Sanal
bağımlılık, çağımızın en büyük sorunu. Çevremizde ellerinde telefon ya da tablet,
dünyayla ilişkisi kesmiş çocuklar görmekteyiz sıkça. Bu oyunlar, saatlerce sürmekte.
Bu sırada çocuklar çevresiyle bağlarını tamamen koparmaktalar. Ne doğa ne
arkadaşları ne de aileleri uslarına gelmekte.
Oyun
bağımlılığı, çocukları yaşamın gerçeklerinden koparmakta. Somut gerçekçilik,
yerini sanal bir dünyanın dipsiz kuyusuna bırakmakta. Çünkü bu bağımlılığın
sonu, çok karanlık ve bilinmez. Yaşamla ilgisini kesmiş birinin yaşama dayalı
düşler kurması çok zor. Sanal dünyada geçen her an, çocukları düşlerinden ve
amaçlarından o denli uzaklaştırmakta.
Sanal
bağımlılık çocukları, gelecekleriyle ilgili amaçlarının oluşmasından
alıkoymakta. Amaç edinmek için insanın yaşamla ilişkisi olmalı. Bu, olmayınca amaç
da olmuyor.
Sanal
bağımlılığın önemli bir nedeni, aile içi iletişimsizlik. Aile üyelerinin
geçimsizliği, bağırıp çağırması, ev içindeki mutsuzluk çoğu zaman çocukların sanal
dünyanın boşluğuna sığınmalarına neden olmakta. Aslında sanal dünya onun için
bir kaçış alanı, sığınma yeri. Niye mi? Çocuk mutlu olmak istiyor tüm insanlar
gibi. Onu, gerçek yaşamda bulamayınca sanal dünyada aramak içindir bu çabası. Yani
çocuk, yağmurdan kaçarken doluya tutulmakta.
Ekran
bağımlığı olan çocukların nedensiz öfkelenmeleri sıkça görülen bir durum. Bunun
nedeni, telefon ya da tablette oynadığı oyunlar. Oyunları vurdulu kırdılı, bağırtılı
çağırtılıysa çocuk da vurmayı kırmayı, bağırıp çağırmayı öğrenmekte. Oyunlarda
öfke, şiddet, küfür varsa çocuk bir süre sonra bunları iletişim biçimleri
olarak kullanmakta. Bu nedenle çevresindekilerle öfkelenerek iletişim kurmayı,
sorunlarını çözmeyi düşünmekte. Bu durum, giderek alışkanlığa dönüşmekte.
Çocuğu,
ekran bağımlılığından kurtarmanın yolu, aile içi iletişimi kurmak. İletişimin
olmasıyla çocuk, diğer aile üyeleriyle söyleşme fırsatını yakalayacak. Bu da
onu, sanal bağımlılıktan uzaklaştıracak. Bir çocuğu gerçek dünyaya döndürecek
en önemli yer, ailesi. Orada yaşamın gerçek yüzünü tanıyıp öğrenir.
Çocuğu
gerçek yaşama döndürmenin bir diğer yolu, onu özellikle arkadaşlarıyla bir
arada olacağı etkinliklere katmak. Örneğin; yüzme, voleybol, basketbol, futbol,
hetbol gibi sporları yapmasını sağlamak. Takım ruhu, onu gerçek yaşamda
birlikte iş yağabilmeye, dayanışma ve yardımlaşmaya yönlendirecek. Bu da ona
yeni ufaklar açacak.
Ekran
bağımlılığın sağlatımında kitap okumak önemli. Okunan kitaplar aile üyeleriyle
paylaşılmalı. Kitaplar konusunda tartışmalar yapılmalı. Çocuğun görüşleri
dinlenmeli. Ailecek yapılan kitap okuma etkinliği, çocuğun dünyasını renklendirecek,
ona yeni kapılar açacak.
Çocukları
bağımlılıktan kurtarmak için tiyatro, müzik ve resim kursları gibi uğraşlar çok
önemli. Kitap okuma; spor, sanat ve kültür alanlarındaki etkinlikler onu gerçek
yaşamda amaçlar oluşturmasını sağlar. Bu da onun sanal dünyadan uzaklaşmasını kolaylaştırır.
Çocuğun
sanal mutluluk yerine gerçek mutluğu yaşaması bağımlılığın sonunu getirir. Bu
nedenle ona, yaşamın gerçek mutluluğunu tattırıp vermeli.
Adil
Hacıömeroğlu
11
Mart 2024
İyisiyle kötüsüyle , artısıyla eksisiyle zaman su gibi akıp gidiyor .Hem de tek bir yöne doğru ileriye , o halde kitap okurken kaldığımız sayfaya işaret koymak bile yarın için bir umut taşıyorsa , çocuklarımıza umutları için mutlu olmalarına destek olmalıyız.Umut doğa , hayvanlara , çocuklara ve gökyüzüne bakmaktır . “UMUT” devrimdir.Çocuklara gürültüsüz ve sakin bir yaşam ortamı gerekiyor.Sürekli çatışmaların yaşandığı bazı ailelerde ortam gergin olabiliyor.Sevgiyle dürüstlükle yaklaşmak kendilerini mutlu edecek hobileri geliştirmelilier.Eleştirici anne-baba ile çocuk arasında çatışma olur.Bireyin sergilediği göz ve beden ifadeleri , ses tonu sözlü iletişim de önemlidir.Anne babalar ,’yaşamdaki başarının ‘önemli olduğunu düşünüyor.Oysa önemli olan , çocuğun kendi ‘ yaşamını başarması..’Hata yapmak yenilgiye uğramak öğreticidir.Çocuklarımıza sevgi ile düşmemeyi değil düşünce nasıl kalkacaklarını öğretmemiz gerekir. Dayanıklı olmak öğrenilebilirAnne babalar davranışlarıyla çocuklarına örnek olmalılar , yaratıcı oyunlarla destek olmalılar.’İyimser olmak ‘ ama gerçekçi olmak kazandırır.Oyun bir uyumdur, zamanı paylaşımdır.Toprağı ıslatıp , ağaçları çiçeklendirirken güzel şeyleri çoğaltalım , daha çok okuyalım, spor yapalım, gezelim, hayal kuralım .Yaşamın kendisi gibi çocuklarımız emek ister . İyiliğe , güzelliğe dair elimizden ne gelirse yapalım ki herkesi mutlu edelim.Mutlu olmak herkesin haklıdır, Hocam yüreğinize sağlık . Sağolunuz . Saygılarımla .👏✍️🧿🙏🏻🌺👩Fulya Kırımoğlu
YanıtlaSilZamane çocuklarında bu bağımlılıkların olmaması neredeyse imkansız. Özellikle büyük şehirlerde. Çalışan eveveynler, yeterli oyun alanları yok. Güven yok sokağa bırakılmıyor. Mahalle arkadaşlıkları yok. Birbirlerini tanımıyorlar bile. Ister istemez bilgisayar, tv ve oyunlara bağlı olarak yaşıyorlar. Boş bir nesil yetişiyor maalesef. Ama baktığımda çok da haksız görmüyorum onları. Mecbur bırakılıyorlar çünkü böyle yaşamaya. Üzülerek... Nazlı Hilal Eraslan
YanıtlaSil