ELEKTRİK KESİNTİLERİ VE FATURALARI

    

Isparta’da beş gün elektrik kesintisi oldu.

Aydınlanma yok, herkes karanlıkta…

Sanayi kuruluşlarında makineler durdu. Üretim yok!

Esnafın buzdolaplarındaki yiyecek ürünleri kokuşup çürüdü.

Evlerdeki buzdolaplarında korunan birkaç öğünlük et, süt, yoğurt bozuldu. Kimin umurunda?

İnternete girilemedi.

Televizyon izlenemedi, radyo dinlenemedi.

Çamaşırlar, bulaşıklar yıkanamadı.

Telefonlar şarj edilemediği için iletişim durdu.

Dışarıda kar son hızla yağarken ısıölçerler eksilerde dolaşırken yurttaş donmamak için evde ne varsa: battaniye, yorgan, kaban, pike ve paltoyu üstüne örterek donmamak için çabaladı. Bu arada aç insanın daha çok üşüyeceğini de söyleyelim.

Birçok kişi soğuk nedeniyle hasta oldu.

Hastaneler durdu. Hastaların umudu tükendi.

Anlaşılacağı üzere tam bir rezalet…

Rezaletin sorumlusu arandı bulunamadı. Muhalefet hükümeti, hükümet valiyi, yurttaş belediyeyi, belediye elektrik şirketini suçladı. Suçlayan suçlayana…

Asıl suçlu mu? Dağıtım ağını yıllardır yenilemeyen elektrik şirketi ve elektriği özelleştiren siyasetçi. Bunu tartışan yok! Özelleştirmenin halka nasıl bir kazık olduğunu niye tartışmıyorsunuz ey iktidar ve muhalefet? Niye tartışmıyorsunuz Özal’ı, Derviş’i, Babacan’ı ve diğerlerini?

Oysa çok uzun sürmese de Ankara’da, İzmir’de ve birçok yerde elektrik kesintileri oldu. Evimin bulunduğu Bostancı’da, neredeyse ayda bir arıza nedeniyle altı yedi saat elektriğimiz kesilir yaz ve kış. Türkiye’nin birçok yerinde benzer kesintiler yaşanmakta zaman zaman.

DEDAŞ rezaleti, aylardır gündemde. DEDAŞ yüzünden çiftçi toprağını ekip biçemiyor. Güneydoğu Anadolu Bölgemiz PKK teröründen kurtarıldı, şimdi de DEDAŞ’ın ekonomik terörü altında inim inim inlemekte.

Çiftçi, sanayici ayakta. Bu elektrik faturalarıyla üretim olmaz, diye aylardır çığlık çığlığa…

Elektriği üreten devlet… Zamanında Türkiye’nin her yerine giden dağıtım ağını kuran devlet… Bu işleri eskiden devlet yapardı. Devlet yaptığı için de ucuz olurdu elektrik. Bugün de yurttaşımız bu işi devletin yapmasını istemekte.

Elektrik dağıtıcıları elektriği devletten satın alıp yurttaşa satıyor. Hem de altı kat zam yaparak. Devletle yurttaş arasında aracıya gerek var mı? Bir devlet, yurttaşını aracılara soydurur mu?

24 Ocak 1980 ulus devleti yok etme kararları ile özelleştirme furyası başladı. Elektrik de özelleştirildi. Yirmi bir dağıtım şirketi, Türkiye’de elektrik dağıtımını paylaştı. Alt yapıya bir kuruş harcamadan şirket sahibi oldular. Zamanla alt yapı aşınıp eskidi. Yenilemeyi düşünmedi şirketler. Arızalar oldukça yırtık giysiye yama yapar gibi onarıp günü kurtardılar.

Yurttaşların alınteriyle oluşmuş TEK, dağıtım şirketlerine peşkeş çekildi. Unutmadan söyleyeyim. TEK’te işçi ve memur olarak çalışanlar da şirketle birlikte satıldı. Bir kısmı işten çıkarıldı. İşten çıkarılmayanların aylıkları düşürülerek, sosyal hakları yok edilerek dağıtım şirketlerinin elemanları oldular. Nasıl bir özelleştirme ama… Ekmek elden su gölden.

Bir kuruş harcamadan, yirmi bir elektrik şirketlerinin kârı 135 milyar lira. Seksen beş milyonun emeğini, kesesini değil; yirmi bir şirketin çıkarlarını düşünen bir anlayış milli olur mu? Böyle bir sistemde “ekonomik kurtuluş savaşı” verilir mi Tayyip Bey? Kurtuluş savaşı vermek için ulusa dayanacaksın. Yani seksen beş milyona, yirmi bir şirkete değil.

Ey Tayyip Erdoğan, böyle giderse elektrik özelleştirmesi ve diğer ekonomik kararlarla PKK’yı, FETÖ’yü canlandırırsın. Dilim demeye varmıyor, ama Amerikancı bölücüleri ve yıkıcıları iktidar seçeneği yaparsın. Sakın yapma!

Çözüm mü nedir? Devletçilik… Bu şirketleri devletleştirmek. Devlet de kazansın yurttaş da. Üretim şahlansın, yurttaşın yüzü gülsün. Bunu istemez misin Tayyip Bey?

                        Adil Hacıömeroğlu

                7 Şubat 2022

 

 

 

2 yorum:

  1. Hükümetimiz elektrik dağıtım şirketlerini derhal kamulaştırmalıdır.. Devletimiz eli ile üretilen elektriğin özel şirketlerce dağıtılıp satılması Anayasa'nın sosyal devlet ilkesine de aykırıdır..

    YanıtlaSil
  2. Aslında; dağıtım firmaları, dağıtım şebekelerine yaptıkları bakımları, devlete fatura ediyor. Yani, tek giderleri belki orada harcanacak personel giderleri denebilir. Tarımda kabzimallari hedef alan ve hedef gösterenler, elektrik ve doğalgazda ki aracı kurumları neden görmezden gelir? Onları neden aradan çıkarmayı kendine ödev edinmez?

    YanıtlaSil