ÇOCUKLAR, ANNE VE BABANIN AYNASIDIR


Çocukların çok iyi gözlemci olduklarını birçok yazımda vurguladım. Çocuklar, niye başta anne ve babaları olmak üzere çevresindeki kişileri gözlemlerler? Çünkü çocukların çok hızlı öğrenmelerinin en önemli yolu, büyüklerini gözlemleyerek olur.

Özellikle anne ve babalar, çocukların ansiklopedileridir desem abartılı bir söz olmaz sanırım. Doğduğu andan başlayarak anne ve babanın yaptığı her davranışı, söylediği her sözü belleğine kaydeder o. Onunla aynı evi paylaşan büyüklerinin el kol devinimleri, yüzlerindeki mimikleri, ses tonlarındaki farklılıkları, sözcük ve tümcelerdeki vurguları belleğine kopyalar. Yürümeye ve konuşmaya başladığında anne ya da babanın davranışlarını, konuşma biçimlerini çocukta görmek olası. Hatta onların yaşama, olaylara, kişilere, çevresindeki varlıklara bakış açılarını kolayca benimser çocuk. Anne ve babalar bu yalın gerçeği bilerek davranıp konuşmalı onların yanında.

Çocuk, anne ve babasından birçok olumluluğu kopyaladığı gibi; ona zarar verecek, arkadaşlarıyla ilişkilerini, uyumunu bozacak birçok olumsuz davranışı da edinir. Bu nedenle ev içinde anne ve babanın ilişkisi çok çok önemli çocuğun sağlıklı gelişimi için.

Eşler, evde sürekli birbirlerini eleştirir, suçlar, aşağılar, küçümser, saygısız davranırsa çocuk; kendine özgü gözlemiyle bu davranış biçimini kolayca kopyalar. Okula başladığında o da arkadaşlarını sürekli eleştirir, suçlar, aşağılar, küçümser ve saygısız davranır. Eşler, evde sürekli bağırıp çağırıyorsa çocuk da arkadaşlarına bağırıp çağırır. Bu da çevresiyle sağlıklı ilişki kurmasını zorlaştırır. Hatta bazı çocuklar, okulda öğretmenlerine ve diğer çalışanlara da bağırıp çağırarak derdini anlatmaya çalışır. Bu durum, onun duygu ve düşüncelerini istediği gibi anlatamamasına yol açar. Böylece uyumsuz çocuklar ortaya çıkar.

Bir evde kullanılacak dil çok önemli. Dil; saygı, sevgi ve güven dolu olmalı. Dil ve davranışta duygudaşlık belirgin olmalı. Eşlerin birbirlerine karşı kullandıkları sözcükleri seçerken özen göstermeli. Kırıcı sözcükler, özellikle küfür içeren sözler kutsal çatının kapısından girmemeli.

Çocuklarımız, bizim aynamız. Ne görüp işitirlerse onu yansıtırlar. Onların aynasında görünen bizim yaptıklarımız ya da konuştuklarımız. Aynadaki görüntünün güzel olması elimizde. Bu nedenle onları sevgi, saygı ve güvenin olduğu evlerde büyütelim. Böyle bir ortamda duygusal zekâları gelişir. Bu da onlara duygudaş olma özelliği kazandırır. Özverili, sorumlu, dayanışmacı ve yardımlaşmayı önceleyen bir birey olur.

Eşlerin kullandığı olumlu dil, çocuğun kendini değerli görmesini sağlar. Bu da onun özgüvenini artırır. Böylece arkadaşları ve çevresindeki büyüklerle doğru, sağlıklı, uyumlu ilişkiler kurar. Çevresiyle iletişimi, olumlu yönde olur. Bu da onu, başarıya götürür.

Çocuklara olumlu düşünme alışkanlığını kazandıran, onun yetiştiği evdir. Zaman zaman ona karşı abartılmayan övgülerde bulunmak çok yararlı. Küçük övgüler, olumlu yönde büyük etkiler yaratır onlarda.

Çocukların başarılı, mutlu, uyumlu, farkındalığı yüksek, sağlıklı yetişmeleri tamamen anne ve babanın elinde. Anne ve babaların birtakım saplantıları, ilkel düşünüşleri, olumsuz davranışları, önünü arkasını düşünmeden konuşmaları, aşırı duygusal, olumsuz tepkileri göstermemeli. Bu hem kendi mutlulukları hem de çocuklarının sağlıklı gelişmeleri için çok önemli. Zaten yaşamanın amacı, mutlu ve sağlıklı olmak değil mi?

                                                                  Adil Hacıömeroğlu

                                                                  28 Mayıs 2025

 

2 yorum:

  1. ,Kalemine Efendi Kalan , Adil Öğretmenim,

    Değerli yazılarınızla bize ışık oluyorsunuz.Ebeveynlerin çocuklar üzerindeki etkisini ve aile içi iletişimin önemini vurgulayan değerli bir kaynak. Ebeveynlerin, çocuklarının gelişiminde olumlu bir rol model olmaları gerektiği mesajını veriyor. Bu yazınız ebeveynlerin bilinçli ve dikkatli bir şekilde çocuklarına yaklaşmalarının, onların sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlayacağına dair önemli bir hatırlatma niteliği taşıyor.Usunuza, engin bilginize, yüreğinize sağlık👏👏🙏🏻🍀📕Kaleminizin gücü daim olsun.✍️Var olunuz.🙏🏻🌺

    YanıtlaSil
  2. Bazen çocuklara " Aynı babana benziyorsun" ya da " Aynı annene benziyorsun" yakıştırmaları yapılır. İşte nedeni sizin de yazınızda izah ettiğinizden. Bu yakıştırmalar çoğunlukla olumsuz olan ve şikayet edilen durumlar için yapılır. Oysa aynı anne baba şikayet ettiği bu durumun nedenini merak etmez. Benzetilen kendisi olduğu halde.

    YanıtlaSil