Sağlık
Bakanlığı, Çin’den elli milyon doz aşı alındığını açıkladı. Üstelik bu alınan
aşılar, ülkemizde başta sağlık çalışanları olmak üzere birçok yurttaşımız
üzerinde test edildi. Bu testlerde de olumlu sonuçlar alındı.
Salgının
ilk başından beri Türkiye, Çin’le işbirliği yaptı. Bilim kurulları sanırım iki
kez birlikte toplandı. Bu toplantılar aracılığıyla Çin’in salgın
deneyimlerinden yararlanıldı. Çin’deki sıkı önlemlerin neredeyse benzerleri
uygulandı ülkemizde. Popülizm yapılmadı, bilimin ilkelerine uyuldu. Bu nedenle
Haziran 2020’ye dek uygulanan önlemlerden olumlu sonuç alındı ve salgın
dizginlendi.
Haziran
2020’de yaşamın normalleşmesiyle ve liberal bakış açısıyla davranıldığından salgın,
hızla toplumun kılcal damarlarına dek bulaştı.
Bugüne
geldiğimizde liberal anlayışla yapılan toplumsal serbestliğin faturası çok
yüklü olduğu anlaşıldı. Yeniden devletçi yaptırımların gereği kendini
ivedilikle duyumsatmakta.
Gelelim
aşı konusuna…
Sağlık
Bakanlığı, Çin’den alınan aşıların halka parasız uygulanacağını açıkladı. Zaten
Cumhuriyet’in kurulmasından beri uygulanan tüm aşılar hep parasız oldu. Bu da
Kemalizmin devletçilik ve halkçılık ilkeleri gereğiydi. Bugün de aynı sistemin
sürdürüldüğünü görmek bizi sevindirip mutlu eder.
Aşının
parasız yapılacağı açıklanmasına karşın HDP/PKK, TBMM’ye korona aşısının halka
parasız uygulanması konusunda bir önerge verdi. Anlaşılacağı üzere parasız
uygulanacağı açıklanan aşının parasız olmasına ilişkin bir önerge bu. Doğal
olarak halk avcılığı kokan ve suyu bulandırmaya yönelik, bu yolla da terör
partisinin halk desteği aramasına yönelik bu önerge iktidar partisi ve MHP’nin
oylarıyla reddedildi.
HDP’yi
tanıyoruz… Bu konuda fazla ayrıntıya, açıklamaya gerek yok! Ancak özellikle CHP
ve İP yandaşlarının ve bazı yöneticilerinin “Parasız aşı, TBMM’de Cumhur
İttifakı oylarıyla reddedildi.” diyerek bunu iktidar karşıtı bir propagandaya
çevirmelerinin kime yararı var? Tükenmekte olan bölücü örgüte ve onun siyasal
uzantısı HDP’ye… Peki, CHP ve İp bu propagandaya niye alet olur? Aşının parasız
yapılacağını bile bile neden böyle bir karşı çıkışı kamuoyunda örgütlemeye
çalışırlar?
ABD’nin
istediği “Yaratıcı Yıkıcılık” ülkemizde devreye sokulmuştur. Ortaya atılan
düşüncenin doğruluğuna ya da yanlışlığına bakılmadan Türkiye karşıtı bir
propaganda başlatılmıştır.
Önümüzdeki
günlerde Çin aşısına karşı bir kampanya başlatılırsa şaşmam. Çin aşısı
karşıtları, ABD aşısının erdemlerini saya saya bitiremeyecekler. Onlar için
önemli olan halk sağlığı değil, ABD çıkarları.
ABD’nin
devreye soktuğu “Yaratıcı Yıkıcılık” karşısında bizim tavrımız mı ne olacak?
Türkiye,
emperyalizme karşı bir savaşla kuruldu. Ülkemizi yaşatmanın yolu da her türlü
emperyalist propaganda ve saldırıya karşı durmaktır. Emperyalizme karşı
duramazsak ülkemizde yaşayamaz, ulusumuz da.
29
Kasım 2020
Bizim tavrımız bu muhalefete geçit vermemek olacak. Elinize sağlık hocam
YanıtlaSilYıllar yıllar önce kendi aşımızı üretebiliyorken , şimdi yem bekleyen yavru kuşlar gibi ağzımız açık kim aşı üretecek diye bekliyor olmak içimi acıtıyor ... Önemli olan halk sağlığı, ancak yeterince denenememiş hiç bir aşının ülkemizde bedava diye uygulanmak istenmesine karşıyım ... Mecliste ücretsiz olsun diye verilen aşı önergesi Almanya ve Avrupada üretilen aşı için .Bu resmen açıklandı ... Burada , insan hayatı üzerinde siyaset yapılmasına kesinlikle karşıyım . Can sağlığının pazarlığı ve siyaseti olmamalı ...
YanıtlaSil