“Efendiler,
sizi ve bütün milleti tebrik derim ki, hakiki insanların, hakiki vicdanların,
yüksek zekâların arayıp henüz bulamadığı şekil ve mahiyeti bu millet bulmuştur.
Bu son sözü izah için devletimizin Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun bazı maddelerini
hep beraber gözden geçirelim. Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun birinci maddesi
hatırımdadır, söyleyeceğim, fakat hepimizin hatırında olmalıdır. Çünkü bu
devleti kuran bir kanundur ve bu milleti Cenabı Hakkın izniyle mutlaka saadete
ulaştıracak olan bir kanundur. Bunun için bütün millet fertlerimizin bu kanunu
baştan sona kadar Kur’an ayetleri gibi bilmesi lazımdır. Bu kanunun maddeleri
yalnız bizler için değil yeni okuyup yazmaya başlayan çocuklarımızın dahi alfabeyi
öğrenmeden evvel beyinlerine işlenecek bir kanundur. Çünkü bizim kurtuluşumuzu
temin eden bir kanundur; bir düsturdur. Bu kanununun birinci maddesi, iki
fıkradan meydana gelmektedir. Birincisi, hakimiyet kayıtsız şartsız
milletindir.
Arkadaşlar,
hakimiyet kayıtsız şartsız daima ve daima milletin uhdesinde kalacaktır.
Milletin hakimiyeti asırlarca devam eden felaketlerden, facialardan, rezaletlerden
sonra başı sonsuz darbeler altında ezile ezile hurdahaş olduktan sonra idrak
ettiği benliğini kullanarak, fakat çok müşkülatla elde edilebilmiştir. Bu kadar
fedakârlıkla ve bilhassa bu kadar büyük teyakkuz ve uyanıştan sonra eline
geçirmiş olduğu bu milli hakimiyettir ki, demin bir arkadaşımızın sorduğu
saltanatı yıkmıştır, saltanatı yıkmıştır arkadaşlar. Saltanatın yıkıldığına bu
milletin hiçbir ferdinin artık şüphe etmemesi lazımdır. Çünkü arkadaşlar, bunu
telaffuz ettiğimiz bu dakikada pekâlâ biliyoruz ki, saltanatı yıkmış olan yalnız
bu kitabın yaprakları değildir. Bu söylediğimiz şeyler bu kitabın içinde yazı
halinde vücuda gelmeden evvel milletin vicdanında, ruhunda ve azminde tecelli
etmiştir. Ve millet, hakiki olan ihtiyacının bunu elde etmekte olduğunu
anladıktan sonra, buna da muvaffak olabilmek için, ne olursa olsun, başında
baykuş gibi daima duran bir mevcudiyeti esasından, bütün temelleriyle, bütün
asırların yerin dibine soktuğu temellerin son taşını çıkarıp havaya atmak
suretiyle yapmıştır. (Atatürk’ün Bütün Eserleri, Cilt: 15, Kaynak Yayınları, Birinci
Basım: Şubat 2005, s. 74)”
Atatürk’ün
yukarıda “bu kitap” dediği anayasamızdır. “Milli hâkimiyet” ancak tam
bağımsızlıkla olur. Önce millet; yaşadığı topraklar üzerinde hâkimiyet
sağlayacak, sonra da o topraklarda kurduğu devleti üzerinde. Tam bağımsızlık
yok olup emperyalizme bağımlı duruma gelince yöneticiler, milletin hâkimiyetini
sağlayamaz ve onlar, emperyalizmin buyruklarını uygulayan aletlere dönüşür.
Yalnızca seçim yapıp sandığa gitmek, milli hâkimiyetin bir göstergesi
sayılamaz.
“Dolayısıyla
artık bundan sonra saltanat yıkılmış mıdır, yıkılacak mıdır gibi birtakım
tereddütlü kafalar var mıdır diye tereddüt ve şüphe içinde bulunan kafalar bu
milletin üç dört seneden beri bir düstura, bu hâkimiyet düsturuna dayanarak
yapmış olduğu bütün fedakârlık safhalarını bir an için gözünün önünden
geçirirse emin olur, müsterih olur. Ben de bundan eminim. (Aynı yapıt, s. 74)”
Saltanatı
kaldırıp cumhuriyeti kuran bir tek kişinin iradesi değil; bu devrim, milletin
tümünün emperyalizmin Türk’ü yok etme işgaline, saltanatın işgalcilerle
uzlaşmasına karşı savaşımla oldu. Bazıları, cumhuriyet düşüncesinin 28 Ekim
1923 gecesi birden Atatürk’ün usunda belirdiğini düşünerek, var sayarak hem Atatürk’e
hem de millete haksızlık yapıp zarar vermekteler. Cumhuriyet emperyalizme ve
onun işbirlikçisi saltanata karşı milletçe verilen bir savaşın doruğu.
Atatürk’ün
dediği gibi bundan sonra saltanatın varlığını tartışmak boş bir çaba. Saltanat
ölüdür ve bir daha dirilemez. Tek kişinin egemenliği yerine, milletin
egemenliğinin kurulmasından daha güzel bir şey var mı?
Adil
Hacıömeroğlu
19
Mart 2024
Laik Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamı boyunca savunduğu “Özgür, bağımsız ve çağdaş bir ulus” ülküsünden asla vazgeçmeyerek bizlere emanet ettiği en büyük mirastır.
YanıtlaSilSonsuza kadar bu emanete sahip çıkacağız.🇹🇷🇹🇷🇹🇷Hocam yüreğinize sağlık kaleminiz tükenmesin✍️👏👏🌺🧿👩💐🇹🇷Fulya Kırımoğlu