DEPREMİ ABD Mİ YAPTI?


        Türkiye, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Atlantik sistemine hızla yanaştı. Atlantik sistemine yanaşmak demek, tam bağımsızlığa dayalı Türk Devriminden vazgeçmek demekti. Tam bağımsızlıktan vazgeçmek, ülkemizin ABD’ye bağımlılığını getirdi. Bu bağımlılık, emperyalizme karşı savaşarak kazandığımız devrimimizin her geçen gün yaralanmasına yol açtı. ABD eliyle birçok Cumhuriyet kurumu yok edildi.

        Atlantik sürecine girdik gireli başımıza birçok bela geldi. Bu belaların neredeyse hepsi ABD’nin kurgusu ve desteğiyle oldu. Yıllarca yurttaşlarımız yapay bölünmelerle kamplara ayrıldı. Emperyalistler, kamplaştırdıkları halkımızı çatıştırıp vuruşturdu. Ülkemiz, bu çatışmalarda insanlarını yitirdiği gibi ekonomik olarak da zayıfladı. Böylece ABD kışkırtmaları amacına ulaştı.

        15 Temmuz darbe kışkırtması gecesi, halkımız ilk kez ulusça ABD’nin karşısına dikildi. Böylece ABD’nin Türkiye’yi işgal girişimi önlendi. Yıllar içinde halkımızda biriken ABD karşıtlığı, 15 Temmuz’da doruğa çıktı. Daha sonra bu karşıtlık, giderek artıp yüzde doksanlara ulaştı. Şu anda dünyada ABD karşıtlığında birinciyiz sanırım.

        15 Temmuz 2016’dan sonra ulusça başımıza hangi kötü iş gelirse gelsin hep ABD’den bildik onu. Ülkemizin yaşadığı her olumsuz durumda ABD’yi suçlu olarak gösterdi halkımız. Zaten Amerika, ülkemizi çökertmek için yapacağı kötülükleri çoğu zaman önceden açıkça söylemekte. Az da olsa bakan göz, işiten kulak bu kötülükleri, saldırıları anlar.

        Türkiye, 6 Şubat 2023 günü büyük bir deprem felaketiyle karşılaştı. Depremler, peş peşe oldu ve ülkemizin önemli bir bölümünü olumsuz yönde etkiledi. Kentlerimiz, kasabalarımız, köylerimiz yıkıldı. Binlerce yurttaşımız yaşamını yitirdi. On binlerce insanımız yıkıntıların altından çıkıp/çıkarılıp yaşama tutunma savaşı içinde. Bu felaket, büyük bir ekonomik yükü yükledi devletimize ve halkımıza.

        Deprem sırasında ABD uçak gemisi Girit açıklarındaydı. Ayrıca bir savaş gemileri de İstanbul’da demirledi bir süre. Bu nedenle birçok yurttaşımız, depremin ABD gemilerince tetiklendiğini düşünüp söyledi. Bu teknoloji devinin böyle bir kötülüğü, ülkemize yapabileceğine inandı milyonlarca insan. Bilimadamları bunun olanaksız olduğunu söylese de bu yurttaşlarımız, düşüncelerinden vazgeçmedi. Depremin üzerinden günler geçmesine karşın şu anda bile depremin bir ABD saldırısı olduğuna inanan milyonlar var ülkemizde.

        Depremi ABD’nin yapıp yapmadığı çok önemli değil. Önemli olan halkımızın elbirliğiyle ulusumuzun düşmanını doğru olarak saptaması. Kuraklık, sel, salgın, sayrılık olsa ABD’den bilmekte. Bir terör olayıyla karşılaştığımızda gösterme parmaklarımız Atlantik’e dönmekte. Yolda yürürken ayağı bir yere takılıp düşse de bunu ABD’den bilecek yurttaşımız. Başımıza ne gelirse gelsin bunu Okyanus Ötesindeki Süper Gücün yaptığına inanmaktayız. Öksürüp hapşırsak havadan nem kaptığımız da bile gözlerimiz, ABD’ye dönüp dillerimiz onu söylemekte.

        Halkımız, ülkemizin düşmanını doğru saptıyor da TBMM’deki siyasal partilerimiz ne yapmakta acaba? Kimi iki adım ileri, bir adım geri gitmekte Amerika karısında. Kararsızlıkla dolu gitgelli bir siyasetin şaşkınlığında. Kimileri ise at gözlükleri takınmış, dünya gerçeklerinden habersiz ABD’den iktidar beklemekteler. Bunun için de kıtalararası yolculuklarla ömür tüketmekteler. TBMM’de boş atıp dolu tutanlar, halkımızın yarısı kadar karşımızda duran düşmanı seçebilseler her şey çok kolay olacak ülkemiz için ve ulusça önümüz açılacak. Ah, bir bilseler iktidar olmanın da güçlükleri aşmanın da yolunun Ankara’dan geçtiğini… Bunun da olması için düşmanı doğru saptayarak ayaklarımızın Ankara’ya basabileceğini…

                                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                                       1 Mart 2023

 

3 yorum:

  1. Mükemmel özetlenmiş bir ayrıntılar bütünü. Bu süreçte ABD gemisi salt İstanbul'da değil İzmit limanında da kaldı. Daha kötüsü Değerli Hocam, depremin ikinci günü Maraş, Türkoğlu'nda ABD petrol kuyusu olduğu ve patlayıcı kullanıldığı konusundaki bir video idi. O gün Sayın Hüseyin Vodinalının yazısını okumasaydım inanma oranım artardı. Nitekim Erzincan yerel basınında haarp yaptı savında bulunmaya devam eden bir öğretim görevlisi var . Savı o yönde sürüyor. Yine petrol kuyusuna atılan patlayıcıya özellikle bölge insanımız arasında inananların olduğunu yerel basın aracılığıyla görüyorum. Selamlar saygılar

    YanıtlaSil
  2. Türkiye'de bugün için siyasi kavga Batıcılık ve Batı karşıtlığı arasında yaşanmakta. Hükümet burada tutarsız hareket ederken, muhalefet tümüyle Batı'ya yaslamış vaziyette sırtını. Bu yanlış hesap Bağdat'tan değil ama Ankara'dan dönecek. Seçimlerde Fukuyama'nın, Daron Acemoğlu'nun, Jeremy Rifkin'in kazanma şansı yok. Mustafa, Kemal, Ahmet, Ayşe, Fatma, Mehmet, Muhammed, Zafer yine kazanacak.

    YanıtlaSil
  3. Hayırlı günler ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum Allah bu felaketlerden bizleri korusun ölmüşlerimize rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum başımız sağ olsun ülkemizin başı sağ olsun Allah devletimize milletimize zeval vermesin Türklüğün demeli zor şartlarda mücadele etmek bir ulusun evlatlarıyız bir Türk dünyaya yeterlidir alişimi bizim düşmanlarimizin en iyi bildiği bir hatırasıdır çok güzel açıklama yapmışsınız ağzınıza yüreğinize sağlık inşallah insanlarimizda hedef şaşirdan teyıl heyefı gören taraf olur hayırlı cumalar selamlar sevgiler saygılar tüm insanlara

    YanıtlaSil