14 MART TIP BAYRAMI


        Kişi, makine değil; bedensel ve tinsel birçok sayrılıkları olmakta doğuşundan başlayarak. Makineler de işledikçe bozulup eskimekte zaman içerisinde. Kişioğlu, sayrılıksız bir yaşam düşüyle yaşamakta binlerce yıldır. Sağlıklı olmak için de elinden geleni yaptı ve yapmakta. Bu nedenle tıp bilimi ortaya çıktı.

        Tıp bilimi, tarihin çok eski çağlarından berin var. Özellikle toplumu yönetenler, ölümsüzlüğe ulaşmak için tıp bilimini çoğu zaman desteklediler. Eski çağlarda birçok toplumda sağaltımcılık, usta-çırak ilişkisiyle öğrenildi ve sonraki kuşaklara meslek bilgiler aktarıldı. Meslek bilgilerinin aktarılmasında yazını bulunması önemli bir dönemeç. Yazıyla bilgilerin yitip gitmesi önlendi. Böylece toplumsal bellekte tıp bilgileri birikmiş oldu.

        Tıp adamlarına gereksinim arttıkça sistematik tıp eğitimi zorunluluk oldu.. Sistematik eğitim sayesinde sayrılıklar sınıflandırıldı. Sağaltımcılık uzmanlık alanı olmaya başladı. Uzmanlaşan sağaltımcı, sayrıların dertlerine daha çabuk derman olmaya başladı.

        Tıp eğitimine koşut olarak eski çağların başlangıcıyla ortaya çıkan otacılık (eczacılık) eğitimi de sistematik bir duruma getirildi. Her iki bilim alanındaki çalışmaları, gelişmeler kişi sağlığını olumlu yönde etkiledi ve insan yaşamı uzadı. Bu bilim alanlarının gelişmesiyle daha sağlıklı bir yaşam olanaklı oldu.

        14 Mart 1827’de Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi’nin önerisiyle ilk Cerrahhane kurulur Şehzadebaşı’ndaki Tulumbacıbaşı Konağında. İlk tıp fakültesi diyebileceğimiz ve modern eğitimi amaçlamış bu eğitim kurumunun adı, Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire’dir. Dönemin Padişahı II. Mahmut döneminde Tıbbiye’nin yanı sıra Harbiye de aynı dönemde kuruldu. Bilime dayalı bu okullar, Türk toplumunun çağdaşlaşmasına öncü olup gelişmemizde önemli rol oynadılar.

        Ülkemizdeki ilk sistematik tıp eğitiminin başladığı Tıp Okulunun kurulması ileriki yıllarda Tıp Bayramı olarak kutlandı. İlk kutlama işgal altındaki İstanbul’da 14 Mart 1919’da yapıldı.

        Özellikle I. Dünya Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşımızda Tıbbiyelleri en önde görmekteyiz.  Cumhuriyetin kurulmasıyla halkçı-devletçi bir sağlık sistemi oluşturuldu. Böylece salgınların kökü kurutuldu. Korona salgınında tüm sağlık çalışanlarımızın olağanüstü savaşımlarına tanıklık ettik. Savaşta, barışta, felaketlerde, salgınlarda Tıbbiyelilerden birçok şehit var. Onların bedenleri toprakta olsa da tinleri ulusumuzun yüreğine gömülü. 

        1908 Devrimini yaparak ülkemizin çağdaşlaşmasına öncülük eden İttihat Terakki Cemiyeti, 21 Mayıs 1889’da Askeri Tıbbiye’de kuruldu. Öğrencilerden İshak Sükuti, İbrahim Temo, Abdullah Cevdet, Çerkez Mehmed Reşid tarafından Cemiyet’in temeli atıldı bu okulda. Daha sonra ülkemiz aydınlarının özellikle de Harbiyelilerin katılımıyla Cemiyet, çığ gibi büyüdü. Kurtuluş Savaşı’na öncülük eden, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadrolar bu Cemiyet’ten yetişen yurtseverler.

        Ülkemizde milliyetçi ve devrimci düşüncelerin yayılmasında İttihat Terakki öncü. Balkanlar ve Arap topraklarında milliyetçilik düşünceleri emperyalistlerce örgütlenip eyleme dönüşmekteydi. Emperyalistler, bu örgütlerle Osmanlı ülkesini parça parça koparmaktaydı. Geç de olsa İttihatçıların öncülüğünde milliyetçi düşünceler, toplumumuzda kök saldı. Emperyalist saldırılara karşı ulusal savunma refleksi gelişti. Böylece ülkemizin kurtuluşu için seçenekler üretildi.

          Atatürk, yurdumuzu emperyalist işgalden kurtarmak için 19 Mayıs 1919'da Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıktı. Kurtuluşa yelken açan bu vapurda Dr. Albay İbrahim Tali Öngören, Dr. Refik Saydam ve Tabip Yüzbaşı Behçet Efendi bulunmaktaydı. Bundan da anlaşılıyor ki yurdun kurtuluşuna en önde koşanlardı tıbbiyeliler. 

        Tıbbiye ülkemizin kurtuluşa ve çağdaşlaşmaya giden sürecinde başat bir rol üstlendi. Tıbbiye’nin 196.kuruluş yıldönümünde günümüz sağaltımcılarının liberal savrulmalar yaşamadan ülkemizin var olma savaşımında en önde yer alması en büyük dileğimiz. Sivas Kongresi’nde mandacılığı reddetmede önemli görev üstlenen Tıbbiyeli Hikmetlerin (Boran) yolunda yürümek her sağaltımcının ülküsü olmalı. Bu güzel gün, tüm sağaltımcılarımıza kutlu olsun.

                                                               Adil Hacıömeroğlu

                                                               14 Mart 2023

6 yorum:

  1. "Tıbbiye’nin 196.kuruluş yıldönümünde günümüz sağaltımcılarının liberal savrulmalar yaşamadan ülkemizin var olma savaşımında en önde yer alması en büyük dileğimiz." Amin 🙏🏼😊

    YanıtlaSil
  2. Kaleminize sağlık Değerli Hocam. Selamlar saygılar

    YanıtlaSil
  3. Sağolun hocam ,sayenizde bilmediklerimiz de öğreniyoruz👍🖐️

    YanıtlaSil
  4. Bir toplumu salgın hastalık ve ekonomi, din gibi kavramları ve olayları kullanarak yönetmek ve yönlendirmek en kolay yönetim stratejisi olarak varsayılır. Toplumdaki bu yönetim stratejilerine karşı duran tüm tıp insanlarına ve çağdaş aydınlarına selam olsun. "Giderse gitsinler" diyenlere inat, kalın ve toplumumuza destek olun diyenlere kulaklarını tikamamalarini umut ediyorum.

    YanıtlaSil
  5. Tıbbiyeli Hikmet ruhu ve inancı taşıyan tüm hekimlerimizin bu anlamlı ve değerli günü kutlu olsunHer zaman şifalı ellerini iyilik,doğruluk ve sağlık için kullanan,köy-kent,insan ayrımı yapmadan görev alan,bir nefesin kıymetini anlayan tüm hekimlerimizin , değerlerinin bilindiği, haklarının verildiği, çalışma koşullarına ulaşmaları dileğimle saygılarımı sunuyorum.💐🙏🏻Adil hocam yüreğinize sağlık kaleminiz tükenmesin👏✍️🧿🌺🍀Fulya Kırımoğlu

    YanıtlaSil
  6. Kalemine usuna sağlık değerli hocam.Çok güzel bir 14 Mart yazısı yazmışsınız.

    YanıtlaSil