DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI YUTTURMACASI


Atatürkçü olduğunu söyleyen bazı arkadaşlarımız, demokratik değerleri yaşatmak, insan haklarını savunmak amacıyla Türkiye’nin Atlantik’ten kopmaması gerektiğini söylemekteler. Gerçekten doğru mu bu düşünce?

ABD, İngiliz ve Fransız devrimlerinin batıya demokrasi ve insan hakları alanında önemli katkılar yaptığı yadsınamaz. Ne yazık ki batı ülkeleri, emperyalizm çağına girdikten sonra devrimci değerler önemini yitirmeye başladı. Bu ülkeler, hızla gericileşti. Kendi çıkarları söz konusu olduğunda demokrasi ve insan hakları hiçe sayıldı. Emperyalizm çağında ABD ve Avrupalı emperyalistlerin döktükleri kan okyanusları doldurur. Kanları dökülen kişiler, insan değil miydi? Bu kişilerin insan hakkı yok muydu?

Günümüzde dünyanın dört bir yanında demokrasi ve insan hakları pazarlayan emperyalistlerce insan kırımı yapmakta. Milyonlarca kişi, para ve çıkar uğruna toprağa düşmekte. Yıllardır yoksul, yurdundan kovulmak istenen Filistin halkını kimler öldürüyor? Bu insan kıyımına göz yumup ses çıkarmayanlar kimler? Üstüne üstlük İsrail’e bu inşan kırımı için silah yardımı ve satışı yapan hangi ülkeler? Boşu boşuna öldürülen Filistinli çocukların, kadınların ve erkeklerin insan haklarından yararlanma hakları yok mu?  

Afrika’da, Latin Amerika’da, Asya’da on binlerce insani yok eden ABD ve Avrupa emperyalizmi değil miydi? Bu insanların insan hakları niye kimsenin usuna gelmedi?

Afrikalı, Afganistanlı, Pakistanlı, Suriyeli ve daha birçok ülkeden Avrupa’ya giden göçmenleri Akdeniz’e gömen bu demokrasi ve insan hakları şampiyonları değil miydi? Göçmenleri kara sınırlarında tekmeleyenler, dövenler demokrasi ve insan haklarını niye uslarına getirmediler?  

Afganistan, batılıların bombalarıyla Taş Devri’ne döndürülürken demokrasi ve insan haklarını neden unuttu dünyanın baş belası emperyalistler?

Gelelim kendi ülkelerinden demokrasinin ve insan haklarının nasıl uygulandığına… Almanya’da 1968 sonrası RAF içinde örgütlenen Baader-Meinof örgütü için demokrasi ve insan hakları niçin işlemedi? Örgüt üyelerinin hepsi tutukevlerinde kimlerce öldürüldü? Bu örgütün üyeleri, insan değil miydi? Yine aynı dönemde İtalya’da Kızıl Tugayların başına aynı şeylerin gelmesi rastlantı mı?

Avrupa ülkelerinde her türlü sapkın görüşü savunabilirsiniz sistemle çatışmadığınız sürece. Ancak sistemi değiştirmeye çalıştığınızda demokrasi, insan hakları ve düşünce özgürlüğü anında unutulur.

Ülkemizde ne yazık ki Tanzimat sonrası oluşan batıcı bir akım var. Bu kişiler, batıya hayrandır. Bu kişiler, emperyalizmin demokrasi ve insan hakları şekerine sardıkları zehirleri yuta yuta Avrupa zehrine karşı bağışıklık kazanmışlardır. Emperyalizmi açıkça övemediklerinden AB güzellemeleri yapar bu güruh.

Batıyı demokrasinin kalesi olarak görürken gelişmekte olan Çin ve Rusya gibi ülkeleri otoriter görürler. Bu otoriter yaftalaması da ABD ve AB söylemi. Çünkü onların kıblesi emperyalizm...

Günümüzün önemli konusu, Çin’in Kuşak Yol projesi... Kuşak Yol’un metni, ÇKP’ce hazırlandı. Metin, ÇKP’nin ülke çapındaki tüm mahalle, köy birimlerine gönderildi. Buralarda konu tartışıldı. Metne eklemler, çıkarmalar yapıldı. Sonrasında ilçe örgütlerine geldi sıra. Aşağıdan yukarı bir tartışma ve sonrasında metnin olgunlaşması sağlandı. Ardından binlerce delegenin katıldığı genel kurultayda tartışılıp son biçimi verildi Kuşak Yol’a. Böylece katılımcı demokrasi dediğimiz halkın düşünsel katılımıyla Çin önemli bir projeyle çıktı dünya sahnesine. Bu tartışmalar bir yıldan fazla sürdü. ÇKP’nin bu yaptığı uygulama, Atatürk’ün ölümüne dek CHP’nin düzenlediği kurultaylara ne denli çok benziyor değil mi? Bu arada Çin’i yalnızca ÇKP yönetmiyor. İktidarı farklı görüşten partilerle paylaşıyor.

Şimdi soralım batıcı sözde demokrasi havarilerine… AB ülkelerinin hangisinde, ülkelerinin önemli bir kararı aşağıdan yukarı bir tartışma ve görüş alışverişiyle tartışılıp karara bağlanıyor? Bu ülkelerin halkları Filistin’deki insan kıyımına karşı çıkarken yönetimleri niye halkın sesine kulak asmıyor? Bu durum, sözde batı demokrasilerinin ve göstermelik insan hakları savunuculuğunun bir gereği olsa gerek.

AB’yi Türkiye’ye amaç ve örnek olarak gösterenler, emperyalizme bağımlılıklarını böyle göstermekteler.

Not: Konunun iyi anlaşılması için BİZE İNSANLIK ÖĞRETENLERE BAK https://adiladalet.blogspot.com/2009/10/bize-insanlik-ogretenlere-bak.html ve IRKÇILIK VE ATRIMCILIK KİMLERİN İŞİDİR https://adiladalet.blogspot.com/2009/10/irkcilik-ayrimcilik-kimlerin-isidir.html yazılarımın okunması yararlı olur.

                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                       9 Mayıs 2025

 

 

 

 

 

 

 

3 yorum:

  1. Ya varsın ya yoksun, tarafını belli edecek arafta durmayacaksın. Siyahsa siyah beyazsa beyaz; griler olmayacak mı Adil Adalet bey??
    Neden?
    AB nin insan hakları,hayvan hakları,çevre ve iklim bilinci,demokrasi,hukuk,adalet gibi gelişmiş kavramlarını savunursan olursun Atlantikçi,Emperyalist uşağı, NATO cu..Veya Asya ülkelerinin Rusya Çin gibi insan gücü emeği alın teriyle yaratılan bilim, teknoloji,sanayi gelişimlerine öykünürsen Asya edebiyatı, sanatı mimarisi ilgini çekerse olursun komünist sevdalısı,ulusalcı faşist,şark kafalı,mürteci..
    Neden?
    Herşeye ideolojik kalıplarla mı değerlendirmeli? insanlığa hizmet nerede var ise tüm canlılara , doğaya faydalı olan her ne olursa olsun ve kim tarafından bulunursa bulunsun biz alkışlarız Onure ederiz gurur duyarız.
    daha yakın tarihimizde bütün dünyayı kasıp kavuran bir pandemi yaşadık. insanlık aşı umuduyla günlerce aylarca bekledi. ilk aşıyı Çinliler geliştirdi sinovakc adında. hepimiz Sevindik yaşa Varol Çinli bilim adamları dedik vurulduk aşıyı. sonra batıdan daha gelişmiş bir aşı geldi ve bulanlar da bizim insanımızdı türktüler.Biontech aşısı insanlığın hizmetiniz sunuldu. ne dedik ya bu emperyalistlerin bulduğu aşısyı olmayız mı dedik? Hayır. hepimiz aşıyı vurulduk insanlık virüsüi yendi.

    yani çok değerli Adil Adalet bey, bazen ideolojilerden sıyrılmak gerekiyor. çünkü bu yaşam sadece siyahlardan ve beyazlardan oluşmuyor. yaşamı güzelleştiren griler de var. evet Batı emperyalizmi gerçekten insanlığı sömürmüş savaşlara yol açmış büyük acılara sebep olmuştur. ama emperyalist atlantikçi dediğimiz ülkelerin insanlarından insanlığa hizmet eden büyük ilmi buluşlar çıkmış ve insanlık bundan faydalanmıştır. hukuk ve demokrasi alanında çok önemli gelişimler Avrupa'da filizlenmiştir.

    Şimdi ne yapalım Adil Adalet bey bunları görmeyelim mi? reddedelim mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Devrim Bey haklı, ama Devrim Bey şunu karıştırıyor. Avrupa'nın devrimci olduğu süreçle emperyalist olduğu dönem ve bunun dış dünyaya yansımaları oldukça farklı. Sadece bu kadar yazdım, çünkü bu sözümü açarsam Adil Hoca'mın yazısından uzun bir yazıyı yorum olarak paylaşma yanlışına düşerim. Devrim Bey'e başta haklı derken de kastettiğim şudur: Her modernist, her Marksist, her ilerlemeci , her pozitivist ve her aydınlamcı bir şekilde Batı'yı kendine pusula edinmeye mecburdur ve edinmiştir. Çünkü yukarıda yazdığım kavramların tümü Batı kültür ve tarihselliğinin ürünüdür.

      Sil
  2. Kalemine Efendi Kalan , Değerli Adil öğretmenim,

    Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, insan hakları ve demokrasi temelinde şekillenen modern bir devlet olarak tasarlanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı İmparatorluğu’nun mutlak monarşi rejiminden farklı olarak halkın egemenliğine dayanan bir yönetim biçimi olan cumhuriyeti 29 Ekim 1923’te ilan etmiştir.
    İnsan Hakları Açısından Atatürk’ün Cumhuriyet Anlayışı:
    Atatürk, bireyin hak ve özgürlüklerini esas alan bir toplum yapısı hedeflemiştir.
    Eğitim ve hukuk alanlarında laik ve eşitlikçi devrimlerle her bireyin eşit haklara sahip olması amaçlanmıştır.
    Din ve devlet işlerinin ayrılması ile inanç özgürlüğü sağlanmaya çalışılmıştır.
    Demokrasi Açısından:
    Atatürk’ün demokrasi anlayışı, zaman içinde gelişecek bir hedef olarak görülmüştür.Atatürk’ün:
    “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.” sözü,Halkın yönetime katılmasını teşvik eden söylemleri Hukukun üstünlüğünü temel alan devrimleri
    demokratik değerlerin temelini oluşturmuştur.Usunuza, emeğinnize 👏👏engin bilginize sağlık. Adil öğretmenim insancıl yönünüz, farkınız farkediliyor.Var olunuz.Kaleminizin gücü daim olsun🙏🏻💐🍀📕 Saygılarımla..

    YanıtlaSil