Mürefte,
üzüm (şarap) ve zeytin üretimiyle tanınsa da aslında kiremit-tuğla üretimi de
diğerleri kadar ünlü. Çok eski dönemlerden beri beldede kiremit-tuğla üretimi
yapılır. Mürefte’nin tuğla ve kiremitleri ülkemizin dört bir yanında tanındığı
gibi uluslararası bir üne de sahip.
Şarabın
yanı sıra tuğla ve kiremit üretimi, Mürefte’nin ikinci sanayi dalı. Bu üretim
sayesinde bölgede işsizlik neredeyse ortadan kalkmıştı. Bu nedenle ülkemizin
farklı yörelerinden buraya çalışmak için gelen çok sayıda yurttaşımız var.
Mürefte’den
Hoşköy’e dek uzanan kıyı şeridinde tuğla ve kiremit üretimi için uygun toprak
bulunmakta. Bu nedenle bu bölgede üretim canlandı. İlk başta denizyoluyla
ülkemizin değişik yerlerine ve yurt dışına giden tuğlalar, kiremitler
karayollarının gelişimi, motorlu taşıtların yaygınlaşmasıyla bu yoldan da
pazarlara ulaştırıldı.
Mürefte’nin
tuğla ve kiremitlerinin ünü, Marsilya’ya dek yayılmış. Kiremidiyle ünlü
Marsilya, bu güzel beldemizden kiremit alıp hem kendileri kullanmış hem de
Avrupa’nın bazı ülkelerine satmışlar bu ürünleri. Burada Türk malı olarak
üretilen bu kiremitler, “Marsilya kiremidi” etiketiyle satılmış dünya
piyasalarında. Bir zamanlar gemiler, Mürefte’den Marsilya’ya şarap, kiremit ve
tuğla taşımış.
Fransa
ile ticaret, Osmanlı döneminde başlamış. Doğaldır ki ticaret, dostluk köprüsünü
de oluşturmuş. 1800’lü yıllarda Mürefte ile Uçmakdere arasında ve günümüze dek
gemicilere yol gösteren Hora Feneri, Fransa’dan getirilen malzemelerle
yapılmış. Bu fener, tarihin derinliklerinden bugün de kaptanlara yol
göstermekte, yanıp sönen ışığıyla gelip geçenlere selam çakmakta.
Moskova,
Kızıl Meydanı ile ünlü. Kızıl Meydan’a kızıllığı veren de yapımında kullanılan
kızıl renkteki tuğla ve kiremitler. Mürefte’de tarihle ilgilenenler, Kızıl
Meydan’ın yer ve yapı tuğlalarının, çatılara kızıl rengi veren kiremitlerinin
buradan gittiğini söylemekteler. Doğal olarak bundan da gururlanmaktalar.
Ekmekçioğlu’nun
yıllar önce Mürefte’de kiremit fabrikası kurmasıyla kiremit ve tuğla üretimi
doruğa ulaştı. Fabrikada çalışmak için belde merkezi ve çevre köylerden işçi
bulunamadı. Bu nedenle fabrikayı kuranlar, Tunceli’den çalışmak için işçiler
getirdiler. Bu işçiler, bir daha memleketlerine dönmediler ve bu güzel beldeye
yerleştiler. Şu anda Mürefteli olan üçüncü kuşaklar yaşamakta burada. Ne yazık
ki bu fabrika şu anda çalışmıyor. Ne üzüntü verici değil mi?
Kızıl
Meydan’a rengini veren tuğla ve kiremitlerin üretildiği topraklarda unutulmaya
başlanması üzüntü verici.
Mürefte’de
dünyaya ün salmış tuğla ve kiremit üretimi, türlü nedenlerle bitmiş durumda.
Birçok alanda olduğu gibi bu üretim alanı da çağın gereklerine, küreselleşmeye
yenik düştü. Bin bir bereketi saklayan bu topraklarda tuğla ve kiremit
üretiminin olmaması büyük eksiklik değil mi?
Adil
Hacıömeroğlu
28
Temmuz 2024
Emeğinize sağlık👏ne kıymetli bilgiler sizin anlatımlarınızla daha da değerli oluyor.Bizlere de gezip görmek nasip olur inşallah . Vatanımızın her toprağı değerli , üretmek ve ekonomiye katkıda bulunmak önemli .Üzüm çeşitlerininde sizin sayenizde öğrenip bilgileniyoruz. Şarköy ‘ ün toprakları bereketlidir Şarapçılık ve üzüm bağlarını biliyoruz . Tuğla , kiremit ‘in o bölgede yapılıp yurtdışına gönderildiğini sizinle öğrendik . Ne yazık ki üretim durmuş , inşallah yeniden başlatan birileri olur , sahip çıkarlar.Bilginize bereket👏🙏🏻🍀Farkındalık yaratmak doğal mirası korumak, yöreye özgü ürünlerin ve tarım alanlarının kullanılmasıturizmin canlanmasıgerekiyor.. 🌺 . Sağolunuz🌺Fulya Kırımoğlu
YanıtlaSilÜzümü şarabı biliyordum ama tuğlayı şimdi sizden öğrendim ve her öğrendiğimde olduğu gibi yine içim kavruldu diyebilirim.. İstemiyorlar Adil Bey, bu memlekette herhangi bir üretim ya da kalkınma olsun istemiyorlar işte, bunu emperyal yapıyor anladık da esas bakteri işbirlikçiler.. Nazilli tekstil fabrikasının harabesinde hiç durmadan saatlerce ağlamıştım, zor ayırdılar beni oradan.. 😢
YanıtlaSil