KORONA ÇEMBERİ DARALIYOR


11 Mart 2020 günü ilk koronalı hastanın belirlenmesinden sonra toplumumuz, Sağlık Bakanlığı’nın öngördüğü sıkı önlemleri neredeyse harfiyen uyguladı. Mart, nisan ve mayıs ayları boyunca kovid 19’a karşı topyekûn bir savaşımın içindeydik.

Toplumun tüm kesimleri, tanıyıp bilmediği bir virüse karşı olağanüstü bir özveri ve savaşma kararlılığıyla davrandı. Sağlık Bakanı’nın neredeyse her akşam yaptığı konuşmaları, insanlar gözlerini kırpmadan dinledi. Bakanlığın ve sağaltımcıların söyledikleri her sözü, tanrısal bir buyruk gibi algıladık. Toplum, Sağlık Bakanı’nın çevresinde birlik oldu. Bu, toplumumuzun tüm bölünmüşlüğüne karşın son yıllarda oluşturduğu en güzel birliktelikti. Toplumun bu birlikteliğini, koronaya karşı topyekûn savaşımını bozmak için değişik çevrelerden algı operasyonları yapıldı. Sağlık Bakanlığına güvensizlik yaratmak isteyen bu algı operasyonları tutmadı. Emperyalist odaklar, salgını fırsat bilerek toplumumuzun birliğini bozmak için siyasal fırsatlar yaratmaya çalıştılar.

Haziran ayı ile hükümetin uyguladığı önlemler gevşedi. Toplumda virüs yok oldu algısı oluştu. Yaşamın her alanında bir gevşeme, umursamama başladı. Üç aylık tutsaklıktan zincirlerini koparanlar eskiye göre daha devinimli bir yaşamın içine girdiler. Kurban Bayramı kutlamaları, Ayasofya’nın açılışı, parti toplantıları salgını azgınlaştırdı. Ekonomik kaygılar, salgının önündeki toplumsal engelleri kaldırdı.

Eylül gelince salgın toplumun kılcal damarlarına dek girdi. Yetkililer, bu durum karşısında şaşırdılar. Salgının kontrolsüz yayılması karşısında hükümet, sıkı önlemlere başvurmaktan çekindi. Bunun birinci nedeni ekonomik kaygıydı. Bozulan ekonominin daha da kötüleşeceği korkusu egemendi. İkinci neden ise muhalefetin salgın üzerinden hükümeti devirme çabası…

Hükümet, ekonomik nedenlerle salgının yayılmasına göz yumdu, diyebiliriz. Ekonomik çarkların dönmesi önemli. Ancak salgına karşı önlemsiz bir çalışma yaşamının tehlikeleri çok büyük. Salgın artık kapımızın dibinde. Çoğu evlerin içinde. Neredeyse tanıdığımız her ailede en az bir koronalı var. Toplum salgının yayılma hızını çevresinden gözlemliyordu. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerin bir değeri kalmamıştı.

Salgının yayıldığını gören hükümet her gün yayımlanan “Korona Virüs Tablosu”nda bir değişiklik yaparak günlük vaka yerine, virüs kaparak sayrıevlerinde sağlatıma alınan sayrı sayılarını yayımlamaya başladı. Oysa virüslü birçok kişi evlerinde karantinada. Evlerde karantinada olanlar, toplumdan saklandı. 25 Kasım 2020 günü “vaka sayısı” açıklanmak zorunda kaldı. Salgın gibi en yaşamsal konuda verilerin toplumdan saklanması, gerçeğin üstünün örtülmesi affedilecek gibi değil. Bundan sonra halkın Sağlık Bakanlığı’na olan güveni sarsılacak. Belki de son yıllarda toplumun her siyasal görüşlü kişisi tarafından en güvenilir siyasetçisi olan Fahrettin Koca, şu anda en güvenilmez adam olacak. 

Korona virüsünün bulaştığı kişi sayısının kamuoyundan saklanması, önlemlerin savsaklanmasına neden oldu. Yurttaşlar, her gün yayımlanan hasta sayılarına bakarak ve bu sayıları özellikle batı ülkeleriyle karşılaştırarak ülkemizde salgının dizginlendiğini düşündüler. Bu da önlemleri uygulamadan toplumsal yaşamın hareketlenmesine yol açtı. Bu durumdan da anlaşılıyor ki, açıklık olmadığında toplum sağlığı tehlikeye giriyor. Bu yanlış bağışlanacak gibi değil.

Salgını daha fazla azdırmadan ve toplum sağlığını korumak için en kısa sürede iki haftalık bir kapanma gerekmekte. Bu sürede ekonomik yitiklerimiz çok fazla olmaz. Salgını önlemek için harcadığımız emek ve paranın bu dönemde görece ekonomik yararımızdan daha çok olduğunu söylemeliyim. Sağlık sistemini çökertmeden on dört günlük sokağa çıkma yasağı getirilmeli. Beklemenin, savsaklamanın kimseye yararı yok! Yurttaşımızı salgından korumak hükümetin başlıca görevi. Önlemler alınmazsa bölücü ve yıkıcı örgütlere siyasal malzeme verilir. Bunu yapmak ise ülkemize büyük zarar getirir.

Ey hükümet, iki haftalık kapanmayı sağla; hem yurttaşlarımızın sağlığını koru hem de PKK ve FETÖ’ye siyasal propaganda için şans tanıma!

26 Kasım 2020

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder