Birçok
yurttaşımız aynı gözlemi yapıp dile getirmekte. “Sebze ve meyve ederleri marketlerde
de pazarlarda da neredeyse aynı. Kimi zaman pazar ederleri, marketleri de
geçmekte.” Oysa eskiden pazarlar, dar gelirli yurttaşın can simidiydi. Hem türlü
seçenek sunma hem de ederler bakımından tüketiciyi çekim merkezleriydi
pazarlar. Peki, neden artık pazarların eski çekiciliği yok?
Günümüzde
marketler de pazarcılar da sebze ve meyveyi, toptancı halinden almaktalar. Kuru
gıdalar da toptancılardan getirilmekte. Marketin de pazarcının da satış
ederleri toptancı halinden belirlenmekte aslında. Toptancıdan alınan ürünün
üzerine belli bir kâr konarak tüketiciye ulaştırılmakta. Bu nedenle de satılan
ürünler nerede satılırsa satılsın üç aşağı beş yukarı ederleri aynı olmakta.
Eskiden
pazarlarda kamyonlar görürdük. Ülkemizin farklı yerlerinden gelirlerdi. Geldikleri
yerlerde yetişen ürünlerle dolu olurdu bunlar. Bu kamyonlar, üreticiden
aldıkları ürünleri pazarlarda satarlardı. Bazı kamyoncular zaten üreticiydi. Bu
araçlar sabahleyin erkenden satışa başlardı. Önlerinde büyük kalabalıklar
oluşurdu. Çoğu kamyonda birkaç tür ürün olurdu. Üreticiden doğrudan gelen bu
ürünlerle yurttaş filesini doldururdu uygun bir ederle.
Haller
yasasının değişmesiyle kamyoncuları pazarlarda göremez olduk. Bu nedenle
üretici hallere çaresizce, zorunlu olarak ürününü satmak zorunda kaldı. Bu
durum, aslında üreticinin ürününün pazara ulaşmasını toptancılar eliyle
tekelleştirdi. Bu tekelleşmenin önlenmesi gerek. Tekelleşmenin olduğu yerde,
üretici de tüketici de mutlu olmaz.
Sebze
ve meyve halleriyle ilgili yasa değişmeli. Üreticiyi de tüketiciyi de koruyan
yeni bir yasa yapılmalı. Ayrıca yerel yönetimler, üreticinin ürünlerini satması
için kentlerde yerler belirlemeli. Çoğu pazar yeri haftada bir gün kullanılmakta.
Sokaklarda olmayan Pazar yerleri bazı günler üreticilere ayrılabilir. Ayrıca
sokaklarda kurulan mahalle pazarlarının ulaşımı, güvenliği etkilemeyecek uygun
yerlerinde üreticiler için yerler belirlenebilir.
Yeniden
pazar yerlerinde üreticilerin kamyonlarını görmek istiyoruz yurdun dört bir
yanından gelen. Böylece tüketicinin güvenle alışveriş yapmaları sağlanır.
Üretici, ürününü gerçek değeriyle satar ve emeği çarçur olmaz. Tüketici de aracıları
varsıllaştırmadan, kazık yemeden gereksinimini sağlar. Bunu yapmak o kadar zor
mu?
Adil
Hacıömeroğlu
19
Şubat 2022
Anadolu'da üretici kamyonetleri halen var. Ufak bahçe sahipleri ürünlerini araçlarının bagajına yükleyip geziyorlar. Bir pazar arabası dolusu meyve sebzeyi market fiyatının üçte birine doldurmak mümkün oluyor böylece, ancak sizin de belirttiğiniz gibi yer olmadığı zaman genelde gezici olarak yürütülen al-satlarla alışverişi kotarmak kolay olmuyor.
YanıtlaSil