedik. Midemizden çok gönlümüz doydu.

Yemekten sona çaylarımız geldi. Çay, dostluk köprüsünün harcı. Yaşamımda “Hayır!” diyemediğim tek şey…

Söyleşi güzel… Ancak kalkıp akşam için hazırlanmamız gerek. Özellikle kadınların zamana gereksinimi var. Akşama hem Ayşenur’u isteyeceğiz hem de nişan yüzüklerini takacağız. Aile büyüklerinden izin alarak kalktık. Kalktık, ama ayaklarımız geri geri gitmekte. Hem dostlardan ayrılıyor hem de bu güzel söyleşiyi kesiyoruz orta yerinden.

Konukevine döndük. Hemen odama çıkıp sıcak suyu doldurdum havuza. O dolarken ben dışarıda dolaşıp çay içtim. Sonrasında odama çıkıp baktığımda havuz dolmuştu. Kapattım musluğu su boşa akmasın diye. Biraz bekledim suyun ılımasını. Ardından yeniden suya girdim belki sağlık bulurum diye.

Akşam olmak üzere… Ilık sudan çıkıp önce sakal tıraşı oldum. Ardından giyindim. Yolculuğumuz sırasında takım elbisem kırışmamış. İstanbul’dan ütüleyerek getirdiğim gömlek buruşmamış. İki gündür çıkarmadığım kısa pantolonumu astım askıya. Trabzonspor simgeli borda mavi kavatımı taktım. Giyinip kuşanıp çıktım dışarıya. Herkes hazır. Artık gitme zamanı.

                                                                  Adil Hacıömeroğlu

                                                                  20 Temmuz 2024

 

1 yorum:

  1. Kozaklı’ yo sayenizde tanıyıp gezmiş olduk . Sevgi ile yapılan herşey şifadır insana iyi gelir. Huzur bulmak , çevresindeki insanların bizi yakın görmesi ve insanın içindeki yürekle ilgilidir. Değerli,Adil Öğretmenim Kozaklı yöresi ve insanları şifa dağıtmaya , üretmeye devam edip kendilerini ve konuklarııı mutlu ediyorlar . Elinize , yüreğinize sağlık. Esen kalınız .👏🍀💦🌿🙏🏻🌺Fulya Kırımoğlu👩‍🦰

    YanıtlaSil