“Sivas
Kongresi açıldı. Kongrenin açılışı nedeniyle Sivas’ta şenlikler yapıldı. Üç
olumsuz oya karşılık kongre başkanlığına seçilen Mustafa Kemal, işgalleri ve bunlara
karşı ilgisiz kalan Hükümet’i kınadı. Milli örgütlerin ve çabaların
birleştirilmesini istedi. Kongre’nin bu birinci gününde, 28 delege bulundu.
İttihatçılık yapılmayacağına ilişkin yemin, halka ve Padişah’a yapılacak
bildirim üzerinde duruldu. ‘Biz bir ihtilal kongresiyiz.’ denilerek oturumların
gizli yapılması kararlaştırıldı. Sivas’ta bir kongre toplanması 19-21 Haziran
tarihli Amasya Toplantısı’nda kararlaştırılmış, ertesi gün gizli bir genelge
ile, her sancaktan üçer delege gönderilmesi istenmişti. Kongrenin amacı,
tehlikede olan yurt bütünlüğü ve milli bağımsızlığı kurtarmak için milletin
iradesini egemen kılma olarak saptanmıştı. Kongre’ye umulduğu kadar katılım
olmadı. Müdürü ikna edilerek alınan lise binasında 11 Eylül’e kadar sürecek olan
Kongre’ye Afyon’dan 3, Alaşehir’den 1, Bursa’dan 2, Samsun’dan 2, Çorum’dan 2, Denizli’den
4, Erzurum’dan 1, Erzincan’dan 1, Eskişehir’den 3, Hakkari’den 1, İstanbul’dan
5, Kastamonu’dan 1, Nevşehir’den 1, Niğde’den 1, Tokat’tan 1, Tıp Fakültesi’nden
1, Yozgat’tan 1 olmak üzere toplam 31 kişi katılıyor. Sivas Kongresi, Erzurum
Kongresi’nde alınmış olan bölgesel savunma esasını bütün yurt için geçerli
sayacak ve Müdafaa-i Hukuk örgütlerini tek bir dernek altında toplayacaktır.
Kongre ile ilgili haberler İstanbul basınında ancak 2 Ekim’de Ali Rıza Paşa
Hükümeti’nin kurulmasından sonra yer alabilecektir. (Zeki Sarıhan, Kurtuluş
Savaşı Günlüğü II, Türk Tarih Kurumu Basımevi – Ankara 1994, s. 85)”
Ulaşım
ve güvenlik sorunlarının yarattığı güçlükler nedeniyle bazı delegeler, Kongre’nin
sona erdiği 11 Eylül tarihinden sonra Sivas’a geldiler. Kongre’ye katılanların
sayısı az görünmekle birlikte alınan kararlar çok önemli. O günün koşullarında Sivas’a
gelen delegelerin ölüm fermanlarını ceplerinde taşıdıkları söylenebilir. Bu
yürekli kişilere ulusça ne denli saygı duysak azdır.
Kongre’de
“Biz bir ihtilal kongresiyiz.” denerek bu toplantının devrimci bir çıkış olduğu
açıklandı. Bu kararla Türk Devrimi’nin gerçekleşeceği tüm dünyaya duyuruldu.
4
Eylül 1919 Perşembe günü ülkemizde başka neler olduğuna da bir göz atmak yararlı
olur sanırım.
“Jandarma
Umum Kumandanı Kemal Paşa, Ege Bölgesi’ni teftişten İstanbul’a döndü. Verdiği
demeçte Kuvayı Milliye’nin fena bir şey olmadığını, Milli Teşkilat’ın Yunanlılara
karşı ahalinin birleşmesinden ibaret olduğunu, yabancıların da Milli Teşkilat’ı
pek doğal bulduklarını söyledi. Bu hareketin siyasi olmadığını, sosyalistlikle
ve Mustafa Kemal Paşa ile bir ilgisinin bulunmadığını ekledi. Kemal Paşa 7
Ağustos’ta Kuvayı Milliye’yi dağıtması amacıyla İstanbul’dan yola çıkarılmış,
Nazilli’de Kuvayı Milliye tarafından tutuklanmış, Alaşehir Kongresi’nin 26
tarihli müdahalesi üzerine serbest bırakılmıştı. Kongre Başkanı Hacım Muhittin’e,
Kuvayı Milliye lehinde bulunacağına ilişkin bazı vaatlerde bulunmuştu.
Demirci
Mehmet Efe, ‘Umum Aydın ve Havalisi Kuvayı Milliye Kumandanı’ unvanını aldı. Efe,
Hacı Şükrü’nün Köşk Cephesi’nden uzaklaştırılması üzerine de 5 Ekim’de ‘Aydın ve
Menteşe Havalisi Umum Kuvayı Milliye Kumandanı’ olacaktır. Demirci Efe, Kuvayı
Milliye’ye 11 Haziran’da katılmıştı.
Binbaşı
Saffet Bey, İstanbul’dan Erzurum’a geldi. Erzincan’da özel işlerini görmek
bahanesiyle İstanbul’dan ayrılan Saffet Bey, İsmet Bey’in Karabekir’e bir
mektubu ile İzzet Paşa’nın Sivas Kongresi’ne gönderdiği bir tasarıyı getirdi
(İsmet Bey’in mektubu için bkz. 27 Ağustos). Mareşal İzzet Paşa’nın önerisi
Hükümet’le İtilaf Devletleri arasında yapılacak barışa ilişkin bazı düşünceleri
taşıyor ve devletin bütünlüğü için 15-30 yıl süreli bir Amerikan mandası
öngörüyor. Karabekir, Saffet Bey’e Kolordu’da görev almasını önerdi. İsmet Bey’in
de İstanbul’dan çekip gelmesi gerektiğini söyledi; İzzet Paşa’nın önerisini
alıkoydu, bunu, Kongre bittikten sonra Sivas’a bildirecek.
Başbakan
Damat Ferit Paşa, Le Temps Gazetesi’ne verdiği ve bugünkü Fransızca İstanbul Gazetesi’nde
yayımlanan demecinde, Amerikan mandasına karşı çıktı ve Avrupa’ya olan inancını
dile getirdi: Anadolu hareketi, milletin esaslı kısmına dayanmaz. Bu hareketi
icat etmeye çalışanlar, savaş zamanında subay olup bugün herhangi bir sanatı
uygulamak için Anadolu’nun ötesine-berisine yayılan birtakım güçlerdir. Bu
hareket, alevleri sönmüş bir saman alevi gibidir. Yakında her şey yoluna
girecek.
Doğu’da
dört aşiretin reisleri olan Hamit, Ali Merze Beylerle Ahmet Haso ve Yusuf
Ağalar, Ermeni Baronu Haçador’un 30 Ağustos tarihli mektubunda önerdiği
anlaşmayı reddettiler. Cevap olarak gönderdikleri mektupta, Ermenileri geçmişte
Ruslarla işbirliği yapıp katliamlarda bulunmakla suçladılar. Kürtlerin Ermenilerden
10 misli fazla olduğunu yazarak Ermenilerin Iğdır’ı boşaltmalarını, Aras’tan
batıya geçmemelerini istediler.
Genelkurmay
Başkanı Hadi Paşa, General Milne’den Yunan saldırılarının durdurulmasını rica
etti. Yunan saldırılarının, Kuvayı Milliye’yi karşı saldırıya teşvik edeceğini bildirdi.
Oltu
Şura Hükümeti, Kafkas Rumları Başkanı’na verdiği cevapta, Şura elinde rehin
tutulan Rumların, mallarını tazminat olarak bırakmaları durumunda serbest
bırakılabileceklerini bildirdi. Anlaşmaya varılınca bu Rumlar, Kars-Batum yolu
ile Yunanistan’a gidecektir.
Önceki
gün İstanbul’a gelen General Harbord, Robert Kolej’i ziyaret etti.
Gazeteci
Browne’un Sivas’tan raporu: Milletin iradesi dinlenirse Kongre, Padişah’ın
haklarını koruyacaktır.
Padişah,
Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’ye ve İçişleri Bakanı Adil Bey’e birinci, Evkaf
Bakanı Hamdi Efendi’ye ikinci rütbe Osmanlı nişanı verdi. Harbiye Bakanı
Süleyman Şefik Paşa’ya ‘Büyük Yaver’ unvanı verildi. Ödüllendirilenlerden Adil Bey
ve Süleyman Şefik Paşa, özellikle Kuvayı Milliye düşmanlığı ile tanınıyor.
Alemdar’da
R. Cevat İngiltere’nin ‘yeni siyaset vaziyeti’ni anlatıyor: İngiltere, Doğu
siyasetini daha açık hale getirecekmiş. Bu, Türklerde gördüğü ciddi eğilim
sonucudur. Tasviri Efkâr: General Harbord ile mülakat. – Sulh için biz
hazır mıyız? İkdam: Sivas Valiliği. Ali Galip Bey (resmi), İttihat ve
Terakki tarafından gerçekleştirilen 2. seçimde Kayseri mebusluğuna seçilmiş ve
bu hükümete karşı mücadelesi ile dikkati çekmişti. -Celalettin Arif Bey İtalya’dan
döndü. Akvam: Hürriyet ve İtilaf Fırkası mezatta imiş. Vakit: General
Harbord’un gezi amacı hakkında yazarımıza demeci. -İngiliz Muhipler Cemiyeti,
amacı. Faydalı bir cemiyet: Çalıştırma Derneği. İleri: Paris konferansı
artık Bulgar sulhuyla uğraşmaya başlıyor, fakat Türkiye hakkında herhangi bir
karar verilmemiş. Amerika Ayanı, bazı devletlerin isteklerini dinlemek istiyor.
Peyam’da Ali Kemal: Bizi ancak Anadolu kurtarabilir. Çünkü orası baştanbaşa
Türk yurdudur. İlk ve son yurdumuzdur. Türk Dünyası: General Harbord
şehrimizde. Amerikan Temsilcisi Rawndal’ın açıklaması. -Kafkasya (yer yer
sansürlü) İfham: Ukrayna sefiri ile mülakat. Akşam: Vergi zamları.
-Bolşevikler ne oluyor? Tarık’ta Tevfik Paşa’nın demeci: Manda kabul
olunamaz. Seçim güç, ancak gereklidir. Diken’in 22. sayısı: İran’ın genç
şahı ‘Zindebat!... Zindebat! (Sonsuza dek yaşa-AH) Albayrak’ın 25. sayısı:
Hukuk nazarında: Milli Hareket, Milli Ordu. Hükümet’in vazifesi. Heyet-i tahkikiyeler
-Hilal-i Ahmer Heyeti ile mülakat. -Heyet-i Temsiliye’nin Sivas’ta karşılanması
milli bir bayrama dönüştü. Servetifünun: Piyerloti’nin evindeki cami.
-İran Şahı’nın gelişi dolayısıyla resimler. (Aynı yapıt)”
Mustafa
Kemal Paşa ile bir avuç yurtsever, Sivas’ta yurdumuzun ve ulusumuzun geleceği
için büyük bir savaşa atılmak için kararlar alırken İstanbul, işgal güçlerine
teslimiyetin türlü hesapları içindeydi. İstanbul basınının küçük bir kısmı ile
bazı aydınların Anadolu Hareketi’ne destek verdikleri de dikkatten kaçmamakta.
Mustafa
Kemal Sivas Kongresi’ne katılanların otelde kalmasını yasakladığından delegeler,
Sivaslıların evlerinde konuk oldular. Bu da delegelerle Sivas halkının
kaynaşmasını sağladı.
Sivas
Kongresi’nin 105. yılında başta Atatürk olmak üzere gözünü budaktan
sakınmayarak bu ulusal davaya koşanları saygı ve minnetle anıyorum. Onların yürekli
girişimi sonunda tam bağımsız Türkiye’ye kavuştuk.
Adil
Hacıömeroğlu
4
Eylül 2024
". "KUVAYI MİLLİYEYİ AMİL,İRADE-İ MİLLİYEYİ HAKİM KILMAK ESASTIR."
YanıtlaSilKongre, 4 Eylül’de ilan edilen saatte açılır. Mustafa Kemal kongreyi açmış ve konuşmasına, ‘’Vatan ve milletin kurtuluşunu hedefleyen zorunlu sebepler, sizleri bunca sıkıntı ve engeller karşısında Sivas’ta topladı,’’ diyerek başlamıştır. Ardından ülkenin içinde bulunduğu durumu, milletin adil bir barış beklerken, Mondros Mütarekesi’nin ülkeyi işgal amacıyla kullanıldığını, Ermenilerin, Rumların ve öteki azınlık unsurların ihanetlerini de bir kez daha katılımcılarla paylaştı.
İşgale karşı kurulan milli cemiyetlerin varlığını anlattı. Bu, heyecanı yüksek bir konuşmadır: ‘’…Efendiler, milletimizin sizler gibi aydınları ve hamiyetperverleri manzaranın elemli karanlıklarından ümitsiz olmalıdırlar. Çünkü onlar bilirler ki tarih bir milletin varlığını, hakkını hiçbir zaman inkâr edemez. Çünkü onlar kuvvetli bir iman ile inanmışlardır ki, bir çürük perde arkasından vatan ve milletimiz aleyhinde verilen hükümler, ortaya sürülen kanaatler muhakkak iflasa mahkûmdur.
…Efendiler, milletçe kurtuluş çaresinin ancak kendi ruhundan ve kendi örgütlenmesinden doğacağı kanaati gerçekleşince bariz tehlikeler karşısında bulunan Doğu Anadolu vilayetlerini ‘Erzurum Kongresi’ne davet etti. Bu sırada idi ki, cereyan eden haberleşmeler ve arkasındaki hadiseler ve muhterem heyetinizin vücuda getirdiği Genel Kongre 21 Haziran 1919 tarihinde karara bağlanmıştır.
Sivas Kongre’mizde vatanımızın yekpare, milletimizin yekvücut olduğunu lüzumu gibi ifade ve ispat edecek temeller atılır… Erzurum ve Sivas Kongreleri’nin milli ruhu temsilen ve birbirini takiben toplanması muhakkak bir kurtuluş belirtisidir.‘’
Bize bu güzel vatanı her türlü zorluğa karşı emanet eden Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını sevgi,minnet ve özlemle anıyoruz.🙏🏻🇹🇷🇹🇷Değerli Adil Öğretmenim bilginize bereket , us’unuza sağlık👏Var olunuz👏🇹🇷🇹🇷🍀🙏🏻🙋♀️ Fulya Kırımoğlu
Kaleminle bin yaşa.💐💐💐
YanıtlaSil