ERDOĞAN’N MISIR GEZİSİ


Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, on iki yıl aradan sona Mısır’a gitti. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Es Sisi, Erdoğan’ı içtenlikle karşıladı. İki ülke, on iki yıllık bir aradan sonra yeniden ilişki kurması umut ve mutluluk verici.

Mısır’la ilişkilerimiz; Erdoğan’ın iş bilmezliğini, ideolojik saplantılarını Türkiye’nin çıkarlarına yeğlemesi yüzünden koptu. AKP hükümetinin Mısır konusundaki duyarsız, sorumsuz tavrının nedenlerinden en önemlisi de iktidar partisi yöneticilerinde tarih bilgisi ve bilincinin eksikliği. Yüzeysel ve saplantılı tarih bilgisi, onların ufuklarını daraltıp siyasal olaylara bakışlarını sığlaştırmakta. Tarihsel diyalektiğin gerektirdiği bakış açısından yoksunlar. Ne yazık ki Türkiye odaklı bir tarih bilinçlerinin olmaması, onları birçok siyasal kararda yanlışa sürüklemekte. Bu da ülkemize zarar vermekte.

Mısır, 868 yılından başlayarak 1882’deki İngiliz işgaline dek kısa kesintilerle bir yılı aşkın bir süre Türk egemenliğinde (Tolunoğulları, İhşidiler, ve Memlükler) yaşadı. Bu ülkeye asker olarak giden Türkler, Mısırlı kadınlarla evlenip çoluk çocuk sahibi oldular. Ayrıca son dönemlerde Mısırlı yöneticilerin çoğu Türk kadınlarla evlendiler. Osmanlı sarayının damadı olmayan Mısır hıdivi yok gibidir. Günümüz Mısır’ında Türklerin torunları hâlâ yaşamakta. Bu kişilerin sayıları azımsanmayacak ölçüde. Ayrıca Türklerin yönetimleri sırasında kültürel iletişim söz konusu. Birçok Türk gelenek ve göreneği bu ülkeye taşınıp yerleşti. Mısırlıların Türkiye’ye sevgilerini bilmek gerek.

Mısır ve Suriye, İsrail’le savaşma geleneği olan iki ülke. Mısır olmadan Araplar, İsrail’le savaşamadılar bugüne dek. Günümüz Mısır’ı, bölgenin en kalabalık ülkesi. Petrol ülkesi olmamasına karşın güçlü bir ülke. Aynı zamanda son yıllarda dünyanın yükselen yıldızı BRİCS’in de üyesi. BRİCS üyesi olmak demek, Atlantik’ten uzaklaşmak demek.

Erdoğan, BOP eşbaşkanlığının verdiği sorumsuzlukla komşularımızla ilişkileri bozdu. “Arap Baharı” masalıyla “Arap Karakışı”nın oluşmasına yol açtı müttefikleri ABD, İngiltere, İsrail ve diğer emperyalist ülkelerle. Birçok Arap ülkesi emperyalist kışkırtmalarla iç karışıklık yaşadı ve zayıfladı. Arap kanı döküldü. O dönemin Türkiye’sinin Başbakanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı da Ahmet Davutoğlu idi. İşte, BOP’çuluğun egemen olduğu hükümetin ABD dayatmalarına boyun eğdiği bir dönemde Erdoğan, Mısır’la ilişkileri kopardı bir anda. Neymiş efendim Sisi darbe yapmış. Kime karşı? İngiliz-ABD yapımı Müslüman Kardeşler Örgütünün lideri Mursi’ye karşı. ABD’nin demokrasi şekerine sardığı uyuşturucuyla tarih, ülke bilincini yitirmiş Erdoğan-Davutoğlu, demokratik olmayan ülkelerle ilişkilerini sürdüremezmiş. Başta Suudi Arabistan olmak üzere petrol varsılı Körfez ülkelerinde sanki demokrasi varmış gibi.

Devletler arası ilişkilerde asıl gözetilecek olan ülke çıkarları. Ülkemizin güvenlik, ekonomik, siyasal çıkarlarını bir yana bırakıp ABD’nin dünyada egemenlik kurmak için demokrasi ve özgürlük masallarına inanarak dost-düşman ayrımı yapmak niye?

Erdoğan, BOP eşbaşkanlığı döneminde Mısır, Libya, Suriye, Yemen, Irak başta olmak üzere birçok İslam ülkesiyle ilişkileri kopardı. Bin yılı aşkın süren dostlukları, ABD-İsrail çıkarları için elinin tersiyle itti. Tarih bilinci eksikliği, yönettiği ülkenin yüksek çıkarlarını koruyamama sorumsuzluğu, ABD-İsrail politikalarına körü körüne bağlılık bu büyük yanlışın asıl nedeni.

Yaşam, insanların yaşadıklarından aldığı derslerle dolu. Bu dersler, zamanla deneyimlere dönüşür. Doğaldır ki deneyimleri olumlu, doğru bir biçimde yorumlayıp içselleştirmek de tarihsel birikim, bilinç ve siyasal birikim gerektirir.

Erdoğan’ın Mısır’la bozduğu ilişkiler, yaşamın ve bölgemizin siyasal gerçekleriyle uyuşmadı. Yaşam, bunun yanlışlığını süreç içinde defalarca kanıtladı. Bu ilişki bozukluğu hem Türkiye’ye hem Mısır’a hem de Batı Asya’daki komşularımıza çok zarar verdi. Kime mi yaradı Mısır-Türkiye ilişkilerinin bozukluğu? Başta ABD-İsrail olmak üzere tüm emperyalist ülkelere ve terör örgütlerine…

Erdoğan, 15 Şubat 2024 günü Kahire’ye gitti. Sıcak bir biçimde, dostça karşılandı. On iki yıllık bir aradan sonra iki ülke ilişkileri yeniden kuruldu. Bu, önemli bir girişim. Bu gezinin yararlarını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Tüm bölge ülkelerinin çıkarları açısından çok önemli Türkiye ve Mısır ilişkileri.  Ne diyelim? Zararın neresinden dönülse kârdır.

                                                                                   Adil Hacıömeroğlu

                                                                                   17 Şubat 2024


1 yorum:

  1. Sadece iş bilmezlik değil tesbitleriniz çok doğru bir de ABD ye karşı gelememe durumuda var hocam

    YanıtlaSil