Üretimle
vergilendirme birbirine koşuttur. Üretim arttıkça devletin vergi gelirleri
artar. Üretim azaldıkça geliri düşen devlet, yurttaşlardan ağır vergiler alır.
Bu ağır vergilendirme, halkı ezer. Çoğu zaman vergisini ödeyemez duruma gelir.
Vergisini ödeyemeyen yurttaş, zamanla üretimden iyice uzaklaşır.
Türkiye,
24 Ocak kararlarıyla yavaş yavaş üretimi azaltırken vergileri çoğaltmıştır.
Özal’la başlayan bu süreçte halkımızın karşısına çıkan ilk vergi türü KDV’dir.
Üretemeyen yurttaştan yeni vergiler almak, onu daha da yoksullaştırdı ve
umutsuz bıraktı.
Özel
tüketim vergisi denen bir zebani çıktı ortaya. Bazı ürünlere konan bu vergi,
kimi zaman malın değerini aştı. Özellikle de halkın kullandığı başlıca enerji
olan akaryakıttaki vergilendirme, üretime vurulan en büyük darbe. Ulaşımın daha
çok karayoluyla yapıldığı bir ülkede akaryakıtın vergiler yüzünden pahalı
olması, ürün maliyetini oldukça artırmakta. Ülkemizde yük ve eşya
taşımacılığının büyük bir bölümü karayoluyla yapılmakta. Orta ve uzun vadede bu
taşımacılığı, demir ve denizyollarına kaydırmalı. Böylece taşımacılık maliyetleri
düşer. Bunu yaparken de akaryakıttaki ağır vergiler indirilmeli, yurttaş soluklanmalı.
Akaryakıttaki ağır vergiler yüzünden halkımızın seyahat özgürlüğü de kısıtlanmakta.
Ağır
vergiler, en çok tütün ve alkollü içkilerde kendini göstermekte. Bu yüzden her
köşe başında kaçak tütün satıcıları var. Ağır vergiler ve özelleştirmeler
yüzünden Türk tütüncülüğü bitme noktasında. Bu da tarımımıza önemli bir darbe.
Bunları okurken okurlarım beni yanlış anlamasın. Yaşamım boyunca sigara
içmedim. Alkollü içkileri de çok seyrek tüketen biriyim. Yani sosyal içiciyim.
Ayrıca toplumumuzu alkol ve sigaradan korumak gerektiği inancındayım.
Alkollü
içkilere getirilen ağır vergilere gelince… Birçok içici, evinde üretmeye
başladı alkollü içkileri. Bu yüzden onlarca yurttaşımız öldü. Ayrıca önemli bir
dışsatım ürünü olan alkollü içeceklerin yurt çapındaki üretimi vergiler
yüzünden geriledi.
Otomobillerde
vergi oranları, neredeyse arabanın ederi kadar. Bu ağır vergiler, yurttaşı
zorlamakta. Yeni otomobil almak bütçelere ağır yük. Daha birçok üründe ağır
vergiler var. Peki, neden böylesine ağır vergi alınmakta?
Ülkemizde
üretim geriledikçe üretim alanlarından alınan vergi oranı da düşmekte. Vergilerin
azalması, devletin mali sistemini bozuyor. Gelir azaldıkça gider artıyor. Bunu
dengelemek için halkın sıkça kullandığı ürünlere ağır vergiler bindirilmekte.
Demek ki ağır vergilerin ana nedeni ne? Üretmemek…
Halk
çok üretsin ki çok vergi ödesin. Üretim kapılarını, serbest piyasa,
özelleştirme, dışalım ve dışa bağımlılık nedenleriyle kapatmak hem devletimizin
hem de yurttaşımızın gücünü azaltmakta.
Yurttaş
kazanırsa devlet de kazanır. Bu nedenle halkın gelirini yükseltmek iktidarın
görevi olmalı. Üretmeyen bir toplumun barış içinde yaşaması da zor. Üretmeyen kişi,
suça yönelir. Toplumun erinci, yurttaşın mutluluğu için sofralarındaki ekmeği
büyütmek gerek.
Üreten
bir ülkede yapılması gerekli olan şeyse üretilenin adil paylaşımıdır. Hakça
paylaşımın olmadığı bir yerde bunalımlar, çatışmalar olur. Kişinin kurumlara
güveni azalır, kendisini tehlikede görür. Yarına umudu kalmaz. Böyle bir durumu,
ülke düşmanları fırsata dönüştürür. Böylece ülke güvenliği tehlikeye girer.
Üretimin
temeli olan enerji, yalnızca bir enerji değildir. Ulusal güvenliğimiz için
enerji güvenliğini de sağlamak gerek. Yarınlara güvenle bakmanın yolu budur. Bir
devlet yöneticisinin usuna üretim yapmak yerine, halkı usandıran ağır
vergilerin konmasının gelmesi toplumun geleceği için yanlış bir şey. Dilim söylemeye
varmıyor, ama ucu bucağı belli olmayan nice devletler, krallıklar,
imparatorlukların birçoğu ağır vergiler yüzünden zayıflayarak parçalanıp yok
oldular. Tarihten ders çıkarmayan yöneticiler, üretimin değerini bilmez. Ağır
vergiler toplamayı, güçlü olmanın bir belirtisi olarak görürler.
Hep
birlikte üretelim, hep birlikte tüketelim ve hep birlikte vergilerimizi ödeyelim.
İşte, toplumsal erincin kestirme yolu…
Adil
Hacıömeroğlu
11
Şubat 2022
Halk merkezli değil rant merkezli düşünce egemen oldukça ezilen alt ve orta sınıflar olacak.
YanıtlaSil