Şarköy-Mürefte
sessiz, doğası her şeye karşın bozulmamış, toprağı bereketli, yazın neredeyse
sürekli esen poyrazıyla havası serin, turizmin alt edemediği bir yer. Tarihsel
önemi öne çıkarılmalı.
Çanakkale
Savaşı sırasında yaralı askerlerimiz için Şarköy’de iki, Mürefte’de bir hastane
kuruldu. Bu hastanelerde gönüllü hemşirelik yapan ve yaralı askerlerimizin
yaralarını bir anne, bir kız kardeş şefkatiyle saran kadınlarımızı unutmak
olanaklı mı? Evindeki bir tas çorbasını askeriyle bölüşen bir halkın kadınları
için Şarköy’de de Mürefte’de de bir anıtın, kitabenin bulunmaması büyük bir
eksiklik. Bu eksikliği gidermek için yerel yönetimlerin ve Şarköy kaymakamlığın
ivedi davranması gerek. Tarihini, kahramanlıklarını bilmeyen toplumların
özgürlük ve bağımsızlıklarını koruması olanaksızlaşır.
Şarköy’ün
en işlek caddesinin adı “Atatürk Cadde”. Bundan ne anlaşılıyor? “Atatürk, cadde
olmuş.” anlamı çıkmıyor mu bu adlandırmadan? Bu caddenin adının yanlış
yazıldığını varsayıp birkaç cadde adına daha baktık. Sarıca Paşa Cadde, Dumlupınar
Cadde, Mustafa Kemal Cadde, Namık Kemal Cadde, Arif Hikmet Cadde… Sokak adları
da benzer biçimde. Epey zamandır ilgimi çekti bu yanlışlık, anlamsızlık, dil
kurallarına aykırılık. Şarköy Belediye başkanıyla görüşmek istedim.
Görüşemedim. Bu yazdan önceki son üç yılda bu yanlışın düzeltilmesi için
başkanla görüşemeyince özel kalem müdürüne sorunu anlatıp düzeltilmesini
istedim. Telefon numaramı verdim, geri dönerler diye. Ne yazık ne bana geri
dönüş yapan oldu ne de caddelerin adları düzeltildi.
Cadde
ve sokak adları belirtisiz ad tamlaması biçiminde kurulur. “Atatürk Caddesi,
Namık Kemal Caddesi, Dumlupınar Caddesi, Yonca Sokağı, Ali Düzgün Sokağı…”
gibi.
Bazı
cadde ve sokak adları sıfat tamlaması biçiminde oluşturulmakta. Bu adların
sonlarındaki iyelik eki “-(s)i” kullanılmaz. Örneğin; 2. Cadde, 27 Sokak… gibi.
Özal
dönemindeki Amerikancılık sevdasıyla cadde ve sokak adlarındaki bu düzen
değiştirildi. Cadde ve sokak adlarını Amerikancaya uydurmak için belirtisiz ad tamlaması
biçiminde oluşmaları değiştirilerek anlamsız bir duruma getirildi. “Atatürk
Cadde, Mevsim Sokak…” gibi. Daha sonra bu anlamsızlık ve yapısal bozukluk fark
edilerek birçok kentin cadde ve sokak adları doğru olarak yazıldı. Bu konuda
İçişleri Bakanlığının değişik zamanlarda çıkardığı genelgeler de var. Bu konuda
en önemli kaynak TDK ve Dil Derneği’nin çıkardığı Yazım kılavuzlarıdır.
Cadde
ve sokak adlarındaki bu özensizlik, vurdumduymazlık anlaşılır gibi değil. Oysa
Atatürk’ün en büyük devrimlerinden biri Dil Devrimi’dir. Atatürk’e bağlılığında
şüphe etmediğimiz Şarköy halkına Dil Devrimi doğrultusunda yazım anlayışıyla
hizmet etmemek haksızlıktır.
Şarköy
Belediyesi’nin cadde ve sokak adlarını Kemalist bir anlayışa uygun olarak dil
kurallara uygun bir biçime getirmesi en büyük dileğimiz.
Adil
Hacıömeroğlu
19 Ağustos 2020
Sevgili Hocam,dilbilgisi yetersizliği yine "okuma"dan uzaklaşmanın bir sonucudur..Kitap okuma ve okuduğunu anlamada geri kalmış bir milletin (resmi kurumlar da dahil) iyelik ekini terketmesine şaşırmıyorum; çünkü kaloriferli daire yerine "karalüferli dayre", brokoli yerine "bırokoli",hâla daha eğlenmek yerine "eylenmek" yazan varken sorgulamanın anlamsız olduğu fikrine vardım..Yine belki umutsuzluğum için kızacaksınız bana,ama akıllı telefonlar, hayatımızda "akıllı" bir eylem olan okumayı elinin tersiyle bir kenara itti,aklı kullanmayı reddeden bir toplumun evrimini olumsuz anlamda daha da derinleştirdi.Kimin ne yediğini, nerede bulunduğunu,nereye gittiğini merak eden ve zaten dedikoduya bayılan insanımız için gıybet kazanını en kısa yoldan ellerinin altına sundu...
YanıtlaSilDolayısıyla dil kurallarının gerek sosyal medyada gerek medya dışında katledildiği bir sistemde, tabelalara hiç mi hiç şaşırmamalı...
Ne zaman bu olası olumsuz durumlara denk gelsem geniş olan kütüphaneme aşkla bakıyor, tozlarını aldığım kitaplarımla bozulan asabımı sakinleştiyorum :)