BÜTÜNŞEHİRLERDE KÖYLERİN ÇİLESİ

 

Bir günde büyükşehir (Aslında bütünşehirdir.) yasası çıktı. Çıktı da ne oldu? Dağ başındaki köyler il merkezinin mahallesi oluverdi. Böylece kent merkezlerinde geçerli olan belediye yasaları, genelgeleri, yönetmelikleri kırsal alanlarda da geçerli oldu.

Otuz bütünşehirin köyleri, mahalle olunca ülkemizdeki kırsal nüfus azaldı, birden yüzde yediye düştü. Köyler boşalıyor, ancak yine de köylerde yaşayarak tarımsal üretimi ayakta tutan çiftçilerimiz var. Tarlada çalışan, hayvancılıkla uğraşan insanların yaşadığı köyleri mahalle yapmakla bu kişiler kentli olmaz. Birçok şeyde olduğu gibi bu uygulama da kâğıt üzerinde bize bir veri sundu. Kent nüfusumuz çoğalıverdi. Ancak uygulamada ise buralarda yaşayanlar köylü.

Köylerin mahalle olmasından sonra buralarda yaşayanlar bazı hizmetleri Köy Hizmetleri yerine, büyükşehir ve ilçe belediyelerinden alırken birçok vergiyi de ödemek zorunda kalmakta. Büyükşehir ve ilçe belediyelerinden alınan hizmetlerin birçoğuna da ödeme yapmakta çiftçilerimiz. Köy Hizmetlerinin bedava yaptığı hizmetlerin birçoğunu büyükşehir belediyeleri parayla yapmakta. Örneğin, önceden suya para ödemeyen köylüler, mahalle olunca su parası ödemeye başladılar. Bundan da anlaşılacağı üzere çiftçimizin kamburuna yeni bir kambur daha eklendi.

Bütünşehirin yararı var mı? Var…

Peki zararı? Çok…

Geçen hafta çocukluk, gençlik arkadaşım; aynı zamanda köylüm Ahmet Doğanay’la konuştuk telefonda. Son yıllarda köyde yaşamaya karar verince İstanbul’u terk etmiş. Arada sırada uğruyor Mega Kent’e. Köyü, Of’a bağlı Bayırca.

Konuşmamızda su sorununu dile getirdi. Köylerde evlerin yanında su muslukları bulunur. Köylü kendi olanaklarıyla bu çeşmelerin akmasını sağlar. Tarladan, bahçeden gelen kişi, üstünü başını temizler bu musluklarda. Hayvanları da su içer.

Hayvancılık için böylesi çeşmeler önemlidir. Yalnızca hayvanların su içmesi için değildir bunlar. Hayvanların, ahırların, kümeslerin, bahçenin temizliği için de kullanılır bu su. Büyükşehir Belediyesi bu muslukların iptal edilmesini istiyor. Körtıpa yapmayanlara ceza kesiyor.  Ne yazık ki Ahmet’e de para cezası geliyor bu nedenle.

Suya para ödeyerek hayvancılık yapmak olanaksız. Yem pahalı. Ot bulmak sıkıntı. Yükselen maliyetler nedeniyle hayvancılık yapmak çok zor. Bir de buna su parası eklerseniz altından kalkılmaz. Bu tür yaklaşımlar, çiftçinin işini zorlaştırır.

Merkezi yönetimin de belediyelerin de görevi üretim maliyetlerini düşürmek için çözüm bulmak ve üreticiye destek olmaktır. Üretimin önüne duvar ören yönetim anlayışı, ülkemizin yararına çalışmaz. Bu nedenle büyükşehir yasası kırsal kesimde esnetilmeli, halka yeni maliyetler, üretime yeni yükler yüklememeli.

                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                       18 Şubat 2022

 

 

 

1 yorum:

  1. Üretici ezilmeden tüccar kar edemez. Hem üreticinin, hem tüccarın hem de tüketicinin memnun olabileceği bir sistem teoride mümkün değil. O zaman devletin sınıfsal karakteri ortaya çıkıp bir tercih yapmak zorundadır. Tercih şu an tüccardan / sermayeden yana

    YanıtlaSil